TERÖR, İSRAİL, ABD VE MÜTHİŞ ANALİZLER

İsmail Hakkı CENGİZ - 22.09.2011

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

Ankara’nın kalbinde bomba patlıyor…

Hemen tamamı genç, sivil insanlar ölüyor…

Bir devlet üniversitesinde rektör de olan Prof. Sedat Laçiner kalkıyor; “bu eylemler PKK aklı değil” diyor!

Peki neymiş?

Ona sorarsanız; “Türkiye’nin Ortadoğu’da sorun yaşadığı devletten aldığı bir sol kroşe”ymiş!

Sayın Prof.’un bu, kimsenin aklına gelmeyecek yüksek analizini Millî Gazete’de okuyoruz (22 Eylül).

Laçiner’in resmiyle yayımlanan bu haberin hemen üstünde, konuyla ilgili bir haber daha var: Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in resmiyle verilen habere göre; Ankara’daki patlama, Akyürek’in evinin önünde ve tam Müdür’ün evden çıktığı sıralarda olmuş. Taraf yazarı Emre Uslu’ya göre, hedef aslında Ramazan Akyürek’miş.

İki haberin birbiriyle ilintisi var mı?

Her iki “analizci” de doğruyu mu söylüyor?

Eğer her ikisi birden doğruyu söylüyorsa; Ortadoğu’da Türkiye’yle sorun yaşayan devletin Akyürek’le ne alıp veremediği varmış?

Yok, ikisinden birinin “analizi” desteksiz atış şeklindeyse hangisine inanmalıyız?

x   x   x  

Derken, Siirt’ten bir terör eylemi haberi geldi…

6 genç kızın içinde bulunduğu bir otomobil gece vakti roketli ve makineli tüfekli saldırıya uğradı. 4 genç kız hayatını kaybetti, 2 kızımız yaralandı.

Saldırının gerçekleştiği nokta, Siirt Polis Okuluna çok yakın…

Bu eylemde de hedefin, aslında polis okulu müdürü olduğu iddia edildi… Gece karanlığında teröristler hedef şaşırmışlar!

Tabii Prof. Laçiner’e sorarsanız, muhtemelen bunun için de “PKK aklı değil” diyecektir.

Daha başka pek çok şey söyleniyor:

En fazla da Taraf yazarı Emre Uslu söylüyor…

Amerika’dan bağlandığı Habertürk kanalında, bu işlerin “Derin PKK ile Ergenekon işbirliği içinde yapıldığını” öne sürüyor… “Apo’ya rağmen yapılıyor” diyor, Apo’yu aklıyor…

x   x   x

Hepsinden ilginç olanı şu:

Yandaş basının köşecileri, terör saldırılarının arkasında, tıpkı Prof. Laçiner gibi İsrail’in olduğunu iddia ediyorlar.

Bu iddialar bize hiç de aykırı gelmiyor. Mümkündür, diyoruz…

Velâkin anlamadığımız husus başka:

Aynı yandaş medyacılar, Erdoğan’ın ABD gezisini parlattıkça parlatıyorlar… ABD ile nasıl sıkı bir müttefik olduğumuzu ballalandıra ballandıra anlatıyorlar…

Bizim Başbakan ve Dışişleri Bakanı, ABD’li muhataplarıyla “sıkı müttefiklik bağlamında” görüştükleri esnada, ABD yetkilileri, bir yandan İsrail’in Akdeniz’de Rum (Yunan) işbirliğine arka çıkarlarken, bir yandan da bizzat Obama, “İsrail’in güvenliği bizim için birinci öncelikli konudur” açıklaması yapıyor.

Daha Türkçesi, Amerikalılar; “İsrail=ABD” diyor…

Görüldüğü gibi, yandaş yorumcular, aynı anda hem İsrail’i suçlamayı, hem de ABD ile “sıkı müttefikjliği”mizi izah etmeyi becerebiliyorlar?

İşte bizim aklımız bu manevra kabiliyetini almıyor!

Aklımızın almadığı başka bir husus daha var:

Bu, İsrail’in düşmanca davrandığı yorumunu yapan iktidara yakın “yorumcu”lar, şu, İsrail’e şemsiye olan “füze kalkanı” hakkında tek kelime kalem oynatmıyorlar.

Neden acaba?

Yerleri mi dar?

Tarih: 22.09.2011 Okunma: 705

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?