Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Olağanüstü günler yaşıyoruz.
Ortadoğu değiştirilerek ve dönüştürülerek, dünya yeniden kuruluyor.
Diktatörlükler yıkılıyor(!), demokrasi geliyor(!). lâkin bu yıkılış ve kuruluş “tabii” olmadığından insana hiç güven vermiyor… İnsanın nevri dönüyor… Kafalara sorular üşüşüyor…
Mısır ve Tunus çoktan… Libya daha yeni düştü…
Suriye düştü, düşecek…
Esat direniyor… Direnirken ve artık sanki işin sonuna gelinirken acayip bir laf etti: “Suriye bölgenin fay hattı. Zeminle oynarsanız, deprem olur. Suriye’deki bir sorun tüm bölgeyi yakar. Plan Suriye’yi bölmekse, tüm bölge bölünür. Düzinelerce Afganistan olur”
Başta Türkiye, bütün dünya bu laflar ne demeye geliyor, diye düşünürken, 31 Ekim tarihli Sabah gazetesi ziyadesiyle ilginç bir manşetle çıktı: ÇUKURCA’DA DERİN PLAN
Başlığın altında yazılanlar, sanki Esad’a hak vermek, onu doğrulamak için yazılmış gibi!
Sabah muhabiri Mutlu Çölgeçen şöyle yazıyor: “İstihbarata göre, Çukurca saldırısının arkasında Suriye kökenli Fehman Hüseyin'in planı vardı. Plan, Türkiye'yi çıkmaza sokmayı ve Esad sonrası Suriye'de PKK-Kürt bölgesi oluşturmayı kapsıyor.”
Açıklamadaki en dikkat çekici bölüm; “Esad sonrası Suriye’de PKK-KÜRT bölgesi oluşturma” planı…
Bu plan, Esad’ın iddialarıyla bire bir örtüşüyor.
Çölgeçen’in verdiği şu detaylar, bölgede olan biteni anlamamıza yardımcı oluyor:
“… PKK'nın Suriye kökenli etkin ismi Fehman Hüseyin'in talimatı ile gerçekleştirilen Çukurca saldırısının ilk hedefi Türkiye'yi sürekli terör baskısı altında tutmak. İkinci hedef ise Beşar Esad sonrasında Suriye'nin Türkiye-Irak sınırındaki Kürt bölgesini de içine alacak yeni bir Kürdistan oluşturmak. Fehman Hüseyin belirlenen stratejiye uygun olarak Çukurca saldırısı öncesinde 28 Temmuz ve 19 Ağustos tarihlerinde iki kritik görüşme gerçekleştirdi. Zap bölgesinde yapıldığı tahmin edilen görüşmelerde bazı Suriye kökenli Musevi Kürtlerin de yer alması anlamlı bulundu. … Resmi kayıtlara giren bir iddiaya göre ise Fehman Hüseyin ve Murat Karayılan'a bağlı bazı isimler Çukurca saldırısı öncesinde İngiliz istihbaratından emekli üç isim ile sıkı bir görüşme trafiği yürüttü. PKK'lı teröristlerin Çukurca öncesinde çok profesyonel saldırı ve teknik destek aldığı da bütün ayrıntıları ile kayıtlara girdi.”
Yaşanan olaylar ve alınan “istihbarat” son derece ilgi çekici… Esad’ın sözleriyle, Sabah’ın manşet haberini birleştirince gözlerimizi açacak bir aydınlık ortaya çıkmıyor mu?
Demek ki neymiş?
Çukurca baskınının elebaşısı, saldırı öncesi, bazı Suriye kökenli “Musevî Kürtlerle” ve “İngiliz istihbaratından emekli üç isim” ile sıkı bir görüşme trafiği yürütmüş!
İşi daha da çarpıcı hale getiren ise, PKK’nın Suriye’yi bölmek ve orada bir PKK-KÜRT bölgesi oluşturma planı yaptığını, Esad’ın gitmesini talep eden iktidarın destekçisi olan gazetenin bildiriyor olması…
Şimdi, soru şu: PKK, Esad sonrasında, Suriye içinde; Irak-Türkiye sınırında bir “Kürt Bölgesi” oluşturma planı yapıyorsa; Esad’ın yerinde kalması mı yoksa gitmesi mi Türkiye’nin menfaatinedir?
Efendim!