“KORKUNÇ İDDİA”LAR

İsmail Hakkı CENGİZ - 26.02.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


10 yıllık istikrarlı AKP iktidarının en iddialı olduğu hususlardan biri “insan hakları”ndaki gelişmeler!

İktidar sözcülerine göre; artık ülkede “fail-i meçhul” cinayetler olmuyor!

“İşkence” söz konusu bile değil... Yapan olursa yakasına yapışılıyor!

“İnsan”, “kadın” ve “çocuk hakları” konusunda çok hassaslar... Çocukların ve kadınların istismarına, şiddete maruz kalmasına asla göz yummadıklarını her fırsatta dile getiriyorlar. “İnsan hakları” ihlalinin asla olmadığı iddiasındalar.

x   x   x

Peki, hakikat ne?

Buyurun size, bugünkü Vatan Gazetesinden konuyla ilgili iki haber:

Birincisi şöyle: “İzmir’de polis kurşunuyla öldürülen Baran Tursun adına kurulan Vakıf, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvurarak ‘polis karakollarında ölü bulunanlar ve failin polis olduğu ölüm olayları’ ile ilgili inceleme komisyonu kurulmasını talep etti. Başvuruda 2007 yılından bu yana karakollarda meydana gelen 24 ölüm olayının tamamında kameraların ‘işlevsiz’ kaldığına dikkat çekildi.”

“İşlevsiz” ne demek?

Kameralar “arızalı”ymış! Adı geçen Vakfın iddiasına göre; bu 24 ölüm vakasında açılan davalarda ya “takipsizlik” kararı veya sembolik cezalar verilmiş.

Buna karşılık “Adalet” ve “İçişleri” bakanlıkları ne yapmış veya ne tedbir almış?

Cevap yok! Anlaşıldığı kadarıyla “bakmakta”lar... Görmeden...

Bu arada, haberdeki tarihe dikkat çekmek isterim... Mevcut tek parti hükümetinin 5’nci yılından sonraki dönemden bahsediyor. Yani artık yeni bir iktidardan değil, tamamıyla yerleşmiş, vaziyete hâkim olması gereken bir iktidar döneminden söz ediliyor.

x   x   x

İkincisi de şöyle: “Medyada ‘taş atan çocuklar’ olarak bilinen ve tutuklandıktan sonra adli tutukluların koğuşlarına konulan çocukların cinsel taciz ve tecavüze maruz kaldıkları iddia edildi. Yakın zamanda Pozantı Cezaevi’nde 4 ay kalan ve tahliye edilen H.K. (15) adlı çocuk, ‘Bazı arkadaşlarımıza adli tutuklular tarafından defalarca tecavüz edildi. Bazen zorla pantolonlarımızı indirmeye çalışıyorlardı. Yaşadıklarımız anlatılır gibi değil’ dedi.”

Bu iddia çok yeni, sadece birkaç ay önecesiyle bugün arasındaki zaman diliminden bahsediyor.

Biz bu gibi iddiaların, Kemal Tahir, Orhan Kemal gibi yazarlarının romanlarında, 50-60 sene geride kaldığını zannediyorduk. Şu, 2012’de geldiğimiz veya kaldığımız noktaya bakar mısınız?

Bu kadar “modern” cezaevi inşa edildikten,

“Zihniyet devrimi” yapıldıktan,

“İleri demokrasi”ye geçtikten  sonra varacağımız istasyon burası mı olacaktı?

Haber, başka gazetelerde de var... İri puntolarla “KORKUNÇ İDDİA” başlığıyla manşete taşımışlar...

Bizce de “korkunç” bu iddialar...

Moral bozucu, cesaret kırıcı...

Bunları muhalefet olsun diye yazmıyorum. Şu yaşadığımız “iletişim ve bilgi çağında” bu iddialar hakikaten insanı “karamsar” ediyor...

Hiç ilerlemeyecek, hiç gelişmeyecekmişiz gibi bir duygu uyandırıyor içimde...

İnsan, ülkenin istikbali için üzülüyor.

İnsanın canı sıkılıyor, asabı bozuluyor.

Tarih: 26.02.2012 Okunma: 709

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?