MHP 10. büyük Kurultayı ardından-1

Hüseyin ŞİNASİ - 09.11.2012

 

            

 

4 Kasım 2012 Pazar günü Ankara Arena Kapalı Spor Salonunu tarihi günlerinden birini yaşadı. Bir miting ve şölen havasında gerçekleşen MHP’nin 10. Büyük Kurultayında, Dr. Devlet Bahçeli 6. kez MHP Genel Başkanlığına seçildi.

MHP’nin 10. Büyük Kurultayını izlemek için 3 Kasım 2012 Cumartesi günü saat 19.00’daAnamur’dan yol açıktık. 5 Kasım 2012 Pazartesi günü saat 05.30’da geri döndük.

Yazılarımızı sürekli takip edenler bilir. Bir süre önce MHP’nin 10. Büyük Kurultayına ilişkin düşüncelerimizi yazmıştık. 10 Ekim 2012’de yayınlanan yazıyı tekrarlayacak değiliz. Ancak birkaç hususu hatırlatmamız gerekecek.

Nedir bunlar?

Birincisi her seçimde iktidar olmak için yola çıkan, fakat 1999 seçimlerinde %18, 2002 seçimlerinde %8,5, 2007 seçimlerinde %14,1 ve 2011 seçimlerinde %13 oy alan bir parti ve genel başkanı bize göre başarısızdır. Ve başarısız bir lider, medeni ölçüler içinde yerini bir başkasına bırakmalıdır.

İkinci husus, MHP’nin başında kim olursa olsun 1969’dan bugüne aradan geçen 43 yılda vatandaşın neden MHP’ye oy vermediğinin araştırılıp bulunması ve çıkan sonuca göre hareket edilmesi gerekmektedir.

Eğer, siz bu hususlara cevap veremiyor ve mazeretlerin arakasına saklanmak zorunda kalıyorsanız, o zaman yapacak fazla bir şey yok demektir.

MHP’nin 10. Büyük Kurultayından bir hafta on gün önce, derin siyasi kulislerden haberdar olan bir dostum, “Bu dönemde MHP’nin başında Bahçeli’nin kalması isteniyor” demişti. 30 Ekim 2012 günü,  bütün Türkiye’de olduğu gibi Anamur’da da şehrin en işlek noktalarındaki bilbordlarda “Türk Milleti Sensiz Asla” sloganı ile Dr. Devlet Bahçeli’nin resmini görmeye başladık. Hâlbuki 2011 seçimleri öncesinde MHP bu kadar afişleme yapma gereği duymamıştı. Demek ki, MHP için Sayın Bahçeli’nin Genel Başkanlığı 2011 milletvekili seçimlerinden çok daha önemliymiş. Veya öyle olması gerekiyormuş!

MHP 10. Büyük Kurultayı için ilçe merkezi önünden otobüsümüz hareket ederken, dikkatimi çeken bir şey oldu. Bu tür organizasyonlarda daha önce görmediğim bazı kişiler de yolcular arasındaydı. Anamur MHP konvoyunun diğer otobüsü Ülkü Ocakları önünden hareket edecekmiş. Ancak o gruba ne yolda, ne de Ankara’da hiç rastlamadık. Meğer Anamur Ülkü Ocakları da bazı Ocak teşkilatları gibi kongrenin güvenliğini sağlamak için görevli imiş.

Anamur’dan, Bozyazı, Aydıncık, Gülnar, Mut ve Konya istikametinde uzun bir yolculuktan sonra, sabahın erken saatlerinde Ankara girişine ulaştık. MHP’nin bundan önce 2009’da yapılan büyük kurultayını da izlemiştim. Pek fazla bir süsleme ve afişleme yapılmamıştı. Ancak 10.Büyük Kurultayında ana cadde ve kavşaklarda yoğun bir süsleme ve afişlemeyle karşılaştık. Bir kere daha siyasi kulislerden kulağı delik dostumuzun “Bu dönem Bahçeli’nin kalması gerekiyor” çıkışını hatırladık.

Saat 06.00 gibi Arena Kapalı Spor Salonuna ulaştık. Etrafımız bir bayram yeri gibi, bir düğün salonu gibi süslenmişti. Her yerde MHP bayrakları dalgalanıyor, MHP’nin seçim afişi bizi karşılıyordu. Salonun avluya bakan yüzünde büyük boy “Türk Milleti Sensiz Asla” afişi ile karşılaştık. Emniyet güçleri daha şimdiden etrafta güvenlik tedbirleri almaya başlamıştı. Ancak dikkatimi çeken bir husus daha oldu. Sabahın erken saatlerinden itibaren salonun önü kalabalıktı. Daha sonra salonun içinin de aynı şekilde kalabalık olduğunu anladık.

Saat sekiz-dokuza doğru Anamur’dan beraber geldiğimiz grubu kaybettik. Bir arkadaşla birlikte bir süre Ulus’ta dolaştık. Atatürk Anıtında fotoğraf çektik. Daha önce hiç fark etmemişim. Anıtın avluya bakan yüzünde iki tane Bozkurt başı var. Bu önceden var mıydı, ya da sonradan mı kondu bulamadık. Ama Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında Bozkurt simgesine ne kadar önem verildiğini biliyoruz. Hacı Bayram Camii taraflarına uzandık. Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan çeşitli bakanlık ve kuruluş binalarını gördük. Geçtiğimiz günlerde bol tartışmalara sahne olan eski TBMM binasının önünden geçtik. Gençlik Parkında bir süre dinlendik.

Salonun avlusunda bir süre dolaştıktan sonra içeri girmeyi denedik. Kalabalıktan zor bela salona girebildik. Ancak izleyici türbinlerinde adım atacak yer yoktu. İçerinin havası iyice kirlenmişti. Bu kongrede etrafımızdaki insanların ne kadar çok sigara içtiklerini hayretle görüp şaşırdım. Hatta yasak olmasına rağmen bazılarının salonun koridorlarında sigara içmelerini yadırgadım. İçeride fazla durmadık çıktık.   

 

 

 

 

 

 

 

 

Tarih: 09.11.2012 Okunma: 855

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?