Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Çoğumuzda ruh sağlığı problemi var.
En önemli belirtiler trafikte kendini gösteriyor.
Ehliyetsiz araç kullanmak...
Alkollü olarak direksiyona geçmek...
Kadın sürücüler de dâhil aşırı hız yapmak...
Kazaların onda 9’undan fazlası bu sebeplerle meydana geliyor.
Ruh sağlığı yerinde olan bir insan yukarıda zikredilen davranış bozukluklarını yapmaz.
x x x
Tabii trafikteki vukuatlar “adî”, daha doğrusu “taksirli” suçlara girdiği için kamuoyunda fazla yankı uyandırmıyor. Toplumsal bir üzüntüye de yol açmıyor. Haber olarak okuyup geçiyoruz. Neticede, “kader” diye de bir şey var, değil mi!!!
Öte yandan, iş kazalarına...
Sokaklardaki, hatta okullardaki şiddete...
Göstericilere karşı güvenlik kuvvetlerinin tavrına...
Sudan sebeplerle meydana gelen cinayetlere... Bunların yaygınlığına bakın...
Çok büyük bir toplum sağlığı problemiyle karşı karşıyayız.
x x x
BUNALIMIN ZİRVESİ CİNNET
Bağcılar’da, bir baba, eşini, kardeşini, 7 çocuğunu ve bizzat kendisini vurdu.
Sebebi bilinmiyor!
Mahallenin muhtarı, aileyi tanıyormuş... “Bir sıkıntıları yoktu” diyor.
Evet, çoğumuzun bir sıkıntısı “yok”...
“Yok” mu, yoksa var da “yok” gibi mi davranıyoruz?
Sıkıntılarımızı gideremezsek, zamanla ruh sağlığımız bozuluyor ve bardağı taşıran bir damla patlamaya sebep oluyor.
İnsanımızın ruh sağlığı tehlikeli sularda!
Kafama takılan başka bir husus da; insanların, silah taşıma veya bulundurma merakı...
Şehir merkezinde yaşayan, normalde çakıya bile ihtiyacı olmayan insanlar, neden “ateşli” silahlar edinirler, onlara kucak dolusu para verirler ki?
Sadece, “silaha ihtiyacı olduğunu düşünmek” bile başlı başına bir “hastalık” belirtisi!
x x x
ZEHİR
Bendeniz, Özal’ın bir suikaste kurban gittiğini tahmin edenlerdenim.
Lâkin tahmin başka bir şey, hakikatin ortaya çıkması başka bir şey.
Cuma günkü Bugün gazetesi, mutlak doğru gibi, “zehirlemişler” diye kocaman manşet attı.
Haber, Adli Tıp Kurumu tarafından “kesin bir dille” yalanlandı.
Bu yalanlanmaya rağmen, yandaş gazetelerin hemen tamamı, ertesi günkü manşetlerine, “Özal’ın zehirlendiğine dair” iddiayı taşıdılar.
Allah Allah, Adli Tıp’ın açıklamasını ben mi anlayamadım acaba, dedim.
İlgili haber, merkez ve muhalif gazetelerde benim duyduğum şekilde yer almıştı. Hatta Taraf Gazetesi bile, “Zehirli Tartışma” manşeti altında, “Adli Tıp iddiaları reddetti” diye yazdı.
Yalan haber yazmakta ısrar edenler; bunu alışkanlık haline getirdiniz...
Dinden imândan bahsediyorsunuz ama yalanlarla halkın zihnini ve ruhunu zehirliyorsunuz!
Bunalımda payınız var!
x x x
ŞEMS-İ TEBRİZİ’NİN 40 KURALI
34. Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol. Menzilin yokluk olsun.
Nasıl ki çömleği tutan dışındaki şekil değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.
Aktaran Nevzat Dağlı... Devam edecek...
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, feristah.com'dan