Bu defa ne vereceksiniz bakalım

Hüseyin ŞİNASİ - 08.09.2011

                                 

 

         İsrail’in meşhur Mavi Marmara baskını ve bu baskında ölen Türk vatandaşları için uygulamaya konulan eylem planında yine sonuç yok. Hazırlanan BM raporu, temelde Türkiye’yi haklı bulmasına rağmen İsrail’i kollayan bir temele oturmuş. Devlet ve hükümet yetkililerimiz “rapor yok hükmündedir”, “kabul edilemez” şeklinde açıklamalar yapsalar, İsrail’e karşı bir dizi yaptırım kararları alsalar da geçmiş tecrübelerimiz bunların birer aldatmacadan öte gitmeyeceğini gösteriyor.

         İsrail ile Türkiye arasında ortaya çıkan krizi anlayabilmek ve olayları doğru değerlendirebilmek için geçmişte olup bitenlerin hatırlanmasında faydalar var. İsrail’in kuruluşundan itibaren hükümetler ne zaman aleyhte bir havaya girseler, geri planda bir şeyler vermenin çabası içinde oldular. Belki “şımarık oğlanı” kandırmaya çalıştılar. Ancak AB’nin ve Batının şımarık oğlanının istekleri ve yaramazlıkları bir türlü bitmek bilmedi.

         Hatırlarsınız rahmetli Erbakan tutum ve davranışları ile İsrail düşmanı bilinir. Ne yazık ki, aynı Erbakan’ın başbakanlığında İsrail ile Türkiye arasında askeri ve ekonomik geniş kapsamlı anlaşmalar yapılıp uygulamaya geçilmiştir. Günümüzde en çok bilineni de Heronlar ve F16’ların geliştirilmesi projesidir. Bazı aksaklıklara ve eksikliklere rağmen Heronlar ve f16’lar terörle mücadelede kullanılmaktadır.

         Mavi Marmara baskını öncesi ve sonrasını hatırlamak gerekirse, İHH adındaki bir yardım kuruluşu “Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım” sloganı ile gerek yurt içinde gerek yurtdışında hazırlıklar yapmış, hükümetin zimmen de olsa desteğini alarak yola çıkmış. Ancak nedense konvoyda sonradan ne olmuşsa olmuş AKP’den kimse yer almamış ve konvoy, Akdeniz’in uluslarası sularında İsrail baskınına uğramıştı. Baskın sırasında güle oynaya cihat için yola çıktığını sanan genç, yaşlı, kadın erkek katılımcılardan bazıları ölmüş, birçoğu yaralanmış, geri kalanları da esir alınarak İsrail hapishanelerine atılmıştı.

         Baskın sonrası diplomatik girişimler sonucu konvoy geri dönmüş ve ülke genelinde gösteriler, mitingler ve yürüyüşler yapılmıştı. O zaman da düşüncemizi yazdık. Ölenler öldüğü ile kalacak ve bir süre sonra kimse hatırlamayacak demiştik. Şimdi soruyorum size o meşhur baskında hayatını kaybedenlerden yakın çevresi haricinde kaç kişi biliniyor ve hatırlanabiliyor. Birilerinin iktidarı için, daha fazla oy alması için değer miydi bütün bunlar? Yazık oldu ölenlere, yaralananlara ve kaybedilen umutlara.

         Aradan geçen bunca zamana karşılık gelinen nokta, sıfır elde var sıfır. Devlet olarak ne istemiştik İsrail ve Uluslar arası camiadan? Ortaya çıkan zararların tazmini ve ölen vatandaşlarımız için özür beklentimiz vardı. Hiç birinde bir adım ileri gidemedik. Gidilemeyeceği de baştan belliydi. O nedenle şimdi kalkıp askeri ve ekonomik yaptırım kararları alıyoruz diye kimseyi kandırmayalım. Ama burada ne oldu biliyor musunuz? İsrail’e racon kestiğimiz, posta koyduğumuz günün akşamında NATO füze savunma sistemlerinin ülkemize yerleştirilmesini kabul ediverdik. Füze savunma sistemi kime karşılık İran’a, İran kimi hedef alıyor, İsrail, AB ülkeleri ve ABD. Ama öncelikle İsrail kollanıp korunacaktır. Peki, sistem ülkemizde bulunacağına göre asıl hedef kim oluyor dersiniz? Türkiye.

         12 Haziran’da halkın %50’sinin desteğini alan AKP’nin “komşularla sıfır sorun” politikası iflas etmiştir. Daha düne kadar dost ve kardeş sayılan Tunus, Mısır, Libya ve Suriye gibi ülkelerin ve liderlerinin, sırf BOP projesi ve BOP eşbaşkanlığı gereği yarı yolda bırakılıp, NATO’nun, Fransa ve İngiltere’nin peşine takılıp kardeşlerine bomba yağdırmak nasıl kardeşlik ise.

         ABD’nin ve Batı emperyalizminin çıkarları söz konusu olduğu İsrail çıkmazında kimse çatışma beklemesin. Hiç bir şey olmayacak. Şımarık oğlana satılacak, verilecek mutlaka bir şeyler vardır. Mesela Anamur’un suyunu, Kıbrıs’a götürme adıyla kotarır, Hayfa’ya ulaştırırız. Sonra da kalkıp, bunu halka büyük bir zafermiş gibi sunar, günü kurtarırız!

          

                  

Tarih: 08.09.2011 Okunma: 742

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?