KALKAN, ATATÜRKÇÜLÜK VE EZİLMEK İSTENEN ÜLKÜCÜLÜK

İsmail Hakkı CENGİZ - 18.09.2011

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


İcraatlar, eylemler ve söylemler birbirini tutmuyor…

Çelişkiler sırıtıyor…

İktidar, İsrail’le kavgalıymış, hatta Türkiye sanki İsrail’e hasımmış gibi bir görüntü veriyor… Sert tartışmalar yapılıyor! İki ülke arasındaki diplomatik seviye 2’nci kâtip derecesine indiriliyor…

Amma velâkin İsrail’i korumak için cansiperane icraatlar gırla gidiyor…

Misâl; İran’ın muhtemel saldırısına karşı İsrail’e “kalkan” oluyoruz.

Malatya’ya konuşlandırılacak füze kalkanının İran’ı hedef aldığı bizzat ABD ve NATO tarafından itiraf ediliyor. İşte, Cuma günkü Yeniçağ’da yayımlanan konuyla ilgili haber:
“Dışişleri Bakanlığı, Malatya’ya kurulacak NATO füze kalkanının İran’ı hedef almadığını söyleyedursun, ABD’den, radarların İran’ı hedef aldığına dair bir itiraf daha geldi. New York Times gazetesinin (NYT) haberine göre, ABD ve NATO yetkilileri hedefin İran olduğunu açıkladı. NYT, Amerikan ve NATO askeri yetkililerinin, Malatya Kürecik’e kurulacak füze kalkanının İran’ı caydırmak için dizayın edildiğini söylediklerini yazdı. Gazete, İran’ın da Türkiye’nin bu kararına tepki gösterdiğini ifade etti.”

x   x   x

BU NASIL TÜRK ÇAĞI?

Tabii çelişki İsrail’le ilişkilerde yaşananlarla sınırlı değil…

Medyatörler, köşeciler, manşetler “Türk Çağı”nın başladığını yazıyor.

Aynı medyada bir de şöyle bir haber var:

“Milli Eğitimin yapısını değiştiren Kanun Hükmündeki Kararname’de Atatürk inkılâplarına ve Türk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerleri ibaresi yer almadı.”

Demek ki, girdiğimiz “Türk çağı”nda, Atatürk’e, Türk milliyetçiliğine, millî, ahlâkî ve kültürel değerlere ihtiyaç yok!

x   x   x

ÜLKÜCÜLERİ EZME ÇABALARI

Söylemlerle eylemler arasındaki bir yaman çelişki de ülkücüleri ezme, Bahçeli’nin deyimiyle “sindirme” icraatları…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, bu konudaki feryadı şöyle:“”Ülkemizi kuşatan şaibelerle dolu karanlık ve kirli süreç, sosyal dokuyu zedelemiş, güveni zayıflatmış ve iftiraya ivme vermiştir. Siyasi maksatlar gözetilerek yapılan operasyonlar, belirli amaçlara dönük kolluk gücü faaliyetleri ve yargının tarafsızlığını kaybetmesi, yaşanan sorunların merkezine oturmuştur. Son zamanlarda Ülkü Ocaklarına yönelik saldırı ve tezgâhlar da bunlar arasında yer almaktadır. Özellikle AKP hükümetinin açıkları birer birer meydana döküldükçe ve bölücü canilere kol kanat gerdiği deşifre oldukça ülkücülere çamur atılmakta ve komplolar düzenlenmektedir. Amaç bellidir ve ülkücüler adice sindirilmeye çalışılmaktadır.”

Hayatlarını “Türk Çağı”nı görmek için harcayan ülkücülere de demek ki “Türk Çağı”nda yer yok…

Bu “Türk Çağı” ne mene bir Türk Çağı ki?

x   x   x

NASIL ANLIYORLAR?

Türk Çağı’nın mimarı olduğu söylenen, Başbakan Tayyip Erdoğan, geziye çıktığı Kuzey Afrika ülkelerindeki meydanlarda halka sesleniyor…

Coşmuş ki o kadar olur…

Tabii ki Türkçe coşuyor…

O coştukça dinleyenler de coşuyor!

İnsan merak ediyor:

Mısırlılar, Tunuslular, Libyalılar onu nasıl anlıyor?

Ne anlıyor da neye coşuyorlar?

Tarih: 18.09.2011 Okunma: 734

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?