Bu dünyada herkese yer var.
75 sene hiçbir Dışişleri Bakanının gitmediğ Kerkük’e, yaşadığım dönemdeki Türk Dışişleri Bakanının gittiğini, dünya gözüyle görmek müthiş bir duygu...
Hayatımda aldığım en güzel haberlerden biri: “Türk Dışişleri bakanı Kerkük’te Türkmenleri ziyaret etti.”
Kerkük’ün özelliği ne?
Neredeyse ezelî bir Türk şehri...
Barzani tarafından, Türklerin oradan kaçmaya zorlanmasıyla,
Demografik yapısının değiştirilerek,
Bir Kürt yerleşim bölgesi haline getirilmek istenen şehir.
Hemen hemen bir asırdır ezilen,
Eziyet gören, asimile edililmeye çalışılan,
Horlanan, itilip-kakılan Türkmenlerin şehri.
X x x
Demek 75 yıldır hiçbir Dışişleri Bakanı, burnumuzun dibindeki bu Türk şehrine gitmemiş!
2012’den 75 çıkarıyorum...
1937’ye varıyorum...
Atatürk dönemi...
Demek ki en son, Ulu Önder’in Dışişleri Bakanı bu kardeş şehre gitmiş.
Demek ondan sonra, hiçbir Türk Dışişleri Bakanı’nın, şu yanıbaşımızdaki Türk şehrine yolu düşmemiş!
Onların düşmediği gibi, hükümetler de bu talihsiz soydaşlarımızın şehrine dönüp bakmamış.
x x x
Irak yönetimi, 1959’da Kerkük’te bir “Türkmen katliamı” yaptı. Türkiye’den tık çıkmadı.
Şair, merhum Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, o elim hadiseyi şu acı mısralarla anlatır:
Irak ülkesinde bir Türkmen boyu;
Vay, olmaz olaydı o Temmuz ayı!..
Kerbelâ’ya döndü çöl bir gecede,
Gece, gündüz kan çağladı Zap suyu!..
Irak derler, ırak derler!..
Derdime firak derler...
Diyemem men: “Türkmen’em!”
“Bu sözü bırak” derler...
...
Kerkük’te adı: Hoyrat;
Söz değil; feryat feryat!..
x x x
Tabii, Kerkük Türk’ünün çilesi 1959 katliamıyla sınırlı kalmadı.
Saddam diktatörlüğü de kardeşlerimize uzun yıllar kan kusturdu.
Şimdi de Barzani baskısı var.
Barzani’yle görüşmeye giden Davutoğlu’nun Türkmenleri ziyareti çok şaşırtıcı!
Bu ziyarette, MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, “Bayram namazını Kerkük’te kılacak” olmasının da etkisi vardır. AKP, MHP’den önce Kerkük ziyaretini yaparak, Milliyetçilere bir selâm çakmak için bu girişimde bulunmuş olabilir.
Bunların hiçbiri ziyaretin önemini azaltmıyor.
Dışişleri Bakanı’nı tebrik ediyorum.
Kendisinin ve hükümetinin, Suriye’deki 3 milyon 600 bin Türk’ü de hatırlamalarını, onlara da ilgi göstermelerini ve haklarına sahip çıkmalarını bekliyorum.
Tabii bu arada, Kerkük Türklerine vaat edilen desteğin de sözde kalmamasını temenni ediyoruz.