DEVLET-TOPLUM SARSILIRKEN...

Özgür DENİZ - 18.08.2011

Artık şu boş sözleri de bırakın Allah aşkına. Gına geldi yemin ediyorum. Bıçak kemiğe dayanmadı efendiler, bıçak kemiği çatır çatır çatır kesmektedir. Vallahi, billahi, tallahi kesmektedir. Yeter ki; vicdanınız olsun hissedecek. Eee… ölenler garibanlar tabi, nasırlaşmış vicdanlar nasıl hissedecek ki? Makamın, servetin, şöhretin kararttığı vicdanlar nasıl hissetsin ki; makam, servet, şöhret sahibi olmayı bırakın, kalacak doğru düzgün yuvası olmayan masumların halini? Öyle değil mi? Onlar dağın öte yakasında ki insanlar. Onlar güneş nedir bilmezler, onlar keyif nedir bilmezler, onlar deniz nedir bilmezler, onlar cip-yalı nedir bilmezler, onlar kum nedir bilmezler, onlar Laila da, Reina da hayvan gibi tepinmek nedir bilmezler. Onlar dağları bilirler, onlar karanlığı bilirler, onlar ölümü bilirler, onlar pusuyu bilirler, onlar kerpiç damlı ve kapısı olmayan evleri bilirler, onlar gerçekleşmeyecek mavi düşlere yatmayı bilirler, onlar vatanı bilirler.

 

                Yazık ya, valla yazık. Geceleri nasıl rahat uyuyabiliyorsunuz? Nasıl ağız tadıyla yemek yiyebiliyorsunuz? Yani hiç mi hicap duymuyorsunuz? Bir iki nutuk çekmekle acıların soğuduğunu mu düşünüyorsunuz? Ya da bir iki höykürmekle, suçu başkasına atmakla sorumluluktan kurtulduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Geçiniz beyim geçiniz. Ne acılar soğur, ne de sorumluluktan kurtulamazsınız. Bu acılar gün gelecek hepinizi yakacak, sorumsuzluğunuz sonunuz olacak. Hiçbirinize inanmıyorum da, güvenmiyorum da. Hepiniz dünya saltanatı peşindesiniz. Vatan içinde birileri ölecek elbet diyorsunuz. Ölecek ulan ölecek elbet, ama ölümler böyle kahpece ve kolayca olmamalı, bunu da bileceksiniz, bilmelisiniz sefiller. Ölen kim, öldüren kim bir bakmalısınız ve utanmalısınız. Bir iki çakal, aslanların canlarını almalı mı, alabilmeli mi? Bu mu yani?

 

Ülkemiz, sanki fetret devrini yaşıyor ve bu arada bir kıyım yapılıyor. Her gün bir şehit haberi gelir oldu neredeyse. Allah, ilk evvelinde ailelerine sabır nasip eylesin, sonra da aziz Müslüman-Türk milletine. Bütün ülkenin başı sağolsun. Ama yeter artık. Bu işi yapamayanlar kenara çekilsinler ve yapabilecek olanlara bıraksınlar meydanı. Yapabilecek olanlar da erkek gibi yapsınlar, ne kahpelik yapsınlar ne kahpece tezgâhlara yol versinler. Ki bunların tezgâh olduğunu bilmediğimizi sanmasınlar bazıları. Yapacakları işi adam gibi tam yapsınlar artık. Sonra da ara yerde höykürüp durmasınlar ve kendilerine küfrettirmesinler. Kökten çözüme gitsinler. Gelip, çözemeyip gidipte sonra birileri geldi mi höykürmesinler, birazcık şerefli olsunlar. Ki bugüne kadar hep böyle oldu. Ne körüz, ne haysiyetsiz. Bu böyle gitmez beyler. Herkes ayağını denk alsın. Birilerinin değil, milletin sabrı kalmadı gayrı. Terör belası artık bitsin. Bitiremeyecekseniz çekiniz gidiniz efendice. Milletin sabrını kimse zorlamasın. Kan tutmasın birilerini. Kan tutarsa sağlam kalan olmaz.

 

Artık ülke içinde de birlik lazım. Bu birliği sağlayın efendiler. Makamlarınızı şahsi hırslarınız için değil umumun menfaati için kullanın ki; toplumda sarsıntı oluşmasın. Dünya malı dünya da kalır. Dünya malı uğruna bir milletin yarınlarını kimse harcayamaz. Dünya malı için, milletin, devletin ve ülkenin bekasını tehlikeye atmaya yeltenen it oğlu iti gebertmekte gecikmeyin. İçeride ki hainlere asla acımayın. Kesinlikle deşifre ettiğiniz haini halka ifşa edin ve idam etmekte acele edin. Bu ülkeye disiplin ve otorite lazım arkadaş. Herkes atacağı adımı bin düşünüp öyle atmalı. Burası dingonun ahırı değil arkadaş! Burada kabileler yaşamamakta. Bu topraklarda bir millet ve bir devlet olduğunu dünya âlem bilmelidir arkadaş! Bilmeyenlere bildireceksiniz. Bundan böyle, hangi kurumda olursa olsun, makamını şahsi zevkleri uğruna kullanan şerefsiz pisliğe asla acımayacaksınız. Kurumların içinde ki hainleri bir şekilde bulacaksınız ki; maalesef çok hain var, olmasaydı bu kadar acizliğe düşülmezdi. Kurumlar dışında ki, bağımsız kurumsal yapılarda ki hainlere de acımayacaksınız. Medya da, politika da, şurada, burada olan hiçbir haine acımayacaksınız. Vatana ihanet edecek kadar özgür olamaz hiç kimse. Siz gücünüzü gösterin, muhakkak taşlar yerine oturacaktır. Ama siz zafiyet içinde olursanız, bütün haydutlara, soysuzlara gün doğar ve manzara da malumdur zaten.

 

Evet, bir oyun var, alçakça bir oyun ve vatan çocukları bu lanetli oyun adına harcanıyor ama sizde tuzağa düşmeyeceksiniz efendiler. Birileri oyun oynuyor hiç kuşkusuz ama sizde oyuna gelmeyin o zaman. Öyle lüzumsuz merhameti, saçma sapan açılım safsatalarını, gereksiz merhamet laflarını bir kenara bırakın artık. Ve siyonistin alçak itlerine hadlerini en ağır şekilde bildiriniz. Bırakınız ramazanı falan, ramazan da insan olanlara dokunmak günahtır. İnsan olmayanlara, her zaman ve zeminde dokunmak sevaptır. Hem siz gidin en tepedeki çakallara dokunun bir an önce. Hala onlara dokunamamak utanç sebebidir aslında. Evet, birileri zamanın da dokunmadı-dokunamadı ama siz dokunmalısınız artık. Siz dokunmadıkça onlar şımaracaklardır, çünkü böyle bir dönemde gelen şehit haberleri yürekleri kanatmaktadır. Bunu vuran da, vurduran da çok iyi bilmektedir. İçeriden birilerinin de desteği olduğu kaçınılmazdır. Bunu kesin şekilde biliyoruz. Asla aptal değiliz. Onları bulun ve lağım çukuruna resmen gömün, acıyan acınacak hale gelir bazı durumlarda biliniz. Siz çekinceli davrandıkça, birileri bundan cesaret alacaktır asla unutmayınız. Artık herkes, bu devletin ve milletin gücünü görmelidir, hem de bir daha asla unutamamak üzere.

 

                Büyük bir operasyon yapacaksınız. Bütün halkında desteğiyle bu işi bir an önce çözeceksiniz. Gideceksiniz ve bütün Kandil’i toz edeceksiniz. Bu arada dâhilden birileri engel olmaya falan yeltenirlerse hiç acımayacaksınız, asla acımayacaksınız. Oracıkta kurşunlayacaksınız. İster vekil, ister bir başkası zerre merhamet etmeyeceksiniz. Olabileceklere de hazırlıklı olacaksınız. Mehmetçiğe kurşun sıkan elleri kökünden koparıp atacaksınız. Bırakınız iç savaş çığlıkları atsınlar, hatta gaza gelip iç savaş çıkarsınlar. Görelim bakalım el mi yaman, bey mi? Siz yeter ki orduyu yıpratmayın, yıprattırmayın. Halkı daima saf ve berrak gerçeklerle aydınlatın. Ordu dâhilinde ki, haber uçurabilecek tipleri hiç beklemeden karargâh dışına atın. Polisi iyi örgütleyin. Toplum size güvensin. Biliniz ki, güven olmayan yerde, kader birliği etmek kesinlikle mümkün değildir.

 

                Ayrıca her kurumda ki terfiyi kesinlikle kendiniz yapınız ve çalışmaya, başarıya göre yapınız. Birilerinin yapmasına asla müsaade etmeyiniz. Bilin ki, bu dediğim bugüne kadar daima gizlenen ya da gösterilmeyen bir gerçektir. Bu ülkede terfiler daima başka kanallar tarafından yapıldığı için, terfi edenler bu vatana sadakatte zorlandılar. Hangi kurumda olursa olsun, saf gerçek budur yemin ediyorum. Çünkü terfiye yardımcı olanların sözlerinin dışına çıkamadılar. Bu yüzden daima ihanet kol gezdi bu topraklarda. Menfaat tatlı geldi, güç tatlı geldi, kirli servet tatlı geldi. Hem terfiye yardımcı olanlar kazandı hem de yardım eden hainler. Ve daima bu ülke, bu devlet, bu millet kaybetti. Bu ülkede ki en acı gerçek budur. Çok acıdır gerçekten. Çünkü bu vatanın öz evlatları hizmetten mahrum kaldılar hep, arkaya atıldılar daima. Ve ellerinden bişey gelmedi. Artık bu makûs talih tersine döndürün ve bu vatanın öz evlatlarını iş başına getirin. Ve sizin iş başına getirdiğiniz evlatlarınız, emin olun ki; bu ülkeye, bu devlete ve bu millete sadık olarak hizmet edeceklerdir biliniz. Aksine eski devran sürecektir unutmayınız!

 

                Bu topraklarda, bundan böyle, TÜRK-İSLAM PARADİGMASI temelinde, güçlü ve kuşatıcı bir yapı ihdas etmenin zamanı gelmiştir artık beyler. Bundan böyle mesailerinizi buna harcayacaksınız. Planlarınızı buna göre yapacaksınız. Bir medeniyetin inşa işine soyunacaksınız. Bu milleti bu yöne kanalize edeceksiniz. Disiplini ve otoriteyi konuşturacaksınız. Hiç kimse istediği gibi at oynatamayacak. Hiç kimse kardeşliği bozucu tavırlar içine giremeyecek. Herkes haddini ve hududunu bilecek. Nerede yaşam sürdüğünü öğrenecek, öğrenmezse öğretilecek. Artık idam muhakkak yasalaşacak. Kurulan yeni düzeni bozmaya yeltenen en ağır şekilde tecziye edilecek. Zerre acıma olmayacak. Ama lüzumsuz şiddette kullanılmayacak. Kullanılan şiddete bütün vicdanlar onaya verecek. Hiçbir kurumda, mason, lions kulübü üyesi olmayacak, olanlar derhal tard edilecek. Hariçten gazellere kulak kesilinmeyecek. Artık dünyaya nizam veren güç biz olmalıyız bundan böyle. Şeytanı kovmalıyız önde yürek devletimizden, sonra da bütün devlet topraklarından. Bütün dünyada kardeşliği çiçeklendirmeliyiz, adaleti ve ahlakı egemen kılmalıyız. Bütün yavrularımıza baharları yaşatmalıyız. Mustazafların hamisi olmalıyız. Dünyada ki ve ülkemizde ki emperyalist kıskacı kırmalıyız.

 

Son tahlilde, adalet ve ahlak devletini tesis etmeliyiz.

 

Davamızın ve Düşüncemizin Esasları: Büyük vatan, Anadolu toprağıdır... Soyumuz, Oğuz çocuklarının, Anadolu’nun dokuz yüz yıllık tarihi içinde bu topraklardaki kaynaşmalarıyla eriyip, aslını kaybetmeyen Türk Soyu’dur... Dilimiz, bu muazzez ülkede bin yıllardan beri devam ede gelen tarihi olgunlaşma içinde varlık kazanan müşahhas ve zengin Türk Dili’dir... Devlet, kahir ekseriyeti köylü ve çiftçi olan kütlenin, iradesini yaşatan ve yansıtan Otoriteli Devlet’tir... İktisadi sistemimiz, halkın bütün içtimai ihtiyaçlarını karşılayan ve her ferdi iş ahlakıyla seferber eden Ruhçu-Devletçi sistemdir... Millet dini, onun ahlâkını, örfünü ve kalbini yoğurmuş İslâm Dini’dir...(Nurettin Topçu-Ahlak Nizamı)

          

 

 

                ÖNEMLİ NÜANSLAR:    

 

                BİR:

                Beyler! Şöyledir, böyledir derken, geçmişin pisliklerini temizliyoruz derken oturmuş bir geleneği de sarsmakta olduğunuzun farkındasınızdır eminim. Zira düşman bunu ister. Çünkü yeni bir dizayn zaman alır ve süreç tamamlanmadan devlet infilak edebilir. Evet, elbet birikmiş pislik vardır, bu tabidir ama oturmuş düzeni sarsmadan temizlemek icap eder bunu. Öyle her türlü şeyi ortalığa yaymak tehlikelidir. Siz, oturmuş yapı üzerinde yenileme yapmak zorundasınız, oturmuş yapıyı çökertmek zorunda değilsiniz. Öyle her eskiyi de kolayca harcamak belki tatlı gelebilir ama sonu çok acıdır bilmelisiniz. Hükümranlık bizde olsun diye düşünebilirsiniz ama bunu oturmuş yapıyı sarsmadan ve vicdanları kanatmadan yapabilmelisiniz. Öyle her şeyi tarumar etmekle olmaz bu işler. Herkesi içeri tıkmak, herkesi suçlu ilan etmek arada haklıların da ezilmesini netice verir ki bu çok tehlikelidir. Azami dikkat gerekir. Çok ince ayar gerekir böyle şeylerde. Hassasiyetli olmak icap eder.

 

                İKİ:

Tehlikeli kazılar oluyor. Kardeşliği yıkacak kazılar. İşleri daha da karmaşık hale getirecek kazılar. Canım sıkılıyor, fazla da güvenemiyorum. Birileri bir oyun oynayabilir. Bunların kasıtlı şekilde yapılması yönünde inat edebilir. İyi niyetli olmaya çalışıyorum ama tam da güven içinde olamıyorum. Ateşle oynanıyor gibime geliyor. Ülkeyi bölmeye yardım ediyorsunuz. Askeri zayıflatıyorsunuz, kardeşlik köprülerini bilmeden dinamitliyorsunuz. İnsanları birbirlerine daha da kinlendiriyorsunuz. Bunu yapmayın. O kazılar için, daha önceden hazırlık yapılmış sanki diyor içimden bir şey. Sarstığınız nice şey olduğunun farkında değil misiniz ey insanlar? Sonradan olacak ihanetlere zemin hazırlıyorsunuz gibime geliyor, tıpkı Ermeni diasporası denilen çakalların yaptığının aynısının yapılmasına zemin hazırlıyorsunuz gibime geliyor bilmeden. Aslında ülkenin temellerini kazdığınızın farkına varın artık. Kardeşliği kazıdığınızın farkına varın artık. Bir olay varsa ve faili varsa bulun ve haddini bildirin o ite ama bu tür direkt vicdanları yoran işlerle iştigal etmeyin. Bu büyük bir oyun gibime geliyor. Çok ciddi tereddütlerim var. Ve temelsiz tereddütler değil bunlar. İyi niyetle yapılıyormuş imajı verip, aslında her şeyi daha da berbat etmenin yoludur bu. İş verdiklerinize dikkat ediniz. Adamlarınızı iyi seçiniz. Şu zamanlar seçim işinin çok çetrefilleştiği zamanlardır. Çünkü kimlikler karışmıştır, karıştırılmıştır. Yeni zamanların kimlikleri icat edilmiştir. Dindar görünümlü liberal kimlikler cirit atmaktadır. Bu tipler sonsuz tehlikelidir biliniz. Dinsiz liberallere zaten zerre güvenmeyiniz. Onlardan daha hainini tanımadım ve tanıyamam da. Teennili olmak, ipleri elden bırakmamak gerekiyor bence.

 

ÜÇ:

Türkiye ele geçiriliyor gibi bir his var içimde. Sessizce. Bir şeyler sunuluyormuşçasına İslami camia avutuluyor ve uyuması sağlanıyor diyor içimden bir şey. Lütfen çok uyanık ve dikkatli olunuz. Bu milletin evlatları çok ihanetler gördü ve yoruldu. Artık öz kimliğine uygun bir yaşam ister. Öz kimliğine uygun bir devlet yapısı ister. Öz kimliğine uygun güvenlik teşkilatları ister. Bu millete vurulacak bir darbe kimseyi iflah etmez. Daha öncekilerin yaptıklarını yapmayın beyler. Vicdanları kanatmayın beyler. Lütfen çizgide durunuz. Ve her şeyi çizgi üzerinde yapınız.

 

DÖRT:

Şu töre cinayetlerini de durdurun ve gencecik yavrularımızı bu rezil kumpastan kurtarın artık. Töre adına cinayet işleyen kim olursa olsun mutlaka idam edilmelidir. Anne, baba, kardeş fark etmez, kesinlikle böyle haysiyetsizce bir cinayet işlemişse idam edilmelidir. Ve töre kumpası içinde olan evlatlarımızı da acilen kurtarınız. Ayrıca küçücük kızlara gözlerini diken ve parasına güvenen pezevengin gözlerini oyunuz.  Siz de toplumda ahlakı ve adaleti egemen kılınız ki, toplum soluklansın. Bu tür şeyler olmasın. Ahlakı verin ve toplum İslamlaşıyor diyenlerin pis mikrop suratlarına tükürün. Toplum İslamlaşıyor diyen defolsun gitsin İslamsız toraklara. Bu topraklar İslamsız yapamaz oğlum, bunu bileceksin, sindireceksin, sindiremeyeceksen defolup gideceksin. Kimse bir avuç İslam düşmanı istemedi, istemiyor diye çocuklarını ahlaksız bırakamaz. Bu topraklarda bundan böyle TÜRK-İSLAM AHLAKI egemen olmalıdır kati surette.

 

BEŞ:

Şortlu kız olayını da üzülerek izledim. Ki daha önceden söylemiştik aslında olabileceğini, bu tür şeylerin. Zavallılar, sefiller, eskimiş numaraları yapmaktan hicap etmiyorlar. Ulan bayatladı artık bu tür şeyler. Ne kadar da ahmaksınız ve adisiniz. İnsan utanır be. Gerçi sizde kalan bir insanlık var mıdır bilmiyorum! Oğlum devir eski devir değil. Her yaptığınızı, İslamcılar yaptı demenize inanacak kadar mal bir toplum yok artık. Kendi dostlarınıza kurşun sıktığınız dahi biliyor bu toplum artık. Bu toplum kendi oluyor artık. Ama daha çok zaman var tabi. Bir bozulma sürecinden çıkıyor, bozulmanın daha farklı bir boyutuna giriyor muhtemelen ama bu da fazla sürmeyecek gibi inşaallah.

 

Umutla, gerçekle, milli devrimle.

Tarih: 18.08.2011 Okunma: 640

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?