Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Obezite almış başını gidiyor.
Vaktiyle şişmanlamışlar...
Şimdi zayıflayacağız diye helak oluyorlar... Göbekleri çatlıyor...Hatta bunlar “sahiden göbeğimiz çatlasa da eriyip gitse” diye dua bile ediyorlardır.
TV yıldızlarından, Çemişgezek’in, Ardahan’ın köylerindeki sade vatandaşlara kadar herkes zayıflama derdinde.
Tabii denize gitsen de gitmesen de yazın giysiler azalıyor. Kilolar ortaya çıkıyor.
Zayıflamak lâzım.
Lâkin nasıl?
Çeşitli yöntemler varsa da hemen tamamı ya sakıncalı veya işe yaramıyor.
Son günlerde “zayıflama hapları”ndan söz ediliyor ki çok tehlikeli olduğu, insanı ölüme kadar götürebildiği, bizzat Sağlık Bakanlığınca ikaz ediliyor.
x x x
İşte tam bu noktada, imdadınıza “Sandıklı ekmeği” yetişiyor.
Dünyada bunun bir eşi, benzeri yok. Tamamen Sandıklı’ya özgü. Katkısız, sağlıklı...
Fiyatı 2-2,5 lira ve 2-2,5 Kg. Ağırlığında...
Düşünün ki, bu ağırlık; İstanbul veya İzmir’de satılan ekmeklerin, neredeyse 10 katı.
Bir Sandıklı ekmeğini ancak 10 günde tüketebilirsiniz.
Halbuki aynı süre içinde belki 20, belki 25 “normal ekmek” yersiniz.
O ekmekleri unutun... Sandıklı ekmeği yiyin.
Bir Sandıklı ekmeği niçin 10 gün gider?
Çünkü hemen sertleşiyor. “Sertleşiyor” dediysem, öyle hiçbir zaman kazık gibi olmaz, “tatlı sert” bir kıvama gelir. İşte bu sertlik onun fazla tüketilmesini önler.
Eh, katığı yediren de ekmek olduğundan, diğer yemekleri tüketiminiz de otomatikman azalacaktır.
Ve hemen ilk ayın sonunda incelmeye başladığınızı fark edeceksiniz.
Sizi temin ederim. Tabii bir şartım var: Diyet süresi boyunca Sandıklı ekmeğinden başka ekmek yemeyeceksiniz. Başka hiçbir şartım yok.
x x x
Sorabilirsiniz; o vakit bütün Sandıklılılar incecik mi?
Eğer sadece Sandıklı ekmeği yeseler incecik kalacaklardı. Fakat Sandıklı’nın haşhaşlı pidesi, kesmesi, mercimekli bükmesi, patatesli bükmesi ve “püskevit”i olmasaydı... Şimdi, o nefis bükmelere pırasalı, kabaklı, ıspanaklı falan da eklenmiş. Bunları yemeden duramıyorlar. Siz bunları zaten göremeyeceğiniz için yeme ihtimaliniz yok. Dolayısıyla sadece Sandıklı ekmeğine talim ederek zayıflacaksınız. Ekmeğin yanında her şeyi yiyebilirsiniz.
Hiç korkmayın! Başka ekmek yemediğiniz sürece şişmanlamayacaksınız.
x x x
Bir sual daha gelebilir: Bu ekmek “tavsiye”sinden senin bir menfaatin var mı?
Yok!
Sandıklı’da “ekmek”ten para kazanan hiç kimseyi tanımıyorum. Bendeniz de sizler gibi onların sadece müşterisiyim. İsterseniz tanımadığım onlara sorun!
Bu ekmek işinden benim hiçbir maddî kazancım olmayacaktır.
Benimki sadece bir kamu hizmeti...
Bu tavsiyem taraftar bulur da birkaç obez incelirse, bir onların; tabii bir de işleri artarsa Sandıklı’daki fırıncı ve ekmekçilerin dualarıdır benim payıma düşecek olan.
x x x
TÜRK IRKI BOZULUYOR
Öte yandan, benim endişem sadece mayoları içinde manken gibi gözükmek isteyenler değil...
Türk milletinin kavmî özelliklerinin gittikçe bozulduğunu müşahade ediyorum.
Ecnebilerin bir lafı var: “Ne yersen onun gibi olursun!”
Eh, pamuk gibi yumuşak ekmekler yersen pamuk gibi yumuşak ve kof şişman olacağın aşikar.
Milletimin fertleri gittikçe şişip hımbıllaşmakta.
Bugünün siyasî krizlerinde bu fizikî hımbıllaşmanın da payını aramak lâzım.
Türk insanı filinta gibi vücuduyla, cevval, çevik, atak bir ırkî yaradılışa sahip... Bu hımbıllık hiç yakışıyor mu?
Atatürk boşuna mı dedi? “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur!” Vücut obez olunca, gel de sağlıklı düşün, sağlıklı karar ver!
Irkımızın bu atalet ve rehavetten kurtulması, parlak bir istikbale yürümesi için Sandıklı ekmeğinin bütün yurt sathına yayılması şarttır.
Şunu da ekleyeyim: Bu Sandıklı ekmeğinin asrî bir ekmek olmadığı çok açık. Muhtemelen Ortasya’da da biz bu ekmeği yiyorduk. Bu ekmeği Ortaasya’dan getirdiğimizi kuvvetle tahmin ediyorum.
Özümüze dönmek için Sandıklı ekmeği yiyin.
x x x
Ammavelâkin taklitlerinden sakınmalısınız!
Sandıklı ekmeğine benzeyen ekmek çok fakat hakikisi Sandıklı’dan başka yerde yok.
Şimdi gelin, Çarşamba veya Pazar günleri Bornova pazarına; dışı aynen Sandıklı ekmeğine benzeyen çeşitli ekmekler göreceksiniz.
Alın ekmeği, eve getirin... İçinin aynı olmadığını fark edeceksiniz.
O ekmekler hiçbir zaman Sandıklı ekmeğinin aldığı o kendine has “tatlı sert” kıvamı alamıyorlar. Dolayısıyla daha fazla tüketiliyor... Tabii onu tüketirken yanındaki katığı da fazlaca mideye indiriyorsunuz.
O şartlarda zayıflamanız mümkün mü?
Değil...
Çare!
Hakiki Sandıklı ekmeğidir.
x x x
TALEP PATLAMASI OLURSA
Talebin artması durumunda, Sandıklı’daki ekmek üreticileri talebe cevap veremeyebilirler.
O durumda, hemşehrilerimden ricam; “Sandıklı ekmeği”nin sırrını, onu üretmek isteyen diğer şehirlerin fırıncılarına da vermeleri...
Bunu millî bir vazife olarak görmeleri...
Ülkenin geleceği, Türk ırkının sağlığı için bu fedakârlığı yapmalarıdır.
Bütün millet Sandıklı ekmeğine alışırsa ülkenin çehresinin değişeceğinden,
İnsanların daha sağlıklı ve güzel olacaklarından,
Her bir ferde ayrı ayrı güven geleceğinden,
Okul muvaffakiyetlerinin artacağından,
İstibali daha parlak göreceğimizden
Eminim.
x x x
ÖNEMLİ NOT: Sandıklı, Afyonkarahisar’ın bir ilçesi olup; Ankara ve İstanbul’u Antalya, Isparta, Burdur, Denizli illerine bağlayan karayolunun üzerindedir.
x x x
LEMAN'DAN
NOT: resim gözükmüyorsa firefox'tan açmayı deneyin