VEKİLLER YERDEN GÖĞE HAKLI

İsmail Hakkı CENGİZ - 29.12.2011

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


“Zamlı maaş” mevzuunda...

Neden haklı?

Şöyle:

Bu memlekette yıllar yılı “kalkınma planları” yapıldı... Millet ve memleket zenginleştirilmeye çalışıldı.

Eeee, ne oldu?

Hiçbir şey!

Millet bitürlü kalkındırılamadı...

Sonra...

Gün döndü, devran değişti...

Milletin bağrından bir parti çıktı!

Ak parti!

Bu parti daha öncekilerden hayli farklıydı... Hakikaten fukaralıktan gelenlerin ve fukaraların partisiydi...

Yoksulluğu, yoksunluğu çok iyi bildikleri, onun sıkıntılarını yaşadıkları için fukaralığı bitirmek için canla başla çalıştılar...

Bu konuda o kadar iddialıydılar ki; programlarının özeti “3Y” ile simgeleniyordu: Yoksulluğu, Yolsuzluğu ve Yasakları bitirmek...

Bildiğiniz gibi; bu “amaç” için 10 senedir olağanüstü bir çaba içindeler... Nitekim bu çabaları da “halk” tarafından kabul görüyor, “takdir” ediliyor! Her seçimde reylerini biraz daha artırıyorlar...

İşte bu “Ak” Partili vekiller; iktidarlarının 10’ncu yılı sonunda bir muhasebe yaptılar: Baktılar ki, ne kadar gayret etseler, halkın yoksulluğunu gideremiyorlar...

Düşündüler, taşındılar ve sonunda dediler ki; “halkı yoksulluktan kurtaramadık diye niye biz de fukara kalalım? Hiç olmazsa kendimizi kurtaralım!”

Ve ballı maaşları, ayrıcalıklı emeklilik düzenlemelerini çıkardılar...

Onların ne kadar haklı olduklarını, kıdemli vekil, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Yeniçağ’ın tabiriyle “kahramanca” savunarak kanıtlıyor!

Çiçek; “Milletvekilliği zor zanaat” diyor!

Zaten, bu işin “zor”luğuna hepiniz şahitsiniz!

Daha 5 ay önce milletvekili seçimleri yapmadık kı?

Seçim öncesini hatırlayın:

“Milletvekili adaylığı” söz konusu olunca herkes köşe-bucak kaçmadı mı?

Bu “zor” işe kimse soyunmak istemediğinden partiler aday bulabildiler mi?

Parti yöneticileri insanlara, “Gelin, sizi listemize alalım, milletvekili yapalım” diye yalvarmadılar mı? Aday aramak için yollara düşmediler mi?

Listeye yazacak “adam” bulunamadı. Neyse ki, 75 milyonluk nüfustan birkaç yüz “vatansever” “yiğit” çıktı da listeler güç-bela tamamlanıp, YSK’ya, ancak son dakikalarda teslim edilebildi...

Böyle güç-bela bulduğumuz, fedakâr, cefakâr, vazifeşinas vekillerimiz, şu kadarcık zam almasın mı? “Ballı maaş” hakları değil mi? Takaüt olduklarında da “kıyak” ve “imtiyazlı” emekliliğe lâyık değiller mi?

Yani halkın çoğunluğu fukara diye onlar da mı fukara kalsınlar?

Hiç mi ayrıcalıkları olmasın?

İnsaf!

El insaf!

x   x   x

KİMİN BAŞKANI?

“Şu andaDolar dünyadaki tek likit liman(!), herkes ona dönüyor.”

“Türk Lirası Dolarla yarışamaz! Çünkü dolara karşı Türk Lirasının rekabet etmesi mümkün değil.”

Bu sözleri kim söylemiş olabilir?

Erdem Başçı ismindeki Merkez BankasıBaşkanı...

Bu başkan, kimin Merkez Bankası başı ola ki?

Tarih: 29.12.2011 Okunma: 733

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?