ATSIZ, KÜR ŞAD, ÜLKÜCÜLER VE MHP

İsmail Hakkı CENGİZ - 05.06.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Atsız, 1944’te Türkçülüğün “hareket” haline gelmesine vesile olan fikir adamıdır. O olay sonunda zindanlara atılmış, büyük eziyetler çekmiştir. Zindanda o günün Türkçüleri bir avuç insan ve bu arada Alparslan Türkeş de vardır.

Ülkücü ve milliyetçi camiada Atsız’ın yeri çok özeldir.

Atsız, araştırmacı bir Türkiyatçıdır. Araştırmalarıyla Türk Milletine pek büyük hizmetlerde bulunmuş, karanlıkta kalan bir çok hususu aydınlığa kavuşturmuştur. Onun en büyük hizmetlerinden biri de bu millete “Kür Şad”ı tanıtması olmuştur.

x   x   x

Atsız Hoca, Türk tarihine ve ondaki sayısız kahramana hayrandır. Lâkin o kahramanlardan Kür Şad’a çok farklı bir ehemmiyet verir. Atsız’a göre, Kür Şad, sadece Türk tarihinin değil Cihan tarihinin de en büyük kahramanıdır.

KÜR ŞAD KİMDİR?

Kür Şad; 630 yılında, Çinlilere topyekûn esir düşen ve Çinlileştirilmeye çalışılan Türkleri kurtarmak için, 639’da, 40 arkadaşıyla Çin sarayını basan Türk Tekin’i (şehzadesi)dir.

Baskın başarısız olmuş, Kür Şad arkadaşlarıyla beraber öldürülmüştür. Fakat Çin’in kalbine saldığı korkuyla, İmparator, Çinliletştirmekten falan vazgeçip, Türkleri, merkezden çok uzaktaki Sarı Irmağın kuzeyine naklederek, yalnız ismen kendisine tâbi olmalarıyla yetinmeye mecbur kaldı. Bu suretle 681’deki Türk istiklalinin tohumu atılmış oldu.

Fakat Kür Şad’ı, tarihin en büyük kahramanı yapan bu çılgınca hareketi değildi. Onun bu hareketi başlatmaktaki niyeti ve “feragatı”ydı.

Çünkü Kür Şad, hareketinde başarılı olsaydı, yeni kurulacak Türk Devletinin başına kendisini değil, Çin sarayında esir bulunan Tekinlerden “Holuku”nun Kağan olmasını sağlayacaktı.

Bu feragat ve fedakârlığı Atsız Hoca’nın satırlarından okuyalım:

“... Ne mevki ne de şerefi düşünmeden, sırf milleti için ve kendi kanı pahasına başkasını tahta çıkarmak üzere çekilen kılıcın sahibine saygı ile baş eğmek lâzımdır. Kür Şad, Kağan sülalesindendi. Bu büyük kahramanlığı yaptıktan sonra kendisini tahta oturtmak isteyebilir, kahramanlığa meftun olan Türk milleti de bunu ondan esirgemezdi. Fakat kahramanlık gibi feragatın da da timsali olan Kür Şad bunu düşünmedi bile...” MAKALELER -II-, Baysan yayınları 1992, Sayfa 19

x   x   x

BUGÜN ÜLKÜ OCAKLARI VE MHP

İlgili makalenin tarihi 1935’lerdir. Atsız Hoca, daha sonra, Kür Şad’ın mücadelesini, 1949’da yayımlanan “Bozkurtlar” adlı ölümsüz eserinde destanlaştırmıştır. Bu eseri okumayan Ülkücü ve MHP’li yok gibidir. Eser o kadar tesirlidir ki, pek çok milliyetçi, çocuklarına “Kür Şad” ismini koymuştur.

Bugün, bütün Milliyetçi Camia Kür Şad’a, onun kahramanlık ve “karakteri”ne hayrandır.

Zaten Atsız Hoca’nın, Kür Şad üzerinde bu denli fazla durmasının sebebi, bugünkü Türk nesillerinin de Kür Şad’ın ahlâkıyla ahlaklanması, onun emsalsiz feragatını örnek almasını sağlamaktır.

Bugün, 2012’de, MHP teşkilatlarında ismi Kür Şad olan belki yüzlerce üye ve yönetici var...

Ülkü Ocakları ve tabii Milliyetçi Hareket Partisi binalarının duvarları Kür Şad resimleriyle dolu...

Milliyetçiler olarak Kür Şad’ın mücadelesine, bilhassa “feragat”ına hepimiz hayranız...

Amma velâkin aynı “feragat” ve “fedakârlık” duydularıyla donanmış, gerekli “feragat”larda bulunabilecek “karakter” olgunluğunda mıyız?

Dünyanın ve memleketin içinde bulunduğu şartlar “milliyetçilik hisleri”ni kabarttığı halde, MHP büyümeyip küçülüyorsa...

Kür Şad’a hayran olduğundan emin olduğumuz ilçe yöneticilerinden Genel Başkan’a kadar bütün milliyetçiler, kendilerini sigaya çekerek, “benim yerimde Kür Şad olsaydı ne yapardı?” sualini kendilerine sormalı değil midir?

Ve sorunun cevabını vicdanında verdikten sonra gereğini yaparak, bu işi başaracak olanlara “bayrağı vermek” için mücadele etmeli değil midir?

x   x   x

KÜR ŞAD’IN TEMSİLİ RESMİ, nerdesinkursad.blogspot.com’dan

 

         NOT: Resim görünmüyorsa firefox’tan açmayı deneyin.

Tarih: 05.06.2012 Okunma: 719

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?