“Ergenekon” davasından yargılananlara yakın kanal ve gazeteler, aylardır, bu davanın bir tertip ve arkasında da Amerika’nın olduğunu söylüyorlar.
AKP’ye yakın kalemler
de en az 6 aydır, Amerika’nın AK Parti iktidarından hoşlanmadığını, ondan ve
liderinden kurtulmak istediğini yazıyorlar.
Bunun her ikisi birden doğru olabilir mi?
Olabilir!
“Ergenekon” davasında yargılananlar zaten yıllardır ABD
düşmanlığı yapıyor. “Tam Bağımsızlık”
diyor, Batı (ABD ve AB)’dan kopalım, Rusya’ya, Çin’e, hatta İran’a yaklaşalım,
diyor.
Bu söylemler ve başka faktörler halk üzerinde etkili oldu ki; halk nazarında Amerikan karşıtlığı yüzde 90’lara ulaştı.
Bu “Ulusalcı”
söylemler devlet katında da etkili olmaya başlayınca, Amerika iyice huylanıp bu
“bela”dan kurtulmak istemiş olabilir.
Amerika bu isteğini nasıl hayata geçirecek?
Tabii ki asla ortada gözükmeyerek!
Memleket dâhilindeki
aktörleri vasıtasıyla…
Bu “Ulusalcı Bela”dan, başka kim kurtulmak istiyor?
Kendisinden en yıkıcı muhalefeti gördüğü hükümet!
Burada, ABD ile Bizim hükümetin amacı birleşiyor. ABD, elindeki, “Ulusalcılar”ın aleyhinde olan bol doküman, delil ve istihbaratı, aktörleri vasıtasıyla ilgili yerlere servis yapıyordur. Büyük bir ihtimalle bu delillerin önemli bir bölümü, medyaya yansıyan deliller değildir. Bu “kuvvetli deliller” yargılama esnasında peyderpey, aşama aşama ortaya sürülecektir.
Böylece, hükümetimiz ve ABD, bu “Ulusalcı Bela”dan kurtulmuş olacaklar.
***
İşin dramatik ve komik tarafı, bu “bela”dan kurtulduğu vakit, büyük bir ihtimalle, şimdiki hükümet ve bugünkü başbakan da işbaşından uzaklaşmış olacaklardır.
Peki, bu kadar
işbirliği içindeyken; ABD, Erdoğan’dan niçin kurtulmak istesin?
Bunun birkaç sebebi var da, bunlardan en önemlisini, “Ulusalcılar”ı da ilgilendiren hususu ele alalım.
Bundan 5-6 sene önce, başbakan olabilmek için ABD’nin
desteğine çok fazla ihtiyaç duyan Erdoğan, başbakanlığını sürdürmek için artık
ABD’ye o kadar da fazla ihtiyaç duymuyor. Daha bağımsız davranıyor. Bu bağımsız
davranışlar bağlamında Rusya’ya, Çin’e
ve hatta İran ve Suriye’ye yaklaşıyor. Bu yaklaşmalar haliyle ABD’yi rahatsız
ediyor.
İlginçtir, bu tarafıyla Erdoğan “Ulusalcılar”a da yaklaşmış oluyor.
Böyle bir Erdoğan başbakanken, ABD, Türkiye üzerinden İran’a karşı bir baskı unsuru olabilir mi?
Kendi desteğine çok
daha muhtaç bir “Başbakan adayı” menfaatleri için daha uygun değil mi?
Erdoğan’ı düşürmek isteyen ABD, “Ulusalcılar”a yaptığını Erdoğan için de yapacak.
Yine hiç ortada gözükmeden…
Müthiş istihbarat aygıtıyla…
Memleket dâhilindeki aktörleri vasıtasıyla…
***
Birileri “Kapatma
Davası” sonucunda, herkesi memnun edecek, hepimize “OH” dedirtecek bir kararın
çıkması beklentisi içinde olduğunu dile getirmişti.
AK Partinin kapatılmadığı fakat başta Erdoğan olmak üzere bazı siyasetçilere yasak kararı çıkması, bazılarına “OH” dedirtir mi, acaba?
Meselâ, TBMM başkanı
Köksal Toptan’a!