Ahhh, duydun mu, azizim, Onuncu Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer’in de yolsuzluğu çıktı ortaya?
Neeee?
Ya, duyma da, inan! Sen kalk, Atatürkçü Düşünce Derneğine,
bir kalemde tam 100 milyar liralık bağış yap.
Emin misin, iki
gözüm? Bu çok büyük bir meblağ… Bu parayla bizim Ergene mahallesinde iki oda
bir salon, saray yavrusu daire alırsın.
Emin olmasam, der miyim hiç, muhterem? Yandaş basın
rakamı küçültmeye çalışıyor, 100 bin YTL yazıyor. Yutar mıyız, koskoca 100
milyar lira söz konusu!
Tabii, canım efendim,
bu parayı Katar Emiri’ne versen 5-10 saat alır da bizim heyettekilere hediye
ederdi.
Zaten ben, Köşke tahsis edilen trilyonları, bunlar
fazla diye hazineye iade etmesinden kıl kapmıştım.
Demek, böyle
yolsuzluklarını örtmekti niyeti.
Öyle ya, çocuklarına sade düğünler yapıyor, gayet
mazbut bir aile gibi gözüküyorlardı.
Demek hepsi
numaraymış, o büyük yolsuzluğun kılıfını hazırlamakla meşgulmüş.
Son derece derin bir hayal kırıklığı içindeyim,
dostum.
***
Neyse, artık üzülme,
çok şükür bir sene evvel ondan kurtulup dindar bir Cumhurbaşkanına kavuştuk.
Hem de görkemli. Bütçeden tahsis edilen miktar
yetmez köşke, dedi. Ek bütçe istedi. Sadece, 30 trilyona köşkte tadilat
yaptırdı.
Üstelik kabadayı da!
Suudi Kralı Başbakanla ikisine çok kıymetli hediyeler vermiş, ne olduğunu ikisi
de sır gibi saklıyor.
Ahmet Necdet Sezer, Cumhurbaşkanıyken verilen bütün
hediyeleri zapta geçirmiş. Ne ilkellik!
Gül’ümüz, ben kayıt
mayıt anlamam diyor. Aylardır, Kralın verdiği hediyeyi açıklamasını talep eden
gazetecilere, size hesap mı vereceğim, diyor.
Tabii, mirim, Cumhurbaşkanı dediğin böyle olur,
hesap mesap vermez.
Başbayan da ihtişamlı
ve akıllı. Osmanlı saraylarında kullanılan değerli eşyalar, müzelerde
çürüyeceğine Çankaya Köşkünde kullanalım, dedi.
Çocukları da üstün yetenekliymiş.
Üç-beş işi birden
yaparlarmış, 17-19 yaşlarında milyara milyar demezlermiş.
Sülale boyu yetenekli
bunlar, vesselâm.
* * *
Türkiye kendine yakışanı buldu, azizim.
Tabii iki gözüm, dindar
bir Cumhurbaşkanımız var, artık.