Günümüzde bankalara veya özel kuruluşlara borcu olmayan var
mı bilmiyorum? Bu soruyu belki şu şekilde sormak daha doğru olacak. Kredi
kartların veya banka kredilerinden dolayı kaç kişinin hayatı karardı? Kaç kişi
intihar etti, kaç aile dağıldı? Yapılan
araştırmalar kredi kartları ve rehin karşılığı kredi kullananların sayısının
milyonları bulduğunu gösteriyor.
BBDK yetkililerinin son açıklamasına göre kredi kartlarına
vatandaşın borcu 59 milyar 14 milyon 352 bin liradır. Bunun 1 milyar 19 milyon
377 bin lirası takipte veya icrada işlem görmektedir. Bir detay daha verelim
İstanbulluların kredi kartlarına borcu 20 milyar 290 milyon 854 bin lira, 3
milyar 523 milyon 721 bin lirası takiptedir.
Bir ekonomi yazarına göre, Ak Partinin en büyük destekçileri
bankalara ve çeşitli kuruluşlara borçlu olan insanlarmış. Bu iddianın doğru
veya yanlışlığını tartışacak değiliz. Ancak medya organlarının, reklam ve
tanıtım çalışmaları ile insanları, daha çok satın almaya, daha çok borçlanmaya
zorladıkları bilinen bir gerçektir.
Toplum olarak okumayı pek sevmiyoruz. Ama buna karşılık radyo
dinleme, televizyona bakma gibi alışkanlıkların çok yüksek olduğu ülkeler
arasında pek ön sıralardayız. Evde veya işyerinde radyo ve televizyon günün her
saatinde açıktır. Eğer televizyon veya radyo açık değilse bir şeylerin eksik
olduğu düşünülür. Hiç gereği olmadığı halde açık kalan televizyonun veya
radyonun elektrik tüketimindeki yeri araştırılmış olsa ilginç sonuçlar çıkacaktır.
Bir başka garabet de basılı yayın organlarındadır. Her hangi
bir gazeteye alıp bakıyorsunuz, daha ilk sayfadan itibaren büyük boy reklamlar
doldurmuştur. Reklamların çoğu insanları daha çok almaya, daha çok tüketmeye,
daha çok borçlanmaya zorlamayacak niteliktedir.
Akşam oturmuş bir diziyi veya belgeseli izlemek
istiyorsunuz, daha beş-on dakika geçmeden dakikalar boyu sürecek reklam
kuşağıyla karşılaşıyorsunuz. Reklamlar öyle kurnaz, öyle akıllıca
hazırlanmıştır ki, daha dünyaya yeni gelmiş bebeklerden, doksanlık ihtiyarlara
kadar, kadın erkek, küçük büyük herkesi etkileyebiliyor. Reklamlar karşısında
size düşen, daha çok borçlanmanız, daha çok satın almanızdır.
Günümüzde herhangi bir banka ile işi olmayan yok gibidir. Nihayetinde
herkesin yolu bir şekilde bankalara çıkar. Bankaların ilk yapacakları şey, size
bir hesap açmalarıdır. Hesap numarasından sonra kart verelim demeye başlarlar. Bu
şekilde sonuca ulaşamazlarsa, özel telefonlarla, kısa mesajlarla sizi bankaya
davet edip kart vermeye, kredi açmaya çalışırlar. Daha olmadı elemanlarını kent
kent, cadde sokak dolaştırıp kart müşterisi kazanmaya çalışırlar.
Uzatmayalım, bankalardan, ister bir hesabınız olsun, isterse
kendi halinde bir baka müşterisi olun, yakanızı kurtarmak o kadar çok zordur ki;
belki anlatılmaya kalkılsa ne hikâyeler, ne romanlar çıkar.
Kim olursanız olun, bankalardan, borçlanmalardan o kadar
kaçtınız, o kadar direndiniz. Ama bugün, ama yarın, mutlaka bir gün ya bir
kredi kartıyla, ya da bir kredi borcu ile tanışırsınız. Yalnız bir durum var. Tefeciler
ve bankalar borcunu zamanında veya zamanından önce ödeyenleri hiç sevmez. Onlar
için en iyi müşteri, enayi gözüyle gördükleri borcunu zamanında ödemeyen veya kredi
kartının asgari tutarının ödemeyi kendine kar sayanlardır. Çünkü kredi
kartlarında ve borçlarda tamamı ödenmeyen borçlar için, alacakları fahiş
ücretler ve faizler söz konusudur. Onlar için esas kazanç buradadır. Belli bir
süre içinde ödenmeyen borç ve faizler katlanarak büyümeye ve altından kalkılmaz
hale gelir. Sonra bakmışsınız, hakkınızda dosya hazırlanmış, icra işlemleri başlamış,
hayatınız kararmıştır.
Bankalara kredi kartı ve kredi borcu olanlara tavsiyemiz,
aldığınız kartları en aza indirmek, kartın borcu varsa son kuruşuna kadar
süresi içinde ödemek, kredileri gününde ödemek ve borcun bitiminden sonra
“borcu yoktur” yazısı almak olmalı.
Daha önemlisi ayağınızı yorganınıza göre uzatmalı,
ödeyebileceğiniz kadar borçlanmalı, gelirinizden çok harcamamalısınız.
Bankaların enayi olmamanızdır.
YORUMLAR
özgür deniz
14.12.2011 - 17:09
CÜBBELİ AHMET HOCADAN BÜYÜK YEMİN................"Evvelden beri size bildirdiğim üzere ilmî reddiyeler yaptığım çevrelerden bu tür komplolar beklemekteydim. Hakkı söylemeseydim bunlar başıma gelmeyebilirdi. Ama Efendi Hazretleri'nin emri ile acı da olsa hakkı söylemeye devam ettim. Ve bugün bu duruma düşürüldüysem de bundan dolayı hiçbir sıkıntı çekmiyorum. Allâh'ı, Rasûl'ünü ve Meleklerini şâhit tutarım ki; ben ne Kazakistan'dan ne de Fas'tan, ne fuhuş için ne de nikâh için hiçbir kadın getirtmedim. Eğer getirttiysem Allâh'ın, Meleklerin ve bütün insanların lâneti benim üzerime olsun. Ama eğer getirtmediysem Allâh'ın, Meleklerin ve bütün insanların lâneti bana bu iftirayı düzenleyen ve beni bu duruma sevk edenlerin üzerine olsun.
Şu da bilinsin ki; yanımdaki eski bâzı arkadaşların pervasızca işlemiş oldukları hataların asla benimle alâkası yoktur. Herkesin ameli kendini bağlar. Fakat burada kötü niyetli kişiler beni ilişkilendirmeye çalışmışlardır. Ne İsmailağa Cemaati'nden, ne de dışarıdan hiçbir hoca veya hoca geçinen kimseleri ne tehdit ne de şantaj yoluyla mağdur etmemişimdir. Ama beni kıskanan bâzı çevreler bu hususta bana iftira ederek Emniyet'e şikâyet edecek kadar küçülmüşlerdir. Bunların cezasını Allâh'a havâle etmekteyim. Hiçbir çete mensubu ile gayr-i meşrû, gayr-i kanûnî bir talep nedeniyle asla hiçbir görüşmem ve konuşmam olmamıştır. Bu manada hiç kimseye mektup yazmam da vaki olmamıştır. Ama herkes tarafından ilgi ile izlenen biri olmam hasebiyle, her sınıf insanın beni dinleyip etkilenmesi ve bana selam vermesinden daha doğal bir şey olamaz.
Bütün bu sözlerimin doğruluğuna dair; Allâh'ı, Arş'ı taşıyan melekleri, tüm melekleri, tüm Nebî ve Rasülleri ve bu sözün ulaştığı tüm mahlûkatı şâhit tutar ve Cenâb-ı Mevlâ'dan bu şâhitliğimin âhirette bana sorulmasını niyâz ederim!"
Cübbeli Ahmet Hoca; sabır ile herkesin merakla beklediği bu önemli açıklamasından sonra sizlere bir an evvel kavuşması için, 41 Yâsîn-i Şerîf, 16641 defa 'Yâ Latîf' ism-i şerifi ve Salât-ı Tefrîciye gibi önemli duaların okunmasını siz sevenlerinden beklemektedir.
özgür deniz
14.12.2011 - 17:09
CÜBBELİ AHMET HOCADAN BÜYÜK YEMİN................"Evvelden beri size bildirdiğim üzere ilmî reddiyeler yaptığım çevrelerden bu tür komplolar beklemekteydim. Hakkı söylemeseydim bunlar başıma gelmeyebilirdi. Ama Efendi Hazretleri'nin emri ile acı da olsa hakkı söylemeye devam ettim. Ve bugün bu duruma düşürüldüysem de bundan dolayı hiçbir sıkıntı çekmiyorum. Allâh'ı, Rasûl'ünü ve Meleklerini şâhit tutarım ki; ben ne Kazakistan'dan ne de Fas'tan, ne fuhuş için ne de nikâh için hiçbir kadın getirtmedim. Eğer getirttiysem Allâh'ın, Meleklerin ve bütün insanların lâneti benim üzerime olsun. Ama eğer getirtmediysem Allâh'ın, Meleklerin ve bütün insanların lâneti bana bu iftirayı düzenleyen ve beni bu duruma sevk edenlerin üzerine olsun.
Şu da bilinsin ki; yanımdaki eski bâzı arkadaşların pervasızca işlemiş oldukları hataların asla benimle alâkası yoktur. Herkesin ameli kendini bağlar. Fakat burada kötü niyetli kişiler beni ilişkilendirmeye çalışmışlardır. Ne İsmailağa Cemaati'nden, ne de dışarıdan hiçbir hoca veya hoca geçinen kimseleri ne tehdit ne de şantaj yoluyla mağdur etmemişimdir. Ama beni kıskanan bâzı çevreler bu hususta bana iftira ederek Emniyet'e şikâyet edecek kadar küçülmüşlerdir. Bunların cezasını Allâh'a havâle etmekteyim. Hiçbir çete mensubu ile gayr-i meşrû, gayr-i kanûnî bir talep nedeniyle asla hiçbir görüşmem ve konuşmam olmamıştır. Bu manada hiç kimseye mektup yazmam da vaki olmamıştır. Ama herkes tarafından ilgi ile izlenen biri olmam hasebiyle, her sınıf insanın beni dinleyip etkilenmesi ve bana selam vermesinden daha doğal bir şey olamaz.
Bütün bu sözlerimin doğruluğuna dair; Allâh'ı, Arş'ı taşıyan melekleri, tüm melekleri, tüm Nebî ve Rasülleri ve bu sözün ulaştığı tüm mahlûkatı şâhit tutar ve Cenâb-ı Mevlâ'dan bu şâhitliğimin âhirette bana sorulmasını niyâz ederim!"
Cübbeli Ahmet Hoca; sabır ile herkesin merakla beklediği bu önemli açıklamasından sonra sizlere bir an evvel kavuşması için, 41 Yâsîn-i Şerîf, 16641 defa 'Yâ Latîf' ism-i şerifi ve Salât-ı Tefrîciye gibi önemli duaların okunmasını siz sevenlerinden beklemektedir.