19
Ağustosta üniversite sınavlarını kazanan öğrenciler belli oldu. Daha önce
çeşitli liselere kayıt telaşı öğrenci velilerini sarmışken, şimdi de çeşitli
üniversitelere kayıt yaptırma telaşı başlayacak. Sanırım bayramdan sonra bu
telaş doruk noktasına ulaşmış olacak. Anamur içinde veya dışında çeşitli Fen
Liseleri, Öğretmen Liseleri, Sosyal Bilimler liseleri ve Anadolu liselerini
kazanan yavrularımızı, ülkenin dört bir yanına dağılmış üniversitelere girmeye
hak kazanan gençlerimizi kutlar başarılarının devamını diliyorum.
Gerek bu
sene okullarını yeni kazanan, gerekse önceki yıllardan ailelerinden uzak
kentlerde bir okulda okumak zorunda kalan öğrencileri yine çok zor bir dönem
daha bekliyor. Belki gelir düzeyi yüksek olanlar için çok önemli olmayan
barınma ve yurt sorunu, alt gelir düzeyinde olup da fakülte ve yüksek okullarda
okuyan öğrenciler için önemli bir sorundur. Öğrenci okulunu kazandıktan sonra
önce Kredi ve Yurtlar Kurumu’na başvuracak, maddi destek için Sosyal Yardım ve
Dayanışma Vakfı kapısına dayanacak, sonuç alamazsa başka kanallara yönelmek
zorunda kalacak ve asıl sorun bundan sonra başlayacaktır.
Türkiye
genelindeki tüm üniversite ve yüksek okul çevrelerinde özel yurt veya öğrenci
evi adıyla faaliyet gösteren çeşitli dernek ve vakıf yöneticileri öğrencileri
kendilerine çekmek için olmadık vaatlere ve taktiklere başvuracaklardır.
Nitekim Yurtkur’un elinin uzanamadığı veya kasten ulaşmadığı yerlerde meydan
özel dernek ve vakıf yurtlarına terk edilmiştir. Örneğin Anamur’da Meslek
Yüksek Okulu 1995 yılından itibaren faaliyette olmasına rağmen bir devlet yurdunun
açılması kimsenin aklına gelmemiş veya bu konu bilerek ihmal edilmiştir. Bunun
yanı sıra ilköğretim, lise ve yüksek okul öğrencilerinin barınma ve beslenme
ihtiyaçları için cemaat ve tarikatlara ait dört özel yurt öğrenci kabul
etmektedir. Bu yurtları tercih etmeyenler de, öğrencilere kiraya verilen
evlerde barınmakta, eğitimlerini tamamlamaya çalışmaktadır. Bu durum başka
kentlerde de aynı şekildedir.
Anamur ve
çevresi bütün olumsuzluklara rağmen gelir seviyesi bir hayli yüksek olan
yerlerden biridir. Bir bankacıdan aldığımız bilgiye göre Anamur’da yüzün
üzerinde zengin varmış ve banka hesaplarındaki paranın miktarını
bilmiyorlarmış. Elbette bu çevrede, çok sayıda yiyecek ekmeğe bile muhtaç fakir
aileler de var. Zenginler, hali vakti yerinde olanlar bir fon oluşturarak
yardıma muhtaç durumdaki öğrencilere burs verebilir, vakıf ve dernekler aracılığı
ile öğrencilere destek olabilir. Ama bu konuda genel anlamda bir duyarsızlık
söz konusu. Bu duyarsızlık ve adam sendecilik nedeniyle çocuklarımız,
gençlerimiz bir takım karanlık odakların ağına düşmekte, onların görüş ve
düşünceleri etrafında eğitilmekte ve elimizden bir kuş misali uçup gitmektedir.
Bu gidişin sonu en yakınımız, çoluğumuz, çocuğumuz tarafından hiç ummadığımız
sırada arkadan hançerlenmeyi, sahip olduğumuz değerlerimize ihaneti beraberinde
getirebilir. İşte o zaman “sende mi?” demekten öte bir şey yapamayız. Çünkü
artık iş işten geçmiş olacaktır.
Yeni öğretim
yılı başlar, okullar açılırken çağrımız Anamur için kafa yoran, Anamurlu
olmaktan gurur ve mutluluk duyan, sesimizi duyan veya duymayan herkesedir.
Herkes, elinden ne geliyorsa, parası olan para, malı olan malından, muzu olan
muzundan, çileği olan çileğinden, serası olan serasında yetişen ne varsa
onlardan bir miktarını bu hayır işine ayırabilir verebilirse bu iş biter. Bu
güç, bu potansiyel var burada.
Zaman
geçirilmeden bu iş için bir dernek mi, bir vakıf mı, yoksa başka bir şey
kurulacaksa kurulsun ve gençlerimiz, öğrencilerimiz ele güne muhtaç olmaktan,
başka kapılarda sürünmekten bir an önce kurtulsun. Gerekirse Anamur merkezli
bir dernek kurularak başka kentlerde şubeleri olmalı, sıkıntıya düşen, darda
kalan Anamur ve Bozyazılılara yardım elini uzatmalı, koruyup, kollamalı.
Gurbet
ellerde yalnız ve çaresiz kalmış bir kimsenin ruh halini ancak bilenler bilir. Bilmeyenler
de anlamalı, anlamaya çalışmalı.