Mart ayının son günlerine geldiğimiz şu günlerde sosyal ve kültürel etkinliklerle Anamur çok hareketli ve canlı. Salonların biri dolup diğeri boşalıyor.
Geri dönüp şöyle bir bakıyorum. 8 Mart Dünya kadınlar günü kutlamaları yapılmış.
Merhum Cumhurbaşkanı Denktaş ve eski başbakanlardan Erbakan Hoca için mevlit okutulmuş.
12 Mart günü İstiklal marşının kabulü ve 13 Mart akşamı Hanımeli Yardım Bankası kuruluş yıldönümü kutlanmış.
16 Mart’ta Anamur’un ilk üst geçidinin açılışı yapılmış.
18 Mart’ta Çanakkale Zaferi kutlamaları programları gerçekleştirilmiş.
21 Mart akşamı Anamur Belediyesi tarafından Nevruz bayramı kutlamaları ve Gökhan Güney konseri düzenlenmiş.
22 Mart akşamı “Tarihi süreçte Kıbrıs-Anamur ilişkileri 1914-1974 Rauf Denktaş” konulu bir konferans katılımcıların büyük ilgisini çekmiş.
24 Mart akşamı Kamusen tarafından “Çanakkale’yi Unutmayın” adlı bir tiyatro gösterisi sergilenmiş.
25 Mart günü Anamur Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü tarafından Anamur’un bilinmeyen tarihi miraslarına bir yürüyüş gerçekleştirilmiş.
Hiç şüphe yoktur ki bu etkinlikler arasında en dikkat çekici olanı Çanakkale Şehitleri Haftası ile ilgili olarak gerçekleştirilen faaliyetlerdir.
Hatırlayalım.
18 Mart Pazar günü Cumhuriyet Meydanında ve ertesi gün okullarda resmi kutlama programları gerçekleştirildi.
Özel Tekilan Koleji 19 Mart 2012 günü, Kaplan Düğün Salonunda “Çanakkale Şehitleri Anma Programı” ile Reha Yeprem’i konuk etti.
Anamur Müftülüğü 20 Mart 2012 günü yine Kaplan Düğün Salonunda Çanakkale Ruhu konulu bir konferansla yazar Vehbi Vakkasoğlu’nu konuk etti.
Bu sene çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından Anamur’da gerçekleştirilen “Çanakkale Şehitleri” konulu programlarda ilginç bir şey dikkatimi çekti.
Nedense bazı çevreler, tarihimizde önemli bir dönüm noktası olan Çanakkale Zaferinin o eşiz kahramanları ve komutanlarını görmemezlikten geliyor ve yok sayıyorlardı.
Akılları sıra Mehmetçiksiz, Komutansız dahası Mustafa Kemal’siz bir Çanakkale Destanı kurgulamaya çalışıyorlardı.
Evet anlıyorum. Bizim yaşımızdakiler ve büyükler o kadar duyarsızlaşmış ve milli duygu düşüncelerden uzaklaşmış ki, Çanakkale Destanı konusundaki gözümüzün önünde gerçekleşen tehlikeli çabaları göremiyor ve ancak ilk ve orta öğrenim çağındaki çocuklarımızın ikazları ile fark ediyoruz.
Anamur’da karşılaştığımız bu ve benzeri çabalara ülkenin çoğu yerinde de rastlamak mümkün. Geçen yıl Antalya’’da bir eğitim kurumu tarafından açılan Çanakkale Zaferi sergisinde de aynı manzara ile karşılaşılmış ve sergiyi gezen ilk ve orta öğrenim öğrencileri büyük tepki göstermiş, anne ve babalarına serzenişlerde bulunmuşlardı.
Çocukların anne ve babalarına sorduğu şu sorulara cevap verebilirseniz verin bakalım.
Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale Zaferinin neresindedir?
Yüz binlerle ifade edilen Çanakkale şehidinin arasında bu ordunun hiç komutanı yok muydu?
Türk ve dünya tarihinde bir dönüm noktası olan Çanakkale Savaşları öyle komutansız, askersiz mi kazanılmış?
Takdiri sizlere bırakıyorum.