Bir haftadır Anamur dışındaydım. Haliyle uzaklardan Anamur’u yazmak, olup bitenler hakkında fikir yürütmek doğru olmazdı. Ama dönüşümüzden iki gün sonrasında bazı dostlardan gündeme ilişkin bilgiler ve değerlendirmeler aldık.
Ülke genelinde her yerde olduğu gibi Anamur’da da hava çok sıcak ve aşırı nem insanı bunaltıyor. Bu nedenle kent içinde cadde ve sokaklar boşalırken, sahil boyları ve yaylalar en kalabalık günlerini yaşıyor. Elbette cadde ve sokağın tenhalaşmasında aşırı sıcakların yanı sıra orucun de etkisi büyük.
En son yayınlanan yazımızda ramazan hazırlıklarından ve insanımızın acınacak hallerinden söz eden bir yazardan alıntı yapmıştık. Ne hazindir ki, o yazıda belirtilen özelliklerin pek çoğunun büyük kentlerde iyice yaygınlaşmış olduğu gördük. Bir haftalık gezimiz sırasında İstanbul’da insanların tertemiz inançlarının nasıl bir sömürü aracı haline getirildiğine şahit olduk ve içimiz burkuldu.
Geçen yıl milletvekili seçimleri öncesinde aceleyle düzenlenen ve öylece kaldığı anlaşılan Ümraniye Meydanı’nda ve yine Ümraniye Alemdağ Caddesi boyunca her adım başı Kimse Yok Mu Derneğinin, İHH’nin, Deniz Feneri Derneğinin ve Sadaka Bereketi Derneklerinin sadaka, zekât ve yardım toplama stantları ve reklam panoları görenlerin gözlerini kamaştırıyor. Başbakanlık ile Ümraniye Belediyesinin Somali Yardım Marketi Meydan’da yerini almış. Aynı yerde Ramazan Ayı süresince çeşitli etkinlikler, şenlikler ve konferanslar düzenleniyor. İşin en ilginç tarafı daha gündüz saatlerinden itibaren pek çok kişinin yapılacak etkinlikleri izlemek için beklemeye başladıklarına şahit olduk.
Her Ramazan Ayı, Kurban Bayramı, Kandil günleri gibi insanların dini duygu ve düşüncelerinin doruğa çıktığı zamanlarda ortaya çıkan sadaka, zekât, fitre tacirlerine dikkat etmek gerekiyor. Ancak bu noktada bazı kişilerin “biz verelim onlar ne yaparlarsa yapsınlar, sorumluluk bizden gider” şeklinde bir düşünce geliştirdikleri görülebiliyor. Anlayacağınız veren razı, alan razı gibi bir durum söz konusu değil mi? Yine de yaptığımız ve yapacağınız hayırların gerçek sahiplerine ulaşıp ulaşmadığını bilmek ve düşünmek zorundayız. Bakınız her Cuma Namazı hutbesinde imam efendi tarafından tekrar edilen şu duaya dikkatiniz çekmek isterim.
“Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder.
Hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor”. (NAHL suresi 90)
Anamur Belediyesi tarafından 2009 yılında Ramazan Ayı boyunca şimdiki Cumhuriyet Meydanında şenlikler düzenlenmiş, her mahallede iftar çadırları kurulmuş yüzlerce kişiye iftar verilmişti. 2010 yılında her mahallede iftar verme geleneği devam ettirilmiş, şenlikler iptal edilmişti. 2011 yılında hem şenliklerden hem de her mahallede iftar sofraları kurma işinden vazgeçilmiş, belli merkezlerde kalabalık gruplara iftar yemekleri verilmiş, ayrıca yardım paketleri dağıtımı gerçekleştirilmişti.
Bu sene Anamur’da Ramazan Ayı öncesi ve sırasında pek önemli bir hazırlığa rastlamadık. Eğer bazı çalışmalar yapılmışsa da basına yansımadığı için haberimiz olmadı. Ancak Ramazan içinde Anadolu Kimsesizler Derneği aracılığı ile Boğuntu Köyüne bir işadamı tarafından yardım paketleri dağıtımı yapılmış. 30 Temmuz 2012 akşamı AGİAD ve Anamur Belediyesi işbirliği ile Cumhuriyet Meydanında geniş bir kalabalığa iftar yemeği verilmiş. 2 Ağustos 2012 akşamı da yine aynı yerde AKP İlçe Yönetimi tarafından Ekonomi Bakanı M. Zafer Çağlayan’ın da katılacağı bir iftar yemeği gerçekleşiyor.
Daha Ramazanın ikinci haftasındayız bakalım kimler ne yapacak, nasıl bir tutum sergileyecek birlikte göreceğiz.