Kıssadan hisse... Mustafa ASLAN

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 12.08.2011

Mustafa ASLAN, YENİÇAĞ

Yavuz Sultan Selim, tahta çıkar. Yapacağı işlerin başında, kadrosunu kurmak vardır. Fısıltı ile ilk divanda sadrazam atayacağını duyurur. Saraydaki bütün paşaların, sadrazamlık hayalleri de başlar!
Paşaların tamamına yakını Enderûn’lu yani tahsîllidir. Sadece Pîri Mehmet Gâzi; cepheden cepheye, savaştan savaşa atılarak “Gâzi” unvanını kazanmış alaylıdır.
Divan günü, bütün paşalar, saatlerce önceden koşarak Padişah’a yakın yerlerde otururlar. Pîri Mehmet Gâzi, divan’a bir kaç dakika kala gelir, her yer kapılmış olduğu için kapıya yakın boş bir iskemle bularak oturur.
Sultan gelir. Selâm-sabah, hoş-beşten sonra divanı açar. “Bre Paşalar! Bir karara vardım, ne dersiniz?” diye kararını açıklar ve sormaya başlar. “Falan Paşa, filan paşa ne dersin?” sorusuna, her sırası gelen; “Muvâfıktır Hünkârım! Çok muvâfıktır Hünkârım! Siz ne diyorsanız doğrudur Sultanım! Siz yeryüzünde Allah’ın sâyesisiniz, yanlış yapmazsınız hâşâ Hünkârım!” gibi ve Padişah’ın gözüne girmek amaçlı cevaplar verirler. Oysa açıklanan karar, devletin tamamen aleyhinedir! Sıra Pîri Mehmet Paşa’ya gelir.
- Bre Pîri Paşa, sen ne dersin?
- Külliyen yanlıştır Hünkârım! cevâbıyla korkunç bir sessizlik başlar!
Yavuz’un gazabı, celâli, hiddeti efsâneleşmiştir! Enderunlu bütün paşalar, bir rakiplerinin eksildiğini düşünerek içten içe sevinmektedir! Yavuz, kükrer:
- Bre Pîri! Bilmez misin biz kelle alırız? Bizden korkmaz mısın?
Koca Gâzi, edeple diklenir. Yeni bir cephede, yeni bir savaştaymış gibi, haksızlığa karşı “Her şey Allah rızâsı için” düstûruyla celâllenir ve saygılı ama aynı mert tonlamayla:
- Hâşâ Hünkârım! Yüreğimizi Allah korkusu öylesine kaplamıştır ki başka bir korkuya asla yer yoktur! Uğruna bu kelle verilmezse millet yaşayamaz! cevabıyla şimşek bakışların çakışması, bakışlardaki yıldırımların bereket sağanağına dönüşmesi ve Pîri Mehmet Gâzi’nin Sadrazamlığıyla divan son bulur!

Sır kadroda
Sekiz yılda Yavuz’un, seksen yıla sığmayacak başarılarının sırrı da işte bu kadrodadır!
Hissemiz: Emânet ehline verilirse, Allah rızâsı için yapılması şart olan görevler, Allah korkusunu bilen kişilere verilirse başarı, mecbûriyet olur.
Bu kıssa ile Türk Milleti’nin her zaman sayısız Pîri Mehmetlerinin olduğunu ama Yavuzların ender çıkacağını söyledik. Pîri Mehmetlere görev verecek Yavuzları aratmasın diye Allah’a dualar ettik!

Yazının tamamı için: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=19361

Tarih: 12.08.2011 Okunma: 798

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?