Ergenekon ile Balyoz yargılamalarındaki akıl almaz çelişkilere Başbakan’ın tavrı net: “Bağımsız yargıya biz karışamayız”

Peki ya Deniz Feneri olayı?
Görevini layıkıyla yapmaya çalışan üç savcıya alelacele soruşturmadan el çektirilmesi ve adeta gözdağı verilmişçesine her biri hakkında 11 yıl hapis istemi ile dava açılması?

Aynı şekilde MİT Müsteşarı Hakan Fidan olayı yani onu yargının elinden kurtarmak için alelacele Meclis’ten yasa çıkarılması?

Evet, soruyorum Ergenekon ile Balyoz’daki hukuksuzluklara yargıya saygı argümanı ile susanlar aynı şeyi Deniz Feneri ile Hakan Fidan olayında niye hatırlamazlar?

Yapmayın, etmeyin, eylemeyin, kıymayın adalete!
Bu yaptığınız emsal olur ve devran döndüğünde bumerang misali size geri döner!

Adalet mülkün temeli ise dokunmayın ona, bakın bugünkü tablo tam bir fecaattir!

Hayır bunu ben söylemiyorum, AKP ile organik bağı bulunan GENAR Araştırma Şirketine göre halkın yüzde 68’i yargının bağımsız olduğuna inanmıyor!
Ve benzer bir yargıya müdahale olayı önceki gece yarısı TBMM’de yaşandı.

Yine bir yasal ambalajla hukuk ya da adalet bypass edildi!

Niçin mi?
Albayraklar isimli bir firmayı kollamak için!
Kim midir Albayraklar?

AKP’nin yarı resmi yayın oranı olan Yeni Şafak gazetesinin sahipleri!
Konu ne miydi?

Malum Balıkesir şehir merkezinde 1800 dönüm arsası,185 lojmanı ve onlarca binası olan Seka Tesislerinin özelleştirme ambalajı ile sadece ve sadece 1 milyon 100 bin dolara Albayraklar’a verilmesine yargıdan ardı ardına iptal kararları gelmişti. İşte AKP çıkardığı gece yarısı yasası ile yargının bu kararlarını geçersiz kılıyor ve yetkiyi yargıdan alıp Bakanlar Kuruluna veriyor!

Sorarım size nedir bu, yargıya saygı mı?
Bir yerde adalet biterse orada zulüm vardır, ancaaaaak zulüm ile ilelebet payidar olunamaz!

Hiçbir şey gizli kalmıyor!

Adı: Mediaport.
Fransa’nın önemli bir haber portalı.
Önceki gün ıslak imzalı bir belge yayınladı.
Buna göre linç edilen Libya önderi Muammer Kaddafi Fransa’da 2007’de yapılan Cumhurbaşkanlığı kampanyası sürecinde Sarkozy’ye 50 milyon Euro yardım yapmış!
Görüyorsunuz bu gök kubbede bile pek çok şey saklanamıyor!

İnsaf ile şu tabloyu sorgulayın:
Kaddafi Sarkozy’ye seçim kampanyasında kullansın diye 50 milyon Euro verirken, o Sarkozy bunun karşılığını Kaddafi’yi linç ettirmekle ödüyor!
Hatırlayın Libya’ya ilk saldıran Sarkozy’nin Fransa’sıydı!

Bu Yahudi Fransıza ne demek gerekir onu size bırakıyorum!

Deniz Feneri’ne vergi dairesi statüsü!

Vergi verenler listesine baktım AKP zenginleri yok!
MÜSİAD ya da TUSKON’a mensup tek bir işadamı bile ön sıralarda yer almadı!

Düşünün devletten yüzlerce milyon(trilyon)luk ihale alan tek bir yandaş işadamı vergi vermiyor, niye acaba?

Devleti Dar-ül Harp gördüğü için mi?
Dün bir dost davetindeki kır yemeğinde Ankaralı önemli bir işadamından şunları dinledim: “AKP’liler vergilerini Deniz Feneri Derneğine yatırıyor.”
Nasıl diye sormadan devam etti: “Malum Deniz Feneri kamu yararlı dernek statüsüne alındığından buraya yapılan bağışlar vergiden düşüyor yani Deniz Feneri adeta alternatif vergi dairesi gibi çalışıyor ve yandaş işadamları AKP’ye şirin görünmek için vergi dairesi yerine Deniz Feneri Derneğine gidiyorlar.”

Tezgâhı görüyorsunuz değil mi?
Alman yargısının hükmü ile hırsızlığı tescilli Deniz Feneri’ne vergi dairesi statüsü verilirken Mehmetçik Vakfı bu statüde değil yani kamu yararlı dernek olarak görülmüyor!

Zaman Gazetesine İran mektubu!

İran İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Zaman Gazetesine bir mektup yazdı.

Medyaya açıklanan ancak basının tamamına yakını tarafından pas geçilen bu mektupta neler mi var?
Özetle Zaman Gazetesinin:

* Siyonizm’e uşaklık ettiği beyanı var!
* ABD’nin yörüngesinde yayın yaptığı değerlendirmesi var!
* Mezhepçilik yaptığı ifadesi var!
* İslam’ın içinde fitne çıkarmak istediği yorumu var!
* Müslüman ve komşu bir ülkeye hasımlık yapıldığı görüşü var!
* Siyonist ve ABD basını bile sizin kadar iftira etmiyor feryadı var!

Zaman Gazetesini satın alan sözde mütedeyyinlere bu tabloyu armağan ediyoruz!

YORUMLAR