AKLÎ VE HUKUKÎ İZAHI

İsmail Hakkı CENGİZ - 12.02.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, “Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasının akli ve hukuki izahı yoktur!” buyurmuş.

Hukukçu Başbakan Yardımcısı Arınç da “Hukuki izahını bulamıyorum” demiş.

Hemen bütün AKP’liler şaşkın… Hadisenin “Akli ve hukuki izah”ını bulamıyorlar…

x   x   x

Hımmmm, demek öyle…

Olayların bir “aklî ve hukukî izahı” bulunmalı!

Bulunmalı fakat elbette her hadisede değil…

Meselâ; 100 gazetecinin yıllardır içeride yattığının aklî ve hukukî izahını sormak aklımıza hiç gelmemeli!

Elinde kalemden başka bir şey olmayan gazeteci ve yazarları “terörist” diye nitelemenin aklî ve hukukî izahı var mıydı? Hele hele onlara, Meclis Başkanı başta olmak üzere AKP’li vekillerin “terörist” demelerini nasıl izah edelim?

“Kendi camimizi bombalayacak, kendi uçağımızı düşürecek” iddialarıyla subayların suçlanmasının aklî ve hukukî izahını bulabildiniz mi?

Hadi buldunuz diyelim, bu subayların kendilerini nasıl savunduklarını, bu kadar iğrenç ithamlar karşısında neler söyleyeceklerini merak ettiniz mi? İddialara inandığınız halde, savunmaları merak etmemenizin aklî ve hukukî bir açıklaması var mı?

O ağır ithamları aylar boyunca çarşaf çarşaf yayınlayan gazetelerin, TV’lerin; yıllar sonra gelen savunmalara tek satır yer vermemelerinin aklî ve hukukî bir izahını yapabilir misiniz?

x   x   x

Cezaevinde “siyasî” iddialarla tutuklu bulunan 8 milletvekili var. Bunlar seçileli 8 ayı geçti. Onların hâlâ tahliye edilmemelerinin aklî ve hukukî izahı var mı?

Hatta kendiniz, “Lamı cimi yok, milletvekilleri serbest bırakılmalıdır” dediğiniz halde, “hukukî” olarak hiçbir şey yapmamanızın aklî ve hukukî izahını bir yapıverir misiniz?

Kendi iktidarınız döneminde “Kuvvet Komutanı”, ardından “Genelkurmay Başkanı” yaptığınız ve yıllarca “teröre karşı beraber” mücadele ettiğiniz E. Org. İlker Başbuğ’un “terörist” suçlamasıyla tutuklanmasının aklî ve hukukî izahını bulabildiniz mi?

Tabii sadece siz öyle dediniz diye “akli ve hukuki” izahını sordum. Bir de hadiselerin “vicdanî” izahının aranması lâzım ki ondan hiç bahsetmiyorum.

Çünkü hiiiiç mânâsı yok.

x   x   x

YAPTIKLARI HEP DOĞRU MU?

12 Şubat tarihli Zaman gazetesinde, Büşra Erdal imzasıyla bir haber analiz yayınlanmış. Aynen şöyle diyor: “Görevden alınan savcıların yaptıkları hep doğru çıktı.”

Görevden alınan savcılar, deyince aklınıza hangi savcılar geliyor?

Tabii isim benzerliği dolayısıyla ilk aklımıza gelen, Şemdinli davası savcısı Ferhat SarıkayaZaman, Silivri davalarında görevden alınan savcıları, 12 Eylül darbesi için dava açan savcıları hatırlatmış. Onların “zamanla” haklı çıktıklarını belirtmiş.

Lâkin aklına daha güncel olan, 3 savcısı birden görevden alınan “Deniz Feneri” gelmemiş. Üstelik söz konusu davanın savcıları görevden el çektirilmekle kalmamış haklarında bir de dava açılmış bulunuyor.

Deniz Feneri davasında görevden alınan savcıları hatırlamamanın “akli ve hukuki izahı”nı nasıl yapmalı?

x   x   x

BİR GİTTİ ÜÇ GELDİ

Haber insanın gözüne ve kulağına “tuhaf” geliyor.

“MİT Müsteşarını ifadeye çağıran Savcı Sadrettin Sarıkaya görevden alındı. Yerine 3 yeni savcı atandı!”

Bu haberin “akli ve hukuki izahı” nedir?

Sarıkaya, 3 savcının yapacağı işi mi yapıyordu?

Tarih: 12.02.2012 Okunma: 728

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?