DİRİLİŞ VE YENİDEN YAPILANMA...19...

Özgür DENİZ - 29.06.2012

Sevgili dostlar! Biz İslam’dan başka muallim tanımamalıyız. İdeolojileri muallim olarak göremeyiz. İdeolojiler birer ağadırlar. Ve insanları zincire vurmak isterler. Zira zincirleyemedikleri insanlara hükmedemeyeceklerini çok iyi bilirler. Eğer her türlü ağalık düzenini yıkmak istiyorsak şayet, muallimimizi iyi seçmek zorundayız. Yanlış ışıklara yönelmemeliyiz. Bazı ışıklar aldatıcıdır. Parlakmış gibi görünürler ama karanlık saçarlar, zehir saçarlar. İdeolojilerde zulüm vardır, İslam da adalet. İdeolojilerde kir vardır, İslam da temizlik. İdeolojilerde çirkeflik vardır, İslam da ahlak. İdeolojilerde esaret vardır, İslam da ise hürriyet. İdeolojiler bir lamba ise, İslam bir güneştir. Birinin aydınlığı sürelidir, diğerinin aydınlığı ise sonsuzdur. Kafayı niçin taşıyorsunuz gövdenizin üzerinde. Laf olsun diye değildir herhalde değil mi? Öyleyse, akletmek zorundasınız. Gerçeği bulmak ve bilmek zorundasınız. Işığa sırt dönenin karanlıktan şikâyete hakkı var mıdır? Yalanlayamadığın şeye tabi olmasını bileceksin. Yalanlanan şeylerden de kaçmasını bileceksin. İnsansınız siz sevgili dostlar!

 

Sevgili dostlar! Tağutlar sizi aydınlıktan karanlığa çıkarır, Allah ise sizi karanlıktan aydınlığa çıkarır. İdeoloji baronlarının tümü, birer tağutturlar. Hatta daha ötesi müşriktirler, münafıktırlar, çoğu da kâfirdirler. Hepsinin derin maskesi de demokrasi denilen lanettir. Çünkü insanlara demokrasi ile yanaşmakta ve insanları demokrasi ile aldatabilmektedirler. Güya demokrasi özgürlüktür, barıştır, insan haklarıdır. Oysa zerre alakası yoktur. Hakikati gizleyen ve insanları hakikatten uzaklaştıran her kişi tağuttur ve ideolojileri de birer tağuti sistemdirler. Demokrasi, Avrupa mahreçli bir mevhumdur. Dolayısıyla Avrupai kültürün meyvesidir ve Avrupai kültürü besleyen bir inanıştır. Avrupai kültürün pazarlanmasını sağlayan bir necasettir. Binaenaleyh, İslam ile ilintisi yoktur ve olamaz. Demokrasi; özgürlük, barış, insan hakkı, adalet ise şayet, zaten bu mevhumların özü İslam’da vardır. Ki, İslam zaten bunların toplamıdır, bileşkesidir. Demokrasi ancak bunların kabuklarıyla iştigal edebilir, özüne inemez ve özünü taşıyamaz. Tarihte, insanlıkta buna şahittir. Avrupai demokrasi duygusu, Rönesans ve Reform hareketlerinin tabii neticesi ve ülküsüdür. Kökü, özü, Yaratan Allah’ın inkârına dayanmaktadır. Kaynaklar nezdinde, demokrasi denilen pisliğin en net ve doğru olan tarihi anlamı budur. Bu tarihi anlama sahip olan bir olgunun, başka milletlere tatbiki muhaldir. Bilhassa Türk-İslam illerine tatbiki kabil-i mümkün değildir. Tatbik edilmeye çalışılması ise, tahminsiz zararları doğuracaktır, doğurmaktadır. Demokrasiye ne kadar yaklaşırsanız, İslam’dan o kadar uzaklaşırsınız. Bilinen tarihi anlamı babında, demokrasinin tazammum ettiği hiçbir şeyi İslam tolere etmez. Türk töresi tolere etmez. Zira bilinen tarihi anlamı yönünde, dünyada ne kadar pislik varsa demokrasi hepsini tolere etmiştir, etmektedir. Böyle bir şey ise, insan fıtratına mugayirdir. Zina demokrasi de normaldir. Kürtaj demokrasi de normaldir. Her türlü haram demokrasi de normaldir. Lut Kavminin cehennemi olan eşcinsellik, demokrasi de normaldir. Faiz demokrasi de normaldir. Fitne ve fesat, güya bozgunculuğu önleme babında demokrasi de normaldir. Demokratlık naraları atanlara sorsanız, derler ki; bizler yeryüzünde ki bozgunculuğu önlemeye çalışıyoruz. Oysa asıl bozguncular kendileridirler ama bilmezler. Bunların adaleti, özünde zulümdür. Bunların barışı, özünde bölücülüktür. Bunların ahlakı, özünde pisliktir, kerihtir. Bunların hak dedikleri, özünde hak gaspıdır ve İslam düşmanlığıdır, Türk düşmanlığıdır.

Tarih: 29.06.2012 Okunma: 695

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

02.05.2012 - 17:03

Allah razı olsun hatırlatma için.... tarihimizi bilseydik, boş boş konuşmaz ve çözümün nerede olduğunu bilirdik anlardık ve iş yapardık... toplum olarak gerçekten cahiliz... kim ne derse desin ama gerçek bu... yapılması gerekeni bilmeyiz....önde gidenlere küfrederiz...oysa yapılması gerekeni bilsek ve konuşmayıp yapsak neler olur neler ama nerede... kalbi muhabbetle umutla gerçekle imanla vatanla ecdatla tarihle efendim...

özgür deniz

02.05.2012 - 17:03

Allah razı olsun hatırlatma için.... tarihimizi bilseydik, boş boş konuşmaz ve çözümün nerede olduğunu bilirdik anlardık ve iş yapardık... toplum olarak gerçekten cahiliz... kim ne derse desin ama gerçek bu... yapılması gerekeni bilmeyiz....önde gidenlere küfrederiz...oysa yapılması gerekeni bilsek ve konuşmayıp yapsak neler olur neler ama nerede... kalbi muhabbetle umutla gerçekle imanla vatanla ecdatla tarihle efendim...