Orhan AFACAN
Yıllardır bağrımızda bir hain elin koru
Yirmi beş defa yaktı, baskınla şafağa doğru
Görünce cesareti, görünce hain zoru
Geri bakmadan kaçtı Kuzey Irağa doğru.
Meydanlar doldu taştı teröre lanet için
Herkes Mehmet, Mehmetler hazır şahadet için
Tek bayrak, tek dil, tek devlet, tek millet için
Birlikte yürüyoruz yeni bir çağa doğru.
Yeni, yeni kabuk tutarken gönül yaramız
Çok acı yaktı bağrımızı ecelin koru
Yedi onda iki güçle sarsıldı Van’ımız
‘’Sevgi apartmanı’’ kapandı toprağa doğru…
Başladı saçma, sapan etnik beyanatlar
Bölücülük yapmak için mi acı fırsatlar?
Mühim değildi haine enkazdaki hayatlar
Çekmek istiyordu milleti tuzağa doğru
Unutup depremle şehitlerin acısını
Paylaşmaya başladık depremin yarasını
Büyükler maldan, küçükler harçlık parasını
Gönderme yarışında kalktık ayağa doğru
İnanamadık uzun sure gördüğümüze
Soğuk su serpti acıyla kavrulmuş gönlümüze
Azra bebek tam anlamıyla bir mucize
Şükürlerle gönderildi kundağa doğru
Sırtında ölünün sıcaklığı, soğukluğu
Dost yapmış mevtayı, korkunun çokluğu
Yine bulunca hayat denen yokluğu
Yunus’un bakışları şaşkın ışığa doğru
Babana söylemedik, söyleyemedik Yunus,
Ama babanın gönlüne çökmüştü ki kâbus
Sen kendini yorma hiç, dinlen, konuşma, sus
Yetiş, acilen git hayata, sağlığa doğru.
‘’Polise, askere atılan taşlar’’ devlete
Yunus’un bakışları sorgudur ihanete
Anlamak için gerek var mı hiç kehanete?
Yedi onda iki, örgütte paniğe doğru.
Farklı, farklı illerden gelmiştiler birçoğu
Görev yeri değil, evleriydi artık Doğu
Bir yıldız, bir ay, bir güneş yapmaktı her çocuğu
‘’Yüz üç Güneş’’ gitti sonsuz karanlığa doğru
Her birinin ayrı ayrı hayat hikâyesi
Millete hizmetti hepsinin ortak gayesi
Yedi onda iki’ydi ölümün çığlık sesi
Seslenemediler, ses gelen çatlağa doğru
Van’a yardım yapmamak ayıp oldu adeta
Yerler, gökler yapılan yardımla doldu adeta
Yedi onda iki haini vurdu adeta
Eylemleri her gün daha yalnızlığa doğru.
Her fırsatta düşman tanıtılan Türk nüfusu
Van’a kuru verdi sevgi, kardeşlik köprüsü
Paniğe düştü bunu gören hain sürüsü
Bomba yüklü katırla kalktı atağa doğru
Nerde olursa olsun Mehmetçik ensesinde
Sıcak temasa geçildi Kazan Vadisinde.
Hani cesaret, yaratıkların adisinde
Parmağını uzatamadı tetiğe doğru.
Nasıl yakışmış Türk bayrağı taziye evine
Su serpmiş, Yasin olmuş terörün alevine
‘Oğlum terörist’ demek zordu baba diline
Yutkununca canı gelirdi gırtlağa doğru.
**
Osmanlı tokadı sanki babanın sözleri
Asla devlete düşman yapamazsın bizleri
Kızarmaz, bozarmaz hainlerin yüzleri.
Meğilli ya kör’lüğe, ya sağırlığa doğru
Çok kanlı olacaktı hainliğin gereği
Olmasaydı farkında eğer ana yüreği
Yıkıldı üç çocuklu bir aile direği
Sağ kalanın bakışı düştü boşluğa doğru
Terörden daha kötü yardımı yağmalama
Safari görüntüleri geliyor aklıma
Vahşi hayvan desem insana benziyor ama
Aklımı yönlendirin siz, düz mantığa doğru.
Yerden gelen afetle yapılar bir bir enkaz
Zamanla yarışarak bir can, bir nefes için kaz
Bilmem kaç kat altında yaşama şansı çok az
Gönder bütün gücünü yirmi tırnağa doğru
Betonarme sanılmış hep kâğıttan kuleler
Menfaatimiz için zincirleme hileler
Kusur bulup da kalem kırmıyor adliyeler
Bütün deliler gülümsüyor sanığa doğru
Kürtlerin ata dinidir diyorlar ‘Zerdüştlük’
Canavarlaştırmış ruhları manevi boşluk.
Ne Meryem’e, ne de Ahura Mazda’ya kulluk
Amentü ile tek Allah’a kulluğa doğru.
Barışla, Demokrasi öyle sözle olmuyor
Barışla, demokrasi öyle sözle dolmuyor
Barışla, demokrasi hain ruha uymuyor
Barışla, demokrasi saklı batağa doğru...
ORHAN AFACAN