Anlaşılmayan ne yazar mısınız?

Osman YILDIZ - 28.03.2012

Anlaşılmayan NE?

            Dünkü yazımda 4+4+4 şeklinde ifade eden kesintili eğitime açıkça evet dediğimi beyan edip çok basit 2 adet örnek vererek gerekçemi açıklamıştım.

            Bu gerekçelerim sanırım tam olarak anlaşılmamış ki; www.genelhaberler.com’ un Baş yazarı olarak haftada en az 5 yazı yazan İsmail bey çok sert ifadelerle yorum yapıp beni eleştirmiş.

            Yorumu aynen şöyle.

            “Evet, haklısınız... Biz anlayışsızız, İHL mezunu Başbakanı 3'ncü defa başbakanlığa getiren %50'li anlayışlı... Bu hesapla, geriye kalan %50 de anlayışsız oluyor. Demek ki birilerini iktidara taşıyan kesim anlayışlı oluyor... Özal'ı getiren, Demirel'i getiren, Evren Anayasasına oy veren, dolayısıyla onu cumhurbaşkanlığına seçen %92 de anlayışlıydı... Ne olduysa onun 42'si son zamanlarda anlayışsızlar sınıfına terfi etti. Zaten bizim siyasetimizde Amerika'nın, medyanın, medyayı korkutmanın falan hiiiiiiç tesiri yoktur. Nitekim içerideki 100 gazeteci, gazeteci değil, teröristtir. Memlekette büyük özgürlükler, ileri demokrasi ve bittabi olağanüstü refah ve huzur var. Herhalde bu huzur, 4'e ve 4'lere bölünmüş eğitimin faziletini anlamamıza mani oluyor! Demek ki artık, yeni eğitim sistemi ile müthiş, "anlayışlı", bilgili nesiller yetiştirebileceğiz Hayırlı olsun! Selâmlar... “

            Bu yorumun yayınlandığı yer www.genelhaberler.com sitesini ekmek mücadelesi bile verilmesine rağmen ayakta tutmaya çalışan bir kişinin yazdığı yazının altı. Yorumu yazan İsmail bey Osman Yıldız’ı şahsen tanıyor. Mücadelesini biliyor. Var olan eğitim sistemi ile yetişmiş insanlarımızın kalitesini bizzat yaşayarak biliyor. Fakat buna rağmen kendisi ile pekte alakalı olmayan eleştiriyi doğrudan üzerine alıp cevap verme ve cevap verirken de doğrudan Akparti ve diğerleri polemiğine giriyor.

            İsmail bey biliyor ki; Osman Yıldız sadece ve sadece doğru gördüğüne doğru diyen, yanlış gördüğünü ise kimlik sorgulamasına bakmadan doğrudan dile getiren bir kişi.

            Aynı Osman Yıldız yazı içinde 2004 yılında verdiği bir dilekçe ve cevabı örnek gösteriyor.

            Şimdi İsmail beyin anlayamadığını tahmin ettiğim dilekçem ve cevabı öncelikle benim nasıl anladığımı yazayım.

İ.Ü. Tıp Fakültesine ben 21/10/2004 tarihinde bir dilekçe vermişim.

Dilekçemin konusunu ise açıkça yazmışım.

Demişim ki;

“Çocuk sahibi olmasında problem olmayan ailelerin sağlıklı çocuklarının olması için yapılmış olan araştırmanın sonuçları, konunun insanlığa ulaşabilmesi için yapılması istenen bilimsel araştırma talebi.

            Ve hemen altına konuyla ilgili verdiğim dilekçelerden 2 tanesine verilen cevapları ilgi olarak koymuşum. Bu cevapları da dilekçem ekinde belge olarak koymuşum.

            Devamında da konuyu özetleyip araştırmayı neden yaptığımı Anayasa dayanakları ile beraber açıklamışım.

            Bana ne cevap vermişler.

            Aynen cümleyi alıyorum.

            “Sayın Yıldız, genetik hastalıkları cinsel ilişki gününe göre yapılan matematiksel bir formülle kesin olarak saptadığını iddia etmekte ve konunun araştırılmasını talep etmektedir.”

Allah aşkına İsmail bey şu benim dilekçemde genetik veya hastalık tanısı gibi bir tek kelime var mı? Varsa ben mi körüm. Ben mi beyinsizim. Yoksa prof. Ünvanı ile Ana görevi araştırma yapmak olan bir çok kişiyi yöneten bu vatandaş mı kör.

Kesin olarak birimiz körüz. Ama hangimiz.

Lütfen bana bunun cevabını köşe yazısı yazarak veriniz.

Bensem kör beni tüm aleme rezil ediniz. Yok o görevi emrindeki personele araştırma yaptırmak olan Sayın Prof. Dr. Hasan Serdaroğlu’na bu cümleyi nereden bulduğunu sorunuz.

Yazıyı uzatmamak için dilekçem ve gelen cevapla 4+4+4 kesintili eğitim sisteminin ne alakası olduğuna geleyim.

Bu Prof. İ.H.L. mezunu olupta tıp bitirmiş ve bu ünvana gelmiş olsaydı acaba bu kadar kör körüne yazılmış bir cevaba imza atabilir miydi.

Emrinde araştırma yapmakla görevli olup tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan paralarla maaş alan çalışanlara sahip bir yönetici olarak Dünya üzerinde neden düşünülmemiş olduğu ayrı bir tartışma konusu olabilecek bir konu gelecek ve personeline bu konuyu araştırabilir miyiz bakınız demeyecek. Var mı böyle bir vicdan. Var mı böyle bir kin.

Çok ama çok önemli bir bilgi. Dünya üzerinde bitkilerin ekildiği zamanla bitkinin büyümesi arasındaki ilişki milyonlara varan kez araştırılmış ve sonuçta araştırmalar yeterli görülmediği için devam ediyor.

Hayvanların ilişkiye girdikleri zamanla yavruların sağlığı  arasında ki ilişki hayvanların mutlak içgüdüsel hareketleri nedeni ile herkesçe biliniyor.

Fakat Dünya üzerinde ilişkiye girilen zamanla bebeğin sağlığı arasında bir ilişki var mı yok mu diye hiçbir araştırma yapılmamış.

Sizce bu kadar net bir konu neden araştırılmaz. Şu çok savunulan eğitim sistemleri neden araştıracak konular ararken bu kadar net ve kolay bir konu neden araştırılmaz. Sayın Cüneyt Özdemir’in yazısından aldığım alıntı ne anlatıyor bize.

Peki AB ye girme adayı olan Ülkemiz için Avrupa Birliğinin hibe şeklinde araştırma projelerine verilen kaynağının proje sunulmadığı için kullanılmadığından haberi olan var mı?

Bakın ne kadar ilginç.

Bir araştırma yapılacak. Bu araştırmanın yapılması için gereken tüm kaynağı da hibe olarak Avrupa Birliği karşılayacak.

Ve siz bu noktada size araştırma yapın diye gelen dilekçeye nedir bu araştıralım demek yerine açıkça iftira atarak yalan beyanla cevap verip sansür konulması için gereken yerlere bilgi vereceksiniz.

Ben bunun gibi o kadar çok örnek yaşadım ki; emin olun sayısını unuttum.

Şu ana kadar twitter.com üzerinden 100 den fazla kişi benim talebimle bu dilekçemi ve cevabını okudu. Bir tek kişi hariç hiç kimse yorum yapmadı.

Cevap veren kişinin cevabı aynen şöyle.

Yusuf SaNaMeR‏@yusuf_sanamer

Osman Yıldız adlı kişiye yanıt olarak

“@scsoy konu ile ilgili ilim sahibi değilim zira verilen cevap bilim adamlarınca verilmiş. Sizin savınızın haklılığını ancak bilimsel çalısmalar ile doğruluğu ispatlanır. Bence bunu da genetik bilimcileri uygun bulurlarsa araştırma konusu yaparlar."ütfen bunun cevabını bulup yazabilir misiniz?

oluruz paraları yağarken neden böyle bir konuyu araştırmazlar ve neden araştırmad

Konuyla ilgili bilgisi olmayan insanların doğal tepkisini vererek verilen bir cevap.

Bana birisi veya özellikle İsmail bey siz görevi araştırmak olan ve bunun için senin benim verdiğim vergilerden oluşan bütçeden maaş alan insanlar her taraftan açıkça araştırma yapanlara destek oluruz paraları yağarken neden böyle bir konuyu araştırmazlar ve neden araştırmadıklarını açıklamazlar.

Lütfen bunun cevabını bulup yazabilir misiniz?

Bu yazıyı okuyanlar mümkünse benim haksız olduğum noktaları yorum olarak yazar mısınız?

Not: Yorum yazmanız için üye olmanız gerekmez. Gerçek adınızı kullanmanız gerekmez.  Altta yer alan yorum yap butonuna tıklayıp doğrudan yorumunuzu yazabilirsiniz. Küfür ve hakaret içermeyen yorumlar aynen yayınlanacaktır.

Saygılarımla

Tarih: 28.03.2012 Okunma: 856

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?