Mehmet Baransu kim?
Taraf Gazetesi yazarı.
Çuvallar dolusu balyoz belgelerini nereden bulduğunu izah edemeden sırtına alıp
savcıya taşıyan ve o malum soruşturmaya vesile olan esrarengiz portre…
Baransu’nun bir başka özelliği Cemaat sempatizanı olması ve Işık Evleri’nde
yetişmesidir.
Türk kamuoyu Mehmet Baransu’yu gazeteci olarak Taraf Gazetesi’nde tanıdı.
Hatırlayın bu Baransu kısa bir süre önce Uludere’de yaşanan o müessif bombalama
olayından sonra suçu hemen MİT’e atmış ve Hakan Fidan’ı hedefe oturtmuştu.
Başbakan Erdoğan’dan, “cambaz ve MİT’te böcekleri var” diye itham edilen
Baransu hemen ertesinde gazetesindeki sütununda İsviçre’den gelen valiz dolusu
dolarların hangi AKP’liye ait olduğunu sormuş ve kendince gözdağı vermişti.
Son gelişme malum Mehmet Baransu’nun birkaç gün önce yaptığı MİT beni izliyor
ajitasyonu ya da saptırmasıdır.
Oysa ortaya çıkmıştır ki MİT Mehmet Baransu’yu casusluk şüphesi adına
dinliyormuş.
Yok, bu olay yeni değil, ODA TV’deki habere göre izleme yıllardır sürüyormuş.
Sadece Baransu değil, Taraf Gazetesi’nin pek çok yazarı ve yöneticisi aynı
şekilde casus şüphesi ile MİT tarafından takip ediliyormuş.
Peki, bunu neye dayanarak mı söylüyorum?
MİT’in Taraf Gazetesi’nin bazı mensuplarını mahkeme kararı ile dinlemesinden.
Üstelik casus şüphesi ile dinlenmeleri kararını veren mahkeme üyeleri olan
Yakup Hakan Günay, Oktay Acar ve Metin Özçelik isimli hâkimler bazılarının
iddia ettiği gibi Ergenekoncu değil tersine Balyoz’da tutuklama kararını veren
hakimler, dolayısı ile casus kuşkusu ile izleme olayı çamur atma ya da sindirme
türünden bir şey değil.
MİT’in mahkemeden bu dinleme kararını kod isimlerle çıkarması ise istihbarat
örgütünün casus takibinde kullandığı metotmuş.
Bakın MİT Basın Müşaviri Şenol Baltacıoğlu, bu dinleme konusunda neler
söylüyor:
-“Gazeteciler bizim için hedef kişiler değildir. Kanun kimin hedef olduğunu
belirler. Casuslukla ilgili faaliyeti olmayan bir insan MİT tarafından
dinlenmez.”
Görüyorsunuz beyan nettir ve Baransu ile diğer Taraf Gazetesi mensuplarının
casusluk kuşkusu ile dinlendiği ortaya koyuyor.
Soruyorum hal bu ise kamuoyu, televizyonlar ve gazeteler bu konuyu niye haber
yapmaz ve ekranlara taşımaz?
Taraf Gazetesinin misyonu malum Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tasfiye etmek ve
Türkiye’yi dönüştürmek.
Peki, kim var bu Taraf’ın arkasında?
Cemaatin bu gruba çok sıcak olduğu sır değil, öyle ki Zaman Gazetesi’ne servis
yapanlar Taraf’a da yapıyor yani hedef birliği söz konusu.
İşte tam bu noktada soralım:
Yoksa MİT Taraf Gazetesi misali Cemaat unsurlarını da casusluk faaliyeti bağlamında
izliyor da, Cemaat Çevreleri onun için mi MİT’e operasyon yapılmasında
ısrarlılar?
Öyle değilse cevap versinler MİT’in yıllardır casusluk kuşkusu ile izlediği
Taraf Gazetesine Cemaat, Önder Aytaç, Emre Uslu ve Mehmet Baransu gibi üç
gönüldaşını niçin tetikçi yazar yaptı ve o gazetenin ayakta durmasına katkı
sundu?
Cemaat mevzilerinin MİT’e saldırıyı ısrarla sürdürmelerinde Suriye olayı, MİT
ile AKP’yi ele geçirmenin yanı sıra bu casusluk takibinin de payı var gibi
görünüyor.
Başbakan ile MİT direnirken TSK ne yapıyor?
Tablo şudur:
Başbakan ile MİT Cemaate karşı direniyor.
Peki, bunu neye dayanarak mı söylüyorum?
Hayır, sadece çıkarılmaya çalışılan yasa değil, İstanbul Emniyeti’nde yapılan
ikinci operasyon olayı da ortada!
Üç müdürün yanı sıra 11 üst düzey personelin uzaklaştırılması kuşatılan
Başbakan’ın kuşatılmaya rağmen tavrını net olarak ortaya koyuyor.
Tam bu noktada soralım:
Türk Silahlı Kuvvetleri ne yapıyor ya da bu kavga veya mücadelenin neresinde?
Öyle ya Cemaatten en büyük darbeyi yiyen TSK ve ne acıdır ki asker meşru olarak
zerre bir karşılık veremedi. Ne yapabilirdi ki demeyin TSK’nın elinde arşivi ve
Jandarma istihbaratı var, dolayısı ile onlarda da Cemaati zora sokacak
materyaller olabilir.
Bize göre Genelkurmay en azından Başbakan nezdinde teşebbüse geçip elindekileri
Tayyip Bey’le paylaşmalıdır.
Balyoz iddianamesinde 1526 maddi hata
Görülmüş duyulmuş şey değil.
Yargılaması devam eden Balyoz olayında bugüne kadar tamı tamına 1526 maddi hata
belirlenip deliller ile bunlar mahkemeye sunulmuş ki bu maddi hata sayısına
birkaç bin daha ilave olacağı kaydediliyor.
Yok, maddi hata derken basit şeyler kastedilmiyor, mesela şu tarihte şu görevde
suç işledi denilen komutan gerçekte o tarihte başka bir yerde ve görevde.
Tabii olay mizansen yani Tayyip Erdoğan’ın yeni dağıttığı malum polis
birimlerinde masa başı tezgâhları ile hazırlandığı için mızrak çuvala sığmıyor
ve iddianame habire delik deşik oluyor.
Açık söylüyorum Türk yargı sistemi böyle bir dosyaya emin olun İstiklal ya da
Yassıada mahkemelerinde bile şahit olmadı. O mahkemelerdeki garabet bugünkünün
yanında göl ve okyanus kıyası misalidir ve ondan önemlisi bugünkü yargılamalar
dünün aksine dış dinamiklerin içerdeki işbirlikçileriyle hazırladığı tezgâhın
sonucudur.
Rus komutan İran’ın vurulacağı tarihi açıkladı
Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolay Makarov İran’ın yaz başında hedef alınacağını
tahmin ettiğini söyledi.
RT televizyonuna konuşan Rus Genelkurmay Başkanı ülkesinin bütün bu gelişmeleri
yakından izlediğini ve kayıtsız kalmayacağını sözlerine ilave etti.
Görüldüğü gibi Rusya, Suriye ile İran olayını ABD’nin paket projesi olarak
görüyor, dolayısı ile Suriye bağlamında takındığı tavır bunun yansımasıdır.
Rusya, Suriye’yi Libya misali Batı ittifakına boğdurursa kendisinin Ortadoğu’da
hiçbir iddiasının olamayacağını görüyor.
Dahası, gelinen angajman noktasında Suriye’nin kaybedilmesi Rusya’yı büyük
ülkeler sınıfından aşağı çekeceğini de biliyor.
Buradan hareketle Rusya, Suriye olayını adeta kendi toprağını savunma misali
sahipleniyor.
Medvedev ile Putin’in Erdoğan’a telefonda ettiği sözler bunun vesikasıdır.
Aynı şeyler bir ölçüde Çin için de geçerlidir.
Peki, Rusya ve hatta Çin’e rağmen müdahale olur mu diye sorarsanız, bu müdahale
üçüncü dünya savaşının ayak sesleri olur karşılığını veririz.
Taraf’a casus izlemesi ve valiz dolusu dolar, Sebahattin ÖNKİBAR
GENEL HABERLER Misafir Yazar - 17.02.2012
Tarih: 17.02.2012
Okunma: 841
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.