MUHALEFET Mİ, TERÖR ÖRGÜTÜ MÜ?

İsmail Hakkı CENGİZ - 20.07.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Suriye bir buçuk senedir karışık... Binlerce kişi öldü, sakatlandı, yaralandı. Ölenler içinde askerler, polisler, hükümet yanlısı siviller de var.

Deniliyor ki; “muhalefet demokrasi istiyor, Esad talepleri kanla bastırıyor.”

Bu tabii ki doğru...

Bu hadiseler olsa da olmasa da, bu kanlı diktatör defolup gitmeli... Bir an evvel!

Bununla beraber, muhalefet sadece mıhalefet mi? Yani sadece siyaset, sadece silahsız gösteriler mi yapıyor?

O vakit, hükümet yanlılarını, askeri, polisi kim öldürüyor?

Her iki taraf da birbirini suçluyor.

Dün çok deşvet verici bir “katliam” oldu. Esad’ın en yakınındaki bakanlar, komutanlar, istihbarat başkanları öldürüldü.

Bunu da Esad’ın yaptırdığını mı söyleyeceksiniz?

Böyle bir eylemi planlamak, gerçekleştirmek, uygun bombayı temin etmek ne demek?

“Uluslararası bir terör arganizasyonu” demek!

Nitekim Esad, olaydan İsrail, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’yi sorumlu tuttu.

O tabii onun iddiası. Fakat gerçek olan, böyle bir eylemi ancak büyük devletler organize edip gerçekleştirebilirler. Tabii ki içerideki işbirlikçileri vasıtasıyla...

Başlıktaki suale tekarar dönecek olursak; kim muhalif, kim terörist: Yandaş medyaya göre; Suriyeli silahlı güçler sadece “muhalefet” oluyor... Fakat Türkiye’deki hükümet karşıtları, silaha hiç bulaşmasalar bile “terörrist” damgasını yiyor. Ellerinde sadece pankart olan öğrenciler “terör örgütü üyeliği”nden yargılanıyor, tutuklanıyor.

x   x   x

SURİYE İLE SAVAŞIYOR OLSAYDINIZ

İlk hedefiniz ne olurdu?

Öncelikle, bizzat “başkomutan”!

Ve...

“Başkomutan”a giden yollar...

Yani onun en yakınındakiler!

Posta gazetesi, manşetten verdiği bir takım ayrıntılarla, “üst düzey” katliamın, Türkiye’nin bir misillemesi olduğunu ima ediyor.

Diyor ki: “Saldırıda ölenler, 22 Haziran’da Suriye’nin düşürdüğü, iki pilotumuzun şehit olduğu askerî uçak için ‘vur’ emri verenler”.

Böyle bir şey mümkün olabilir mi?

Her şeyden önce, o uçağın Suriye tarafından düşürülüp düşürülmediği, Ankara açısından dahi kesin değil...

İkincisi, siz Türkiye’nin hem etik, hem de teknik olarak böyle bir eylem yapabileceğine inanıyor musunuz?

Biz mümkün görmüyoruz...

Fakat olayda başka devletlerin parmağı vardır ve gerçekten Esad’a müthiş bir darbe vurmuşlardır.

Ki, “postmodern meydan muharebesi” de böyle yapılıyor.

x   x   x

Şİİ Mİ, LÂİK BİR YÖNETİM Mİ?

Ölenlerden Savunma Bakanı Orgeneral Davut Racha bir “Hıristiyan”mış.

Demek ki, “Şii yönetim”in hüküm sürdüğü iddia edilen Suriye’de bir Hıristiyan, asker olabiliyor, orgeneralliğe kadar yükselebiliyor ve Savunma Bakanlığına getirilebiliyor.

Ölenler arasında bir isim daha dikkatinizi çekti mi:

Orgeneral Hasan Türkmanî!

“Türkmen”i çağrıştıran soyadı ilgimi çekti ve internette aradım. Wikipedia’dan aldığım bilgiye göre; 1935 doğumlu,  sünnî bir Türk!

Demek ki, sünnî bir Türk de, Suriye’de asker olabiliyor, orgeneralliğe kadar yükselebiliyor ve Esad’ın en yakın çevresinde çalışabiliyor.

Bu örnekler, Suriye’de bir “mezhep baskısı” olduğu tezini çürütüyor.

x   x   x

TESADÜFÜN İĞNE DELİĞİ

Aynı gün, Bulgaristan’da İsrailli turistlere bombalı saldırı düzenlendi, 6 ölü 32 yaralı var.

İsrail’e göre, saldırı İran’ın işi!

x   x   x

YANDAŞ GAZETELERİN 19 TEMMUZ MANŞETLERİ

Sabah, “Altı oyuldu, Esad Can evinden vuruldu”

Bugün, “Esed’in beyin takımı vuruldu”

Stargazete, “Kalbinden vuruldu”

Türkiye, “Esad’a kendi kalesinde ağır darbe, KALBİNDEN VURULDU”

Akit, “Esed kalbinde vuruldu”

Yeni Şafak, “Bu bomba Esed’i bitirir”

Zaman, “Esed yönetiminin kalbine bomba”

Bu manşetlerde gizli, hatta açık bir sevinç çığlığı yok mu?

Merkez medyanın duruşu da farklı değil...

İnsan, önce bir taziyede bulunur, yahu!

x   x   x

LEMAN’DAN, 18 Temmuz


Not: Resim gözükmüyorsa firefox’tan açmayı deneyin.

Tarih: 20.07.2012 Okunma: 759

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?