Bu sene milli bayram ve önemli günlerin kutlanmasına ilişkin yönetmelik değişti. Bu değişiklikten sonra ilk olarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları yapıldı. Bütün yurtta, dış temsilciliklerde ve KKTC gerçekleşen bayram kutlamaları kimilerine göre çok iyi oldu, kimilerine göre çok yavan ve içi boştu. Bize göre Anamur’da yapılan tören ve kutlamalar da yasak savma cinsinden göstermelik programlardı.
O zaman şöyle bir soru ile devam edelim. Milli bayramlarını neden kutlarız? Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle ülkemize öteden beri kutlanmakta olan milli bayramların hangileri olduğunu bilmek gerekiyor. Ülkemizde kutlanan dört tane milli bayram var. Bunlar kutlama tarihi sırasıyla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’dır.
Bu bayramların dayandığı tarihi olayları hatırlamak gerekirse, 23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışıdır. 19 Mayıs 1919 Atatürk ve yakın silah arkadaşlarının milli mücadeleyi başlatmak üzere Samsun’a ayak bastıkları gündür. 30 Ağustos 1922 Türk Ordusunun Yunan Ordusu ve arkasındaki batılı emperyalizme karşı giriştiği harekât ve büyük zaferin ayak sesleridir. 29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyetin dünyaya ilan edilmesidir.
Peki, Kurtuluş Savaşı neden bu kadar önemli? Kurtuluş Savaşı, Türk halkının Anadolu ve Trakya’da aralarında paylaşıp işgal etmeye kalkan İtilaf Devletlerine (İngiltere, Fransa, İtalya, Sırbistan, Rusya, Yunanistan) karşı baş kaldırması ve açtığı bir savaştır. Bu savaşı kazanan taraf Türk Halkıdır. İşgalciler ve onların destekçileri geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Bu nedenle Türk Halkı kazandığı büyük zaferi bayramlarla kutlayacaktır.
Milletlerin milli bayram ve kutlamalarının bir başka sebebi de verilen zorlu mücadelenin, dökülen kanların hatırlanması ve ne kadar zor şartlarda bu hale geldiğinin hatırlanmasıdır. Çünkü Kurtuluş Savaşı’nda ülkemiz ve yoklukların içindeki Türk halkı karşılaştığı sınavı başarıyla geçmiştir. Önemli olan Viyana bozgunu ile başlayan geri çekilme ve yenilgilerin sonrasında Anadolu coğrafyasında hür ve bağımsız bir Türk devletinin kurulmasına vesile olan, sayıları yüz binlerle ifade edilen şehit veya gazilerimizin bir kere daha hatırlanmasıdır.
Milli Bayramlarda öncelikle okullar akla gelir. Okullarda kutlama programları düzenlenir, kahramanlık destanları anlatılır, şiirler okunur, tiyatro gösterileri yapılır. Şehitlerin ve kahraman gazilerimizin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulur. Atatürk anıtlarına çelenkler konulur. Türk Ordusu’nun kazandığı zaferler kutlanır. Vatanları, namusları uğruna canlarını feda edenler hatırlanır.
Milli Bayramların kutlanmasının arkasındaki başka bir neden de, Türk Milletinin birlik ve beraberliğini koruyarak, ülkeyi bölüp parçalamaya çalışan iç ve dış düşmanlara hep beraber karşı çıkılmasıdır. İşte büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk, bunun bir gereklilik olduğunu görmüş ve gelecek nesillerinde bu önemli olayların ve günlerin hatırlanması için bunları birer Milli Bayram haline getirmiştir. Uzatmayalım, milli bayramlar millet olarak birlik ve beraberliğimizin bir simgesi ve sembolüdür. Siz bu bayramları yok sayar, ortadan kaldırmaya çalışırsanız, milli birlik ve beraberliğe düşman olduğunuz ortaya çıkar.