Oku! Oku da Benim gibi. Eşek Olma!

Osman YILDIZ - 01.06.2012

Oku! Oku da Benim gibi. Eşek Olma!

Kürtaj konusunda nerden çıktı diyenler var. Çok daha büyük sorunlarımız varken, yaşayanların haklarını gözetip kollayamazken daha doğmamış çocukların haklarını korumak da nereden çıktı diyenler var.

 Çok güzel bir örneğimiz vardır.  Espri yapmak isteyen büyüklerimiz, özellikle okuyan öğrencilerimize takılırlar.

Tonlama ile hissettirilen düşünceyi yazı ile anlatmak için aynı cümleyi iki kez yazmak zorundayım.

-Oku. Oku da Baban gibi. Eşek olma!

-Oku. Oku da Baban gibi, eşek olma!

                İki cümle arasında değişen tek şey nokta ve virgül.

                Nedense dün, bugün yapılan kürtaj(küretajmış aslı) tartışmalarında bu nokta ile virgül değişikliği aklıma geldi.

Başbakanımız, çok can alıcı bir benzetmeyle “Her kürtaj bir Uludere’dir” dedi. Ertesi gün bir yazar 25 gazetenin bu cümleyi aynen manşet yaptığını yazdı.. Tüm gazetelere bakmadığım halde medyamızı bildiğim için; kişinin doğru yazdığını tahmin edebiliyorum.

                “Her kürtaj bir Uludere’dir” ne anlama geldiğini ve başbakanımız bu cümleyi söylerken ne kast ettiğini daha önce yazmıştım. O konuya girmeyeceğim. Fakat gerek Başbakanımız ve gerekse danışmanları gerçekten medyayı çok iyi tanıyorlar.

                -Oku. Oku da Baban gibi. Eşek olma!

-Oku. Oku da Baban gibi, eşek olma!

Medyanın sazan gibi virgüle dolanacağını çok iyi tahlil etmişler. Sazanlarımız virgüle dolanınca o kadar ilginç diyaloglar başladı ki; her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Bunun üzerine Başbakanımız ben kürtaja karşıyım diye de açıklama yaptı. Ve sezaryeni devamına eklemiş oldu.

Dahası öyle bir cümle daha söyledi ki; artık etrafın toz duman olması bile işten değildi.

Tasmalarınızı çıkardık cümlesi yenilir yutulur cümle değildi. Medya mensuplarının öze ulaşması için önlerinde engel olmadığını anlatan cümle yine virgüle dolanıp bambaşka yerlere gitti. Ülkemizin geçmişinde mazlum halkın ezilmesinin baş mimarlarından biri bile açıkça ben tasmalıyım dedi.

                Yine gerçek güme giderken bu sefer devreye Prof. Dr. Recep Akdağ girdi.

                Gerekirse ile başlayan şartlı bir cümle ile kötü durum karşısında çocuğa devlet bakar diyiverdi.

Aman Allahım! Başyazarımız İsmail bey dahil tüm medya linç kampanyasına başladı.

Bakan diyor ki biz taslak hazırlayıp önce Bakanlar Kuruluna oradan da meclise götüreceğiz kanun teklifimizi. Bunu yapmadan önce konu tartışılsın diye medyaya taslağı da açıklayacağız ki kamuoyu oluşsun. Ve bu tartışmalardan çıkacak sonuçla eğer Kürtaj’ın yasaklanması kararı çıkarsa gerekirse o durumda olan çocuğa devlet bakar.

                Vay sen misin böyle diyen. Başta sayın Balçiçek İlter (Pamir) olmak üzere yapılan provokasyon sonucu sanki Bakan tecavüz edilen kadın çocuğunu aldırmayıp mecbur doğuracak, doğan çocuğu da anne istemezse devlet bakacak demiş gibi hakaretler başladı.

                Twitter.com üzerinde başlayan hakaretlere dayanamadığım için müdahil oldum. Kendini bilen bir çok kişi provokasyonu anlayıp yazdığı mesajı sildi. Nokta ile virgül ayrımını anlamayanlar ise aynen devam.

                Tam da bu arada gündeme Sayın Ali Akel ismi ile bir zat daha girdi. Neymiş efendim zatı muhterem Başbakanı eletirmiş te 16 yıldır çalıştığı gazetesinden kovulmuş. Yazıyı okudum. Anlamadım tekrar okudum. Olmadı bir daha okudum. Eşek olmamak için yılmadım bir daha okudum.

                Tanıdığım ne Başbakana bu yazı okuması için bile verilmeye değer bulunmaz. EEE gazete yöneticileri bu yazıdan dolayı o kişiyi işten atmazlar. Bu yazıda önemsenecek hiçbir şey yok ki;

Ya ben okumadığım için eşek oldum.  Yada yazıyı okumadan asıp kesenler eşek oldular. Bu işteki terslik burada.

                Hiç kimsenin tanımadığı anladığım kadarıyla da oldukça çalışkan olan sayın Ali Akel bulunduğu yerde iyi bir akıl hocası desteği ile veya doğrudan kendi planı ile gazete yöneticilerinin kendisini kovmalarını sağlayacak oyunu oynamış.  Yada hani şu casus filmlerinde olur ya o cinsten bir oyun oynanıyor.

                Ama bizim sazan medya bel atı vurma merakı ile ver yansın ediyor. Bu işin perde arkasını gerçekten merak ediyorum. Neler oluyor. Bu iş hiç göründüğü gibi bir iş değil.

                Eee bizim asıl konumuz bu arada güme gitmek üzere.  Dün izlediğim birkaç tartışmadan gördüğüm net sonuç şu.

Bu kadar sığ düşünen insanlardan oluşan köşeciler, program yönetici ve yorumcuları bataklığın b’sinin bile farkına varamayıp sivrisineklerin peşinden koşacaklar. Ve gerçekler korkarım gün yüzüne çıkamayacak.

                Başbakanımızın attığı pası gole çevirecek hiç kimse çıkmayacak.

                Bataklığın büyüklüğü karşısında uğraşılan sivrisineklerle asla sorunlarımız çözülemez. Asla gerçek anlamda tartışma ortamları oluşamaz.

                Lütfen bu satırları okuyanlar. Sizler okuyun. Okuduğunuzu anlamıyorsanız bir daha okuyunuz. Siz okumazsanız benim eşek olmaktan kurtulmam mümkün değil.

                Saygılarımla

Tarih: 01.06.2012 Okunma: 873

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İsmail Hakkı Cengiz

27.03.2012 - 13:38

Evet, haklısınız... Biz anlayışsızız, İHL mezunu Başbakanı 3'ncü defa başbakanlığa getiren %50'li anlayışlı... Bu hesapla, geriye kalan %50 de anlayışsız oluyor. Demek ki birilerini iktidara taşıyan kesim anlayışlı oluyor... Özal'ı getiren, Demirel'i getiren, Evren Anayasasına oy veren, dolayısıyla onu cumhurbaşkanlığına seçen %92 de anlayışlıydı... Ne olduysa onun 42'si son zamanlarda anlayışsızlar sınıfına terfi etti. Zaten bizim siyasetimizde Amerika'nın, medyanın, medyayı korkutmanın falan hiiiiiiç tesiri yoktur. Nitekim içerideki 100 gazeteci, gazeteci değil, teröristtir. Memlekette büyük özgürlükler, ileri demokrasi ve bittabi olağanüstü refah ve huzur var. Herhalde bu huzur, 4'e ve 4'lere bölünmüş eğitimin faziletini anlamamıza mani oluyor! Demek ki artık, yeni eğitim sistemi ile müthiş, "anlayışlı", bilgili nesiller yetiştirebileceğiz Hayırlı olsun! Selâmlar...

Özgür Deniz

27.03.2012 - 19:57

cünet özdemir gibilerde kapasite aramayın üstat... onların işi şarlatanlık...bu ülkede belkide en yobaz insanlar bu tür insanlar...bu memelketin bu hale gelmesinde ise eğitim sistemi yüzde yüz etkilidir...evet çok iyi düşünerek mümkün olabilecek en ideal eğitim sistemi oluşturulmalıdır mutlaka...maalesef nesillerimiz cahil bırakılmıştır...tarihini okuyamayan, kitabını anlayamayan bir nesil türetilmiştir göz göre göre...bilim adamları konusunda ise katılıyorum kesinlikle,,,geneli yobazdır,,,evrim der başka şey demez...evrim uğruna bütün bilimi mahvettiler... GÜZEL ÜLKEMİZDE,,,NURETTİN TOPÇUNUN EĞİTİM TEORİSİ TEMEL ALINMADIKÇA,,,HİÇBİR NANE OLMAZ... ismet inönü ile kuruşçev konuşur:: kuruşçev der ki;;;insanları asarak keserek komünist yaptık........ inönü derki;;;;;;keşke eğitim yoluyla deneseydiniz,,uzun zamanlıdır ama daha etkilidir!!!!!!!!!! İKTİDAR OLAYI İSE ÇOK FARKLI ARGÜMANLARLA İŞLEMEKTEDİR.... kalbi muhabbetle üstat...

İsmail Hakkı Cengiz

27.03.2012 - 13:38

Evet, haklısınız... Biz anlayışsızız, İHL mezunu Başbakanı 3'ncü defa başbakanlığa getiren %50'li anlayışlı... Bu hesapla, geriye kalan %50 de anlayışsız oluyor. Demek ki birilerini iktidara taşıyan kesim anlayışlı oluyor... Özal'ı getiren, Demirel'i getiren, Evren Anayasasına oy veren, dolayısıyla onu cumhurbaşkanlığına seçen %92 de anlayışlıydı... Ne olduysa onun 42'si son zamanlarda anlayışsızlar sınıfına terfi etti. Zaten bizim siyasetimizde Amerika'nın, medyanın, medyayı korkutmanın falan hiiiiiiç tesiri yoktur. Nitekim içerideki 100 gazeteci, gazeteci değil, teröristtir. Memlekette büyük özgürlükler, ileri demokrasi ve bittabi olağanüstü refah ve huzur var. Herhalde bu huzur, 4'e ve 4'lere bölünmüş eğitimin faziletini anlamamıza mani oluyor! Demek ki artık, yeni eğitim sistemi ile müthiş, "anlayışlı", bilgili nesiller yetiştirebileceğiz Hayırlı olsun! Selâmlar...

Özgür Deniz

27.03.2012 - 19:57

cünet özdemir gibilerde kapasite aramayın üstat... onların işi şarlatanlık...bu ülkede belkide en yobaz insanlar bu tür insanlar...bu memelketin bu hale gelmesinde ise eğitim sistemi yüzde yüz etkilidir...evet çok iyi düşünerek mümkün olabilecek en ideal eğitim sistemi oluşturulmalıdır mutlaka...maalesef nesillerimiz cahil bırakılmıştır...tarihini okuyamayan, kitabını anlayamayan bir nesil türetilmiştir göz göre göre...bilim adamları konusunda ise katılıyorum kesinlikle,,,geneli yobazdır,,,evrim der başka şey demez...evrim uğruna bütün bilimi mahvettiler... GÜZEL ÜLKEMİZDE,,,NURETTİN TOPÇUNUN EĞİTİM TEORİSİ TEMEL ALINMADIKÇA,,,HİÇBİR NANE OLMAZ... ismet inönü ile kuruşçev konuşur:: kuruşçev der ki;;;insanları asarak keserek komünist yaptık........ inönü derki;;;;;;keşke eğitim yoluyla deneseydiniz,,uzun zamanlıdır ama daha etkilidir!!!!!!!!!! İKTİDAR OLAYI İSE ÇOK FARKLI ARGÜMANLARLA İŞLEMEKTEDİR.... kalbi muhabbetle üstat...