Ruhların, Zihinlerin İşgali ve Davalar

İsmail Hakkı CENGİZ - 06.08.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Yeniköy sahilinden batı istikametinde, şehre doğru bakarsanız, arazinin derhal yükseldiğini görürsünüz. Başınızı biraz fazla kaldırdığınızda bir kaleyle karşılaşırsınız; tepesinde bir bayrak dalgalanmaktadır… Amerikan bayrağı!

İşte orası ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğudur.

Belki de, oralarda başka resmî bina olmadığından, çevrede Türk bayrağı görmeniz zordur.

Öyle, tepenizde devasa, kale misali bir bina ve üzerinde kocaman Amerikan bayrağı…

Bir Türk olarak canınız sıkılır. Kendinizi işgal altında gibi hissedersiniz, hatta içinizi bir yenilmişlik duygusu kaplar.

Manzara oldukça etkileyicidir ve zihninizde derin bir yer “işgal” etmiştir.

*                 *                 *

Aradan zaman geçer.

Olaylara, insanlara ve yaşananlara daha dikkatle bakmaktaysanız; o tepedeki bayrağın bir simge, derin gerçeklerin göstergesi olan bir simge olduğunu idrak edersiniz.

Aslında silahlı, ordulu, askerli bir işgal yoktur. Fakat düşünme biçiminden bilinçaltımıza, yiyecek içecek alışkanlığından müzik zevkimize, davranışlarımızdan konuşma biçimlerimize, dükkan isimlerindeki özentiden Televizyon ve gazete adlarına …vs. vs. kılcal damarlarınıza kadar işgal altında olduğunuzu fark edersiniz.

*                 *                 *

O kale-konsolosluk ve tepesindeki bayrak; ülkede, hadi her şeye demeyelim ama pek çok şeye ABD’nin hâkim olduğunu simgeler.

Amerika, baskın kültürüyle ruh ve zihinlerimize hâkim olduğu gibi; dehşetli istihbaratıyla da devlet hayatımızdaki pek çok olayı etkilemekte, kişi ve kurumları yönlendirmektedir.

*                 *                 *

Hükümete yakın kalemlerin, Amerika istemediği için AKP kapatma davası hakkında  “kesinlikle kapatılmayacak” dediklerini, 23 Haziran 2008 tarihli, “Kesinlikle Kapatılmayacak” başlıklı yazımda belirtmiştim.

Herhalde, bu konuda başka bir yoruma gerek kalmadı.

*                 *                 *

Ülkenin gündeminde “çok önemli” bir dava daha var.

Bu davada Amerika’nın etkisi ve dahli nedir?

En kuvvetli ihtimal, ABD’nin kendi adı geçmeden, ülkedeki aktörleri vasıtasıyla savcılığa en kuvvetli istihbarî bilgileri –delilleri- ulaştırmış olduğudur.

Vakıa, davanın merkezinde, Amerika’nın 10 yıllık oturma izni verdiği, CIA ve MOSSAD ajanı olduğu söylenen ve şu anda Kanada’da bulunan, TC asıllı bir haham var. Davanın seyrini etkileyen, “çuvallar” dolusu bilgi ve belgenin bu haham tarafından savcılığa ulaştırıldığı haber veriliyor.

Davanın sonunda ne olur?

Davanın sanıklarını ikiye ayırmak lâzım... Yaralama, öldürme, kaçakçılık gibi adi suçlara bulaşmış olanlar ve sadece fikir suçu(!) işlemiş olanlar.

Adi suç işlemiş olanların, kanıtların ve suçlarının ağırlığınca ceza görmeleri beklenir.

Ancak davalıların çoğunluğunu oluşturan fikir suçlularının ise kısa süre içinde tahliye edilmeleri şaşırtıcı olmayacaktır.

Çünkü Amerika’nın belge ve bilgi akışını bir yerde keseceğini tahmin ediyorum. Özellikle NATO çerçevesinde yıllarca beraber çalıştığı, ülkesinde eğitim verdiği emekli orgeneralleri daha fazla üzmek istemez.

“Kulaklarının çekilmesini” yeterli bulacağını tahmin ediyorum.

 

*           *           *


Üstatlardan

İnsan olabilmek için ruhunu işlemek, yontmak, parlatmak; halkın minicik bir zerresi olmaya çalışmak gerekiyor.

Soljenitsin

 

         Not: Birkaç gün önce kaybettiğimiz, hayranlık duyduğum büyük romancı Soljenitsin’e Allah’tan rahmet diliyorum.

         *                 *                 *

 

Darağacı

Hangi insanlığa sığar ki, yakmak, kesmek?
Güç yettiği kadar ağacı dikmek gerek...
Hey orman yakanlar, ya da ağaç kesenler!
Size mutlaka darağacı dikmek gerek!

05.08.2007 Ekrem Şama
www.ekremsama.com  

 

Önceki Yazılar

Tarih: 06.08.2008 Okunma: 664

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Kadir

23.06.2008 - 14:31

’Özgünlük, özgürlüğün en mukaddes meyvesidir.’ çok değerli bir tespit. Sizden öğreneceğimiz çok şey var. Saygıyla.

özgür deniz

23.06.2008 - 18:47

sonsuz teşekürler KADİR ÜSTAT.saygı muhabbet mütekabil..inşaallah paylaşarak birlikte çoğalacağız..ve daha özgür olacağız..yeterki teori ile pratik eşgüdümlü olsun.

Kadir

23.06.2008 - 14:31

’Özgünlük, özgürlüğün en mukaddes meyvesidir.’ çok değerli bir tespit. Sizden öğreneceğimiz çok şey var. Saygıyla.

özgür deniz

23.06.2008 - 18:47

sonsuz teşekürler KADİR ÜSTAT.saygı muhabbet mütekabil..inşaallah paylaşarak birlikte çoğalacağız..ve daha özgür olacağız..yeterki teori ile pratik eşgüdümlü olsun.