Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Savaş...
Artık “kelime”lerle yapılıyor...
“Kelime” meydan muharebeleri kazanıyor...
“Kelime” ülkeler fethediyor...
“Kelime” kültürü yozlaştırıyor, dili bozuyor...
“Kelime” milletlere din değiştirtiyor...
x x x
Çok fazla öne çıkarılan “kelime”lere ziyade dikkat gerek!
Fransa, “Ermeni soykırımını ‘inkâr’ı suç” sayan bir yasa yapıyormuş.
“İnkâr” ne demek?
Yapılanı, söyleneni, görüleni, var olanı kabul etmemek, gizlemek, saklamak...
Yani, “inkâr” kelimesini kullanarak, daha baştan bir “soykırım”ın var olduğunu sana kabul ettiriyorlar...
“İnkâr” demekle, tartışmasız bir “soykırım” olduğunu dayatıyorlar...
Diyorlar ki; “soykırım” 2 kere 2’nin dört etmesi kadar katı bir gerçektir. Buna kimse karşı çıkamaz... Kimse itiraz edemez, reddedemez...
Ne yapabilir?
Gerçeği belki “inkâr” edebilir!
Elbette bir “gerçeği” inkâr etmek de suçtur!
Nitekim biz de “soykırım” gerçeğini “inkâr” etmeyi suç sayan bir yasa çıkarıyoruz!
X x x
Tuzak korkunç!
Son derece ustaca...
Profesyonelce...
Bu “kelime” milyonlarca defa tekrar edilerek kafalarımıza, dimağlarımıza, bilinçaltımıza öyle kazınacak ki...
Bebekler, çocuklar, gençler bu “kelime” bombardımanı altında öyle “hipnotize” ve “telkin edilmiş” halde büyüyyecekler ki...
Bir vakit sonra; olmayan, görmediğimiz, yapmadığımız bir “eylem”i yapmışız, görmüşüz, yaşamışız gibi inanmaya başlayacağız...
Gerçekten “inkâr” ediyormuşuz gibi algılamaya ve hissetmeye başlayacağız.
X x x
“Kelime”nin taarruzu o kadar stratejik, o kadar tazyikli ve etkili ki; tesir altında kalmamak hemen hemen imkânsız! Neredeyse bütün medya, sürekli “inkar” kelimesini kullanıyor... “Bilinçli”, “bilinçsiz” kelimenim hedefine hizmet ediyor.
Fransa parlamentosu, söz konusu yasa için, Fransızcadaki “inkâr” kelimesini kullanıyor olabilir. Fakat bu milletin medya yöneticileri, yazar ve fikir insanları “şuurlu” kişiler olsaydı, “inkâr” gibi, önyargılı, yanlış algılara sebep olabilecek bir “kelime”yi ya hiç kullanmaz veya açıklamalarla çok dikkatli bir biçimde kullanırdı.
Ne “inkâr”ından bahsediyorsunuz?
Hangi “inkâr”dan söz ediyorsunuz?
Neyi “inkâr” etmişiz ve ediyoruz?
Gerçeklere canımız feda, hakikatler karşısında boynumuz kıldan ince!
Tarihî vakalar ve hakikatler ortada! Birinci dünya harbi esnasında, 1915’lerde, soykırım yapan değil, soykırıma uğrayan bir millet var: Türk milleti...
Şimdi bu millete “iftira” atılıyor...
O iftiraya alet olanlara yazıklar olsun!