DAVUTOĞLU YANILDI, KAZIKLAR YENİLDİ

İsmail Hakkı CENGİZ - 02.11.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

       Ramazan ayındayız... Miladî takvim Ağustos 2012’yi gösteriyor.

NTV’de, Cengiz Çandar ve İsmet Berkan, Davutoğlu’yla muhabbet ediyor. Program sunucusu Oğuz Haksever uzaktan izliyor... Sırası geldikçe, “Efendim, bir reklam arası verebilir miyiz?” diyor.

Yayının sonlarına doğru, gazeteciler soruyor: “Esad veya Esed ne zaman gider?”

Dışişleri Bakanı, her şeyi bilenlerin, kendilerine sonsuz güvenenlerin yüzlerindeki eksik olmayan gülümsemesiyle, “Yakında!” diyor.

Gazeteciler “Yani ne kadar yakında?” diye ısrar ediyor.

Bakan, kendinden gayet emin cevaplıyor; “Haftalarla sınırlı, birkaç hafta içinde gider”!

x   x   x

Aradan aylar geçiyor...

Ne düşen var, ne giden!

Dün (01 Kasım), Türkiye Ekonomik ve Siyasal Etütler Vakfı TESEV’in, Ortadoğu’yla ilgili bir anketi yayınlandı. Suriye liderinden “Esed” diye bahseden bu ankete göre, “Beşşar Esad’ın gideceğine olan inanç” gittikçe azalıyor.

Davutoğlu, medyanın büyük bir bölümü tarafından bir dâhi gibi algılanıyor(du).

Daha önceki yazılarımıza, okurlardan, onun “dâhi olduğuna inandıklarını” belirten itirazlar, yorumlar geldi.

Lâkin Vaziyet ortada...

Davutoğlu’na göre, “komşularla sıfır sorun” olacak...

Esad, 20 aydır “gitti gidecek...”

Türkiye, bölgede ve dünyada “oyun kurucu” bir ülke haline gelecekti...

Ne yazık ki, bunların hep tersi gerçekleşti.

Davutoğlu döneminde, Türkiye, “komşularını sıfırlayan”, “Esad gitse bile istikrarsız bir Suriye’yle sınırdaş”, “oyun kurucu değil, kendisine oyun kurulan” bir ülke haline geldi.

Suriye politikamız konusunda, dünyada, dişe dokunur hiçbir destekçimiz yok...

Amerika, Avrupa bile bize karşı “ağır ol da molla desinler” pozunda!

x   x   x

YENEN KAZIKLARIN HADDİ HESABI YOK

Suriye meselesinde izlenen politika sonucunda;

1. Resmî mülteci sayısı 100 bini geçti. Bu sayının 140, hatta 200 bin olduğunu söyleyenler var.

2. Sınır illerimizde huzursuzluk, emniyetsizlik ve büyük ekonomik kayıp söz konusu.      

3. Sınırın Suriye tarafında kargaşa hâkim. Üstümüze mermiler düşüyor, kayıplar veriyoruz. Atışın kimden geldiği belli olmadığı gibi, sınır güvenliğinin istikbali de karanlık.   

 4. Bölgede ve dünyada süratle itibar kaybediyoruz. İktidara yakınlığı, kullandığı dilden belli olan TESEV’in, 16 ülkeyi kapsayan anketine göre; geçen yıla oranla “güvenilirlik 78’den 69’a düşmüş. Suriye ve ırak’ta çoğunluk Türkiye’yi düşman olarak görüyor”.

Siz hâlâ Davutoğlu’nu “dahî” olarak mı görüyorsunuz.    

Öyleyse... İyi görmeler!

x   x   x

ŞEMS-İ TEBRİZİ’NİN 40 KURALI

33. Hakk’a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı.

Her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık, kimi maddî bir kayıp.

Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız.

Ama kimimiz bundaki hikmeti anlar ve yumuşar, kimimiz ise ne yazık ki, daha da sertleşerek çıkar.

Aktaran Nevzat Dağlı... Devam edecek...

x   x   x

     GÜNÜN ÇİZGİSİ, medyafaresi.com'dan


        NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin.
Tarih: 02.11.2012 Okunma: 722

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?