TÜRK MİLLETİ...16...

Özgür DENİZ - 26.05.2012

Yani bugün, bir devletin bütünlüğüne kasteden itlerin, o devletin topraklarında ki, o devlete karşı sorumluluk taşıyan bir kurumda, o devletin bütünlüğüne kasteden faaliyeti nasıl özgürlük perdesi arkasına gizlenerek meşrulaştırmasına, devlet ve millet tepkisiz, sessiz kalabilir? Bu ihanettir. Batılı yamyamların kölesi miyiz ki, onların her dediklerine eyvallah çekeceğiz? Onların girdikleri her delikten bizde girmek zorunda mıyız ki? Onları memnun etmek adına, kendi köklerimize kurşun mu sıkacağız? Aynı şekilde, bu devlete ve millete karşı sorumluluk taşıyan bir üniversitenin bünyesinde, bu milletin nazlı ve temiz kızlarını, müstakbel anne adaylarını hedef alan melun bir faaliyet karşısında nasıl olurda duyarsız kalınabilir? Göz göre göre, bu milletin kız çocuklarını adeta birer fahişe yapmaya çalışan itlere nasıl müsamahalı davranılabilir? Üstelik güya kariyer yapma, çağdaşlaşma maskesi ardına gizlenerek yapılmaktadır bütün bunlar. Bu milletin nazlı ve temiz kızları, soyunarak ve kucaktan kucağa girerek mi, kariyer yapacaklar Allah aşkına? Evet, bunun adı gerçekten de çağdaşlaşmaktır ve bizde bu tanımlamaya bir şey demiyoruz. Ama bu milletin çocukları çağdaş maymunlar olamazlar. Bu tür bir yönlendirme içinde olan çağdaş maymunlara da fırsat tanınamaz, müsamaha gösterilemez. Ve en ufak bir tepkiyi de, şiddet olarak lanse edip, özgürlük düşmanlığı olarak tavsif edip, bu milletin soysuzluklara karşı koyacağı tepkiyi budamaya ve kırmaya yelteneceklerdir. Buna asla aldırmayacağız.

 

Bu millet sürekli olarak yozlaştırılmaktadır. Değerleri göz göre göre çiğnenmektedir. Biri çıkar eşcinselliği savunur. Biri çıkar kızlarımızı soyarak çağdaşlaştıracağını söyler. Biri çıkar bir bilmem neye vatanı satabileceğini söyler. Bunlara karşı çıktınız mı da, hemen özgürlük düşmanı, demokrasi düşmanı olursunuz. Ne hale gedik yani! Özgürlük adına, demokrasi denilen lanet adına bir milletin en yüce değerleri heba ediliyor. Birileri çıkar, özgürlük diyerek vatanın parçalanmasını savunur. Birileri çıkar vatan topraklarını satar. Bu vatan, Türk Milletinin evlatlarından arındırılmak isteniyor sanki. Derinden derine Yahudi-Hıristiyan kıskacına alınıyor. Ama bizler hala birbirimizi yemekle iştigaldeyiz. Parti kavgası veriyoruz. Mezhep kavgası, ideoloji kavgası veriyoruz. Enerjimizi birbirimizle kavga ederek tüketiyoruz. Türk Milletinin her bir ferdi, partileri falan geçmelidir. Mutlak şekilde Kur’an’a tabi olmalıdır. Kendisi, olayları iyi okumalı ve değerlerini sahiplenmelidir.  Partisine put gibi tapmamalıdır. Partisi yanlış yapıyorsa, tenkit etmekten imtina etmemelidir. Zira bizleri, ancak kendi bilincimiz, irademiz ve direnişimiz kurtaracaktır. Yarın en ufak bir olumsuzlukta, kendi başımıza da kalsak son nefesimize kadar direnecek şekilde sağlam bir karakterimiz olmalıdır. Gerçekten artık kendimize gelmeliyiz. Gizli, açık gerçekleri sezmeliyiz. Birbirimizle kucaklaşmalıyız. Hakikatte buluşmalıyız.

 

Devlet ve millet bir an önce kucaklaşmalıdır. Aynı ruh cephesinde buluşmalıdır. Aynı ülküler uğrunda tek vücut olmalıdır. Ve bütün isyanları, bozgunlukları, fitneleri yok etmek için faaliyete geçmelidir. Vakit geçmeden ve düşman yarayı iyice derinleştirmeden. Bu ülkede faaliyet gösteren, bu ülkenin topraklarından nemalanan ve bütün bunlara rağmen siyonizme köpeklik yaparak, bu milletin kuyusunu kazmaya çalışan kapitalist itlere ihtar çekmelidir. Onların sömürdüklerini kesinlikle geri almalıdır. En ufak yanlışlarında, ihanetlerinde, onlara, yaşam hakkını tanımamalıdır. Bu ülkede faaliyet gösteren yazılı ve görsel basına da ihtar çekilmelidir. Devletin, ülkenin, dinin, törenin ve milletin rağmına hareketler içerisine girenler acımadan tezciye edilmelidirler. Alçakça yayınlara yeltendikleri an, kurumları ilga edilmelidir. Bu milleti ruh cephesinden vuran ve bu milletin çocuklarına tuzaklar kuran yayınlar acilen ilga edilmelidir. Tarihe küfreden soysuz diziler, fitne çıkaran alçakça yayınlar, aile yapısını dinamitleyen lanet evlilik programları muhakkak surette kaldırılmalıdır. Direnenler acımadan ezilmelidir. Bu ülkeyi bölmek, bu milleti paramparça etmek adına toplum tarlasına ayrılık tohumu saçan fitneciler, isyancılar muhakkak surette sallandırılmalıdırlar. Bu ister gazeteci denilen bir it olsun, ister politikacı denilen bir alçak olsun, isterse her kim olursa olsun, asla acınmamalıdır. Hiçbir devlet ve hiçbir millet, kendi varlığını yok etmeye çalışanlara asla müsamahalı davranamaz. Müsamahalı davrandığı an, kendisinin bit gibi ezildiği, yok edildiği an olacaktır. Bu gerçeği idrak etmek için, tarihe bakmak kifayet edecektir!

Tarih: 26.05.2012 Okunma: 618

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?