Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Çok ilginç!
“Diyalektik” denilen şey bu olsa gerek… Yani kâinattaki her şey “zıddı”yla kaimdir. Misâl, “Güzel”i kavrayabilmemiz için “çirkin”e; “beyaz”ı anlayabilmemiz için “siyah”a ihtiyacımız vardır.
Tecrübelerim ve dün akşam seyrettiğim film, bana “yaradılış ve kâinatın işleyişi gereği, yanlışın içinde doğruların barındığı”nı düşündürüyor. Bunu da “diyalektik” kavramı içinde değerlendiriyorum.
Nasıl yani?
Meselâ, Amerika’nın hedef ülkelerde nasıl tezgâhlar tertiplediğini, kendine bağlamak istediği ülkelerde halkı nasıl yönlendirdiğini bize en iyi kim anlattı?
Vaktiyle, bizzat tertiplerin içinde olan, “Amerikan sistemi”nden alabildiğine yararlanan, “sistem”de zirvelere tırmanmış olan bir “itirafçı”!
Malum; Amerika’nın marifetlerini, dünya “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitabın, eski İMF ve Dünya Bankası görevlisi yazarı John Perkins’ten öğrendi. Ekim Ayında Türkiye’ye gelip, birçok televizyona çıkan Perkins, Türk insanına da birinci ağızdan kendi ülkesinin “marifetlerini” ayrıntılarıyla anlattı.
Perkins, “büyük yanlış”ın içinde barınan “doğru”ydu.
Orada olduğu gibi; Tv kanallarının veya bazı “programların” “kanalizasyon” haline geldiğini de bize en iyi kanıtlayan yine o TV’lerden nemalanan, yararlanan, TV dünyasının zirvelerine çıkan “TV’ciler” oldu.
Bu TV’ciler bir film yapmışlar: adı, “Kanalİzasyon”… Filmi yine TV’de seyrettik… Şu, son zamanlarda pek sık reklamı yapılan “Tivibu”da… Tivibu, bu filmi “önerilenler” listesine koymuş. Biz de öneriyi dikkate aldık.
Filmde kimler yok ki: Başrolde Okan Bayülgen…
“Yahşi Cazibe”nin başrolündeki kadın ve erkek oyuncu…
Evlilik programlarıyla reyting rekorları kıran Esra Erol…
Ahmet Çakar, Vatan Şaşmaz, Yasemin Bozkurt, Rasim Öztekin, Erol Günaydın, Medyum Memiş, Haydar Dümen…
Radikal yazarı ve TV’ci ve dahi reklam yıldızı Hakkı Devrim…
Simasını tanıdığımız fakat ismini bilmediğimiz daha pek çok “TV yıldızı”…
Hakikaten tam bir “şaheser” meydana getirmişler…
Kanalların, “kanalizasyon” haline gelmiş olduğunu, televizyonculardan başka kim söylese bu denli ikna edici olamazdı. Allah’ın hikmeti işte; Yaratıcı, işin ne hale geldiğini, o işi en iyi bilenlere “itiraf” ettiriyor ki, inandırıcı ola, insanlar ders ala!
Tivibu’nun önerisine ben de katılıyorum… “Kanalİzasyon”u tavsiye ediyorum.
Filme dikkatle bakarsanız, içinde ince bir “siyasî-adlî” mesaj olduğunu da göreceksiniz.
Lâkin asıl mesajı, filmin sonunda, başroldeki Okan Bayülgen, şu sözlerle veriyor: “İçerideki (cezaevindeki) 50 kişi aynı kutuya bakıyor… İÇERİDE OLDUKLARINI UNUTUYORLAR… Dışarıdaki milyonlar da o kutuya bakıyorlar, ONLAR DA DIŞARIDA OLDUKLARINI UNUTUYORLAR.”
Başka söze hacet var mı?