Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Çünkü krizin en önemli belirtisi, aynı zamanda en vahim sonucu “işsizlik”tir.
Türkiye’de işsizlik ne vaziyette?
Azalıyor… Gittikçe azalıyor…
Hatırlayalım: 2008 sonları, 2009 başlarında işsizlik %16’lara çıkmıştı.
Dükkânlar-fabrikalar kapanıyordu… Şirketler yığın yığın işçi çıkarıyordu…
Gerek piyasada, gerekse sokaklarda huzursuzluk vardı…
Vatandaş halinden memnun, istikbalden emin değildi…
Nitekim o şartlarda yapılan yerel seçimlerde, AKP önemli oranda oy kaybetmişti!
x x x
Aradan 3 sene geçti…
Ortalama her üç ayda bir ekonomik göstergeler açıklandı… 2009’da iyi haberler alamadıysak da, 2010 yılının başından itibaren hemen bütün göstergeler olumlu yöndeydi… İşsizlik rakamları her seferinde biraz daha düştü…
Dün son rakamlar açıklandı: 2011 Temmuz ayına ait işsizlik oranı %9,1…
Görüldüğü gibi; işsizlik 3 sene öncesine göre, neredeyse yarı yarıya azalmış… Başka bir deyişle, üç yıl evvel işsiz olanların hemen hemen yarısı iş bulmuş…
Her ne kadar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bazı hesaplamalarda iktidar lehine veriler kullanıyorsa da, piyasa ve sokakların dili de işsizliğin azaldığını söylüyor. Nasıl söylüyor? Ortada 2009’da var olan huzursuzluk, memnuniyetsizlik yok. Bunun bir diğer göstergesi de Haziran 2011 seçimleri… Eğer halkta bir memnuniyetsizlik, rahatsız edici bir işsizlik oranı mevcut olsaydı AKP % 50’lere varan bir oy oranına ulaşabilir miydi?
x x x
Tabii sadece işsizlik rakamları değil, ekonominin başka verileri de memlekette işlerin iyi gittiğini gösteriyor.
Mayıs ayından beri bütçe fazla veriyor…
Büyüme rakamları dünya rekorları kırıyor…
Sanayi ve ziraî üretim nispeten artıyor…
x x x
Peki, iktisadî göstergeler içinde olumsuz bir şey yok mu?
Var!
Carî açık…
Yani ihracatın ithalatı karşılama oranı… Buradaki fark ülke ekonomisinin aleyhine hayli açılmış durumda…
Fakat bu bile dünyadaki pek çok ülkeye göre daha az vahim görünüyor.
Yani bu belirti ve verilere göre; Türkiye için herhangi bir iktisadî buhran söz konusu değil...
Hatta, inşallah, tez zamanda işsiz kimse de kalmayacaktır!
x x x
ZAMLAR VE ENFLASYON
Memlekette muhalefet edecek ekonomist kalmamış… Veya muhalefet edeceği bilinen iktisatçıların sesini kesmişler… Televizyona çıkan herkes zamları savunuyor… Bunlar iyi diyor, yararlıdır, gerekliydi diyorlar…
Eh, bu kadar adam yalan söyleyecek değil ya!
Hadi, söylediklerini doğru kabul edelim…
Velâkin doğrunun yarısını dile getiriyorlar… Bu zamlar iyidir, hoştur, güzeldir diyenlerden bir tanesi de “zamlar güzeldir fakat enflasyonu da yükseltir” demiyor… Diyemiyor…
İşte, bendeniz burada “huy”lanıyorum…
İşte, burada TÜİK’in göstergelerine itimadım sarsılıyor…
Kardeşim, nasıl oluyor da bütün gıda maddeleri, ulaşım, enerji (içki ve sigarayı geçiyorum) %25 zamlanırken, enflasyon %1’de kalabiliyor?
El insaf!