Anamur son günlerde çok önemli tarihi
olaylara sahne oldu. Bunlardan biri de 20 Ekim 2011 Perşembe günü saat 12.00
Mersin-Antalya yolunun Anamur girişindeki dört yolda (Muzlu Kavşak- BP Petrol
Yanı) “Şehitleri Anma ve Terörü Lanetleme” basın açıklamasının Anamur
Belediyesi, Bozyazı Belediyesi, Çarıklar Belediyesi, Ören Belediyesi, Anamur
Meslek Yüksek Okulu, AK Parti, CHP, MHP, SP, BBP, DP İlçe Başkanlıkları ve Tüm
Sivil Toplum Kuruluşlarının destek ve katılımları ile gerçekleştirildi.
Basın açıklamasına katılmak üzere biraz
erken yola çıkmayı düşündüm. Göktaş Camii ile Üçyol civarında iken, belediyenin
ses ve yayın cihazından vatandaşların toplantıya katılması ile ilgili yayın
duyurular yapılıyordu. Ancak hoparlöre çok yakın olmama rağmen, ne dediklerini
anlayamadım. Cadde boyu giderken çoğu işyerinde bayraklar asılı olmasına rağmen,
mitinge katılmalarıyla ilgili bir hareket göremedim. Şaşırdım. Hastaneyi biraz
geçince ellerinde bayrakları kalabalık bir genç topluluğunun sloganlarla
geliyor olması cesaretimi artırdı. Uğur Dershanesindeki öğrenci grubuymuş.
Birkaç arkadaşla yürüyerek Muzlu
Kavşağa ulaştığımızda, etrafın bayraklarla süslendiği ve bir kamyonun platform
olarak hazırlanmakta olduğunu gördük. Miting için kalabalığın toplanma yeri
Anamur Halinin alt taraflarıydı. Bizden önce gelenlerle birlikte hayli
kalabalık toplanmıştı.
Daha sonra gruplar halinde gelen, çeşitli okulların öğrenci
gruplarını gördük. Kız ve erkek öğrenciler okul kıyafetleri ile toplanma yerine
gelince, böyle milli duyguların ayağa kalkması gereken günlerde yalnız
olmadığımızı anladık. Toplanan kalabalıkla birlikte basın açıklamasının
yapılacağı Muzlu Kavşağa gitmek üzere yola çıktığımızda, Hal ile kavşak arası
çoktan dolmuştu.
Basın açıklamasını izlemek üzere Muzlu Kadın Heykelinin
kaidelerinde zor zahmet yer bulabildik. Platformda bütün siyasi parti
temsilcilerinin ve belediye başkanlarının bulunması programa ayrı bir güzellik
katmış. Anamurlu iki tane terör şehidinin portresi de platformda yer aldı.
Birisi daha iki ay kadar önce Van’da şehit düşen Serkan Anday idi. Basın
açıklaması Anamur Meslek Yüksek Okulu Müdürü Akif Altınbıçak’ın şiir ve
konuşmalarıyla başladı. Tüm şehitler ve gazilerin anısına saygı duruşu yapıldı,
İstiklal Marşı okundu. Şehitlerin adını ve kentlerini okudukça, toplanan
kabalalık gözyaşları içinde “burada” diye haykırdı. Akdeniz Camii İmamı Veli Kılınç Hoca, Kur’an-ı
Kerim okuyup, dua ettirdi. Hazırlanan
basın bildirisini Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe okudu. Basın bildirisinin
şu kısmı dikkatimizi çekti.
“ ANAMURLULLAR
OLARAK ÜLKEMİZİN GELDİĞİ BU NOKTADA ORDUMUZUN KANDİLE BAYRAK DİKMESİNİ VE
SINIRDA BİR TAMPON BÖLGE OLUŞTURMASINI SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUZ.
MİLLETİMİZİN AZİM KARARLILIĞININ BÜTÜN BU OLUMSUZLUKLARIN
ÜSTESİNDEN GELECEĞİNDEN ŞÜPHEMİZ YOKTUR.
EZANIMIZ TEK, VATANIMIZ TEK, BAYRAĞIMIZ TEK, DİLİMİZ TEK,
MİLLETİMİZ TEK…
BUNLAR BİZİM VAZGEÇİLMEZ UNSURLARIMIZDIR. BUNU ASLA UNUTMAYALIM…
BU DUYGU VE DÜŞÜNCELERLE ŞEHİTLERİMİZE RAHMET, GAZLERİMİZE
ŞİFA DİLİYORUZ. BİZLERE DESTEK VEREN HERKESE TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNMAK İSTİYORUZ.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…
Miting
öncesinde ve sonrasında birçok kişiyle görüştüm. İçlerinde siyasi parti temsilcileri
de vardı. Herkesin meydana gelen bu terör olaylarından üzüntülü olduğu kesin.
Ama Anamurluların bu benzer organizasyonlara ilgisizliği, vurdumduymazlığı onları
da fazlasıyla üzmüş. Daha önce yine buna benzer bir basın açıklaması sonrası
halkın ilgisizliğine vurgu yapmış ve esefle karşılaşmıştık.
Anamur’da partilerin
mitinglerine katılıyor, cenazelerde bulunuyor, halkın davranışlarını çözmeye
çalışıyoruz. Şuradaki kalabalık bazı cenaze merasimlerinden daha az. Kimi
düğünlerde bile bundan daha çok kabalık toplanabiliyorken, vatanın ve milletin
bölünmez bütünlüğüne tecavüzlerin en yükseklere ulaştığı şu günlerde yapılan
bir faaliyete ilgi gösterilmemesi çok manidar. Soruyorum, “ey Anamurlu harekete
geçmen için, tepkini dile getirmen için, mutlaka bir yakının ölmesi,
yaralanması veya teröre kurban mı gitmesi lazım? Memleketin dört bir yanında
ocaklar söner, analar, babalar, eşler ve çocuklar bağrına taş basmışken, sen
rahat uyuyabiliyor, dolaşabiliyor musun? “
Yazıklar olsun bize.