Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İsrail, üç gün önce, Suriye’ye “uyarı ateşi” açmıştı.Türkiye, şarapnel parçası düştükçe, doğrudan “Suriye hedefleri”ne ateş ediyor.
Dün, İsrail, Suriye’nin bir askerî birliğine ateş açtı.
Aynı gün, Türk sınırına yaklaşan Suriye uçaklarına karşı Türk savaş uçakları havalandı.
Görüldüğü gibi; Suriye’ye karşı İsrail’le “müttefik” gibiyiz.
Hedefimiz aynı: Suriye devleti.
Peki, normal şartlar altında, bir Suriye-İsrail harbinde kimin yanında olmamız lâzım?
Musevî İsrail’in mi, Müslüman Suriye’nin mi?
Haddizatında, din-inanç farkı gözetmeden “haklı olanın” yanında olmamız veya tarafsız kalmamız lâzım!
Fakat “haklı” olana kim bakar? Hem kimin haklı olduğu nasıl ayırt edilir?
İnsanlar, kendi dininden olanların tarafını tutar. Biz de elbette Suriye’nin yanında olurduk.
Zaten, “Van minut” dediğimiz, “bebek katili” olarak suçladığımız İsrail’in yanında olmamız düşünülemezdi.
Üstelik, yıllardır “siyonist devlet” diye nitelediğimiz İsrail’in “tarihî hedefleri”, “yayılmacılığı” bizim için de bir tehdit oluşturup dururken!
Gelin, görün ki, “Esad düşmanlığı” bizi İsrail’le aynı safta buluşturuyor.
Biz kuzeyden, İsrail Güneyden Suriye’ye ateş ediyoruz.
Suriye devletinin “terörist” dediği “muhalifler”i destekliyoruz.
Suriye’nin çökmesi, parçalanması hem bizim, hem İsrail’in menfaatine olabilir mi?
Bu çöküş ve bölünmeden kimlerin kârlı çıkacağı gayet açık değil mi?
Biz hangi akla hizmet ediyoruz?
Bana, kendi kendimize gol atıyoruz gibi geliyor!
x x x
KORUMA
NATO’nun Danimarkalı genel sekreteri, “Türkiye’yi korumak için ne gerekirse yaparız” demiş ya...
BenzeriYok isimli hazırcevap yorumcudan anında almış cevabını:
“Danimarka, gel, sen savaş, biz seni koruyalım!” (Milliyet.com.tr, 12 Kasım)
x x x
“KAZA”
Dünyanın her yerindeki savaşlardan, iç savaşlardan acı haberler geliyor:
30 ölü, 49 yaralı ...Vs. gibi.
Türkiye’de çok şükür savaş yok... Fakat acı haberler hiç eksik olmuyor...
Dün, Erzurum’dan geldi: İstanbul’dan Ardahan’a cenaze götüren otobüs şarampole uçtu; 7 ölü, 26 yaralı...
Günlük trafik ve iş kazaları bilançomuz, ortalama 20 ölü, 50 yaralı...
İyi ki savaşta falan değiliz!
Bir de savaşta olsak nice olurdu halimiz!
x x x
ADAM OLMAK
Adem olmazsak, kalırsak biz bu istidatta,
Devr-i hürriyet de birdir, devr-i istibdat da!
Üsküdarlı TALAT BEY
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ,LEMAN'dan, 17 Ekim
NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin.