Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
En zor girilen
üniversitelerden birinin, en zor kazanılan bir bölümünden mezun olan gencin iş
aradığını öğrenen 75 yaşındaki Hacı Nine, Torpil
bulun, benim torunum öyle işe girdi, diyor.
Memleketin geldiği şu noktaya bakar mısınız?
Kimsenin bilime, uzmanlığa, adalete, ehliyete inancı,
itinadı, saygısı kalmamış.
* * *
İzan, insaf, vicdan ara ki bulasın! Sahtekârlık,
kandırma, kayırma her tarafımızı kuşatmış.
Bir engelli tanıdığım var, 19 yaşında. İş ve İşçi
Bulma Kurumu vasıtasıyla iş arıyor.
Yine aynı kurum vasıtasıyla engelli kadrosuna eleman
arayan bir işyeri, kurumdan, iş görüşmesi için bir engelli göndermesini
istiyor. Kurum, benim engelli tanıdığıma haber veriyor. Babasıyla, bildirilen
fabrikaya gidiyorlar.
Fabrikada ne oluyor biliyor musunuz?
Engelli ve babasını güvenlik kulübesinden içeri
sokmuyorlar. İçeriden bir cevap geliyor: biz onları engelli işçi alacağımız
zaman ararız.
Kendinizi bir an için bu engelli ve babasının yerine
koyun.
Ne hissedersiniz, neye yanarsınız?
Resmî bir kurum sizi oraya, üstelik talep üzerine
göndermiş ama talep eden sizinle görüşmüyor. Zaten doğuştan yaralısınız. Orada
aşağılandığınızı, horlandığınızı, böcek kadar değersiz olduğunuzu hissetmez
misiniz?
Bu nasıl insanlıktır?
Tabii ki her kapıya geleni işe alamazsınız. Fakat
sizin talebinizle gelen bir engelli ve babasının gönlünü alabilirsiniz.
Demek işyeri personeli o kadar yoğun çalışıyor ki,
kendi çağırdıkları bir engelliye 2 dakikasını ayıracak bir yetkili bulunamıyor.
Gittikçe yozlaşıyor, insanlığımızdan uzaklaşıyor
muyuz, acaba?
* * *
Engelli
Kadrosuna Karşı Hile
Bu kural pek çok işyerinde uygulanmadığı gibi, bazı
işyerleri de kadrolarında halen çalışan personele, meselâ; şeker hastalığından
engellidir gibi bir raporla kanuna karşı hile yoluna gidiyorlarmış.
Böyle şey olur mu, demeyin!
Bu memlekette olmayacak şey mi var?
* * *
Hepimiz
Engelli Adayıyız
Demek ki, 60 yaş altında bulunan sağlamların(!) üçte
birini engelli bir hayat bekliyor. En azından bunu göz önünde bulundurarak
engellileri anlamaya çalışamaz mıyız? Onların hayatını biraz daha
kolaylaştıracak bir şeyler yapmayı düşünemez miyiz?
Hiç olmazsa, arada bir, bir engellinin elinden tutamaz
mıyız?
* * *
Türk Atasözü
* * *
Halimiz
Hal Gibidir
Edep, Hayâ, İffet
Örtünülmüş şal gibidir
Açılıncaya kadar kalır.
İmkân, Zaman, Fırsat
Müsrife mal gibidir
Savurdukça azalır.
İyilik, Eser, Evlat
Tutunacak dal gibidir
Elini uzatınca gelir.
Menfaat, İltimas, Rüşvet
Çanaktaki yal gibidir
İtibar eden alçalır.
Kötülük, İhtiras, İnat
Dikenli çal gibidir
Takılan orada kalır.
Şans, Talih, Kısmet
Bakılan fal gibidir
Ya çıkar, ya çıkmaz.
Azim, İrade, Gayret
Attaki nal gibidir
Sağlamsa yıkmaz.
Mal, Dünya, Hayat
Yaşanan masal gibidir
Hiç kimseye yetmez.
Vicdan bu günlerde
Konuşmaz lâl gibidir
Hiç bir şey kâr etmez.
Ölüm acayip hal gibidir
Kafa takmaya değmez.
Seyfeddin Karahocagil
Önceki yazılar