İKTİDARIN GÖNÜLLÜ MUHAFIZLARI

İsmail Hakkı CENGİZ - 15.03.2012


           alaturkaonline.com'dan

Seviyorum onları...

Takdir ediyorum.

Hiçbir karşılık beklemeden, iktidara gönülden bağlılar.

“İktidar”ın, iktisadî kaynakların başına geçmek, onlardan yararlanmak demek olduğunu biliyorlar... Ama onların böyle bir arzuları, talepleri yok. Geçenlerde bu gönüllü muhafızlardan biriyle sohbet ediyoruz. Mevzu siyaset... Bi ara;

“İstanbul belediye başkanı Kadir Topbaş ne kadar maaş alıyor?” diye sordu.

“On bin lira civarında, herhalde” dedim.

Arkadaş eski rakamlarla konuşuyor:

“Yok, dedi; 110 milyar alıyor.”

“Nasıl yani?” dedim.

“Belediyenin yatırım ve işletmeleri var, Ulaşım A.Ş., İSKİ,  İĞDAŞ... Vs. gibi... O işletmelerin hepsinin yönetim kurulu başkanı, belediye reisidir ve her birinden ayda, ayrı ayrı 10 milyar alır. Bunların sayısı 10 kadardır. Maaşını da ekleyince, aylık geliri 110 milyar olur.”

x   x   x

Gönüllü muhafız arkadaşlar bunları bilir... Gerek yerel, gerekse merkezî yönetimlerdekilerin yakınlarıyla birlikte “kalkındıkları”nı, bizden iyi görürler. Ama olsun, bunlarda hiç gözleri yoktur. Feragat ve vefakârlıkları eşsizdir.

Yukarıda bahsettiğim arkadaşla, vekillerin son “kıyak ödenek ve emekli aylığı artışı” yaptıkları sırada yine konuşuyoruz. Diyor ki:

“Muhalefetin desteği olmasa bu ‘kıyak artış’ı iktidar komisyondan geçiremezdi”!

İzah etmeye çalışıyorum. Diyorum ki:

“Gerek komisyonlarda, gerekse genel kurulda AKP o kadar ezici bir çoğunlukta ki, yasa yapmak için muhalefetin hiçbir desteğine ihtiyacı olmadığı gibi, hiçbir direnç de onları engelleyemiyor. Onlar bildiklerini okuyorlar.”

Hayır, anlatamıyorum. İlla muhalefetin desteği olması lâzım, diyor.

Bilmiyorum, şu son kavgalı-dövüşlü geçen 4+4+4 yasasından sonra, Yüce Mecliste muhalefetin esamesinin okunmadığını görebilmiş midir?

x   x   x

Gönüllü muhafızlar, iktidara öyle yürekten bağlılar ki, onlara göre; 10 senelik tek parti iktidarı asla hata yapmaz,katiyen başarısız olmaz. Bir başarısızlık varsa muhalefetin “engellemesi”ndendir... Veya bütün kabahat 2002’den önceki hükümetlerindir.

Bu “tek parti” iktidarına, gönülü bekçiliklerinin derindeki ruh halini çözmeye çalışıyorum.

Şu kanaate varıyorum:

Önceki iktidarlar milleti öyle bir ezdi, memleketi öyle adaletsiz yönettiler ki (ben de milletin içinde olduğuma göre beni de ezdi ve adaletsiz davrandı ama bu iktidar da adaletsiz) bu “halkın içinden çıkan” iktidar şimdi ezilmişliğin acısını çıkarıyor(!).

x   x   x

Filhakika, pek bişey düzelmiyor... Meselâ; gelir dağılımı adaletsizliği artarak sürüyor.

Eğitimde kalitesizlik,

Ulaşımda-trafikte keşmekeş,

Adalette gecikme-zamanaşımı,

Sağlıkta kuyruklar aynı hamam aynı tas...

Lâkin olsun varsın.

İktidarı gönüllü olarak müdafaa ve muhafaza eden dostlara göre memleket şahane idare ediliyor...

Ülkeyi güzel günler bekliyor...

x   x   x

Bu umut, bu iyimserlik hoşuma gidiyor.

Seviyorum onları.

Samimiyetlerini, saflık-temizlik ve dürüstlüklerini takdir ediyorum.


Tarih: 15.03.2012 Okunma: 777

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?