MHP 10. Büyük Kurultayından-2

Hüseyin ŞİNASİ - 13.11.2012

              

 

MHP’nin 10. Büyük Kurultayının başlamasına az bir zaman kalmıştı. İzleyici ve delege girişleri ayrı kapılardan yapılıyordu. Ayrıca bir de protokol girişinin yapıldığı koridor varmış. Saat 10.00’a doğru protokol girişlerinin yapıldığı turnikelerde bir kalabalıklaşma ve hareketlenme oldu. Biz de o tarafa yöneldik. Meğer bazı üst düzey konuklar, protokol üyeleri gelmeye başlamış. Esas hareketlenme Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin gelişi sırasında yaşandı.

Sanki insanlar birbirlerini ezeceklermiş gibi bir araya yığıldılar. Bu arada yoğun bir alkış ve slogan yarışına tutulduk. “Devletin Başına Devlet Gelecek” nidaları ortalığı inletiyordu. Bir başka tarafta küçük bir grup tarafından “Başbakan Koray Aydın” sloganı duyuldu. Diğer tarafta “İstanbul Ovası Bozkurt Yuvası”, Bartın Ovası Bozkurt Yuvası”, “Adana Ovası Bozkurt Yuvası” gibi sloganlar tek tip siyah elbise giymiş yaşları 16-20 arasındaki gençler tarafından tekrarlanıp duruyordu. En çok tekrarlanan sloganlardan biri de “Ya Allah, Bismillah Allah-ü Ekber” idi.

Genel Başkan Devlet Bahçeli ve diğer Genel Başkan adayları salonda yerlerini aldıktan sonra kurultayın açış konuşmasını yapmak üzere Genel Başkan yardımcılarından Semih Yalçın kürsüye çıktı. Uzunca bir konuşma yaptı. Hâlbuki normal şartlarda açış konuşmaları bu kadar uzun olmazdı. Arkasından Divan Başkanlığı seçimine geçildi. Ankara Milletvekili ve Genel Başkan yardımcısı Yıldırım Tuğrul Türkeş ve Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Malatya İl başkanı Alp Yıldız, Kırşehir İl Başkanı Cemil Cahit Pişkin ve Genel başkan Danışmanı Muzaffer Şahin’den oluşan heyet aday olarak teklif edildi ve itirazsız seçildi.

Büyük Kurultay Divan Heyetinin göreve başlamasından sonra Saygı duruşu yapıldı. İstiklal Marşı okundu. Biz bu sırada Gençlik Parkındaydık. İstiklal marşı okunmaya başlayınca biz de oradakiler gibi marşa katıldık. İyi ki yapılan konuşmalar Parkın her tarafından çok rahatlıkla duyulabiliyordu.  Divan Başkanı Y. Tuğrul Türkeş de uzun bir konuşma yaptı. Zaman zaman konuşması alkışlarla kesildi.

Arkadaşımla biraz ayaklarımız açılsın diye yürümeye karar verdik. Zaten MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin konuşmasını birkaç kez çok yakından izlediğim için, bu defa yapacağı konuşma bana pek cazip gelmedi. Ankara Tren İstasyonuna vardık. Eskişehir ve Konya taraflarına giden hızlı trenlerin kalkışlarını izledik. Ankara Garından çıkıp Anıtkabirde Atatürk’ü ziyaret etmeye karar verdik. Yürüyerek Tandoğan Meydanına çıktık. Oradan Anıtkabir’e ulaştık. Bundan birkaç gün önce yüz binlerin Ulustaki eski TBMM önünden Anıtkabire bir sel gibi akışı gözümüzün önüne geldi. Aslanlı yoldan ilerleyerek Atatürk’ün mozolesine vardık. Etrafımızda çok sayıda insan vardı. Kimi saygı duruşunda bulunuyor, kimi ellerini açmış dua ediyordu. Biz de gönülden bir fatiha yolladık.

Anıtkabirden geri dönerken arkadaşımla MHP’nin unutulmaz lideri Başbuğ Alpaslan Türkeş’in mezarını ziyaret etmeyi ve bir fatiha da O’na göndermeyi düşündük. Önce Tandoğan Meydanına indik, oradan Beşevler’e ve Beştepe’ye ulaştık. Rahmetli Türkeş’in anıt mezarı zaten Bahçelievler metro Durağına çok yakındı. Trafik akışından zor bela karşıya geçip Türkeş’in mezarının bulunduğu tepeliğe vardık. Burada da bir kalabalık vardı. Kimi fotoğraf çektiriyor, kimi ellerini açmış fatiha okuyordu. Arkadaşımla beraber Türkeş’in mezarı başına 3 ihlâs 1 fatiha olmak üzere dualarımızı okuduk.

Türkeş’in mezarı başında etrafı incelerken bir şey dikkatimi çekti. Türkeş’in mezar taşında doğum tarihi 1917 olarak belirtilmiş, ama ölüm tarihini gösteren rakamlar düşmüş veya baştan itibaren boş bırakılmış. Ama orada dört adet oyuk bulunduğuna göre sonradan bu rakamların söküldüğü veya düştüğü anlaşıyor. Aslında geçen Mayıs ayında da Anamur’dan bir grup MHP’li ile mezarı ziyaret etmiştik. O zaman Türkeş’in ölüm tarihi ile ilgili ayrıntı dikkatimizi çekmemiş. Şimdi fark edince yadırgadık. Umarız ki ilgililer bu ayıbı ortadan kaldırırlar. 

Hava bir hayli sıcaktı. Bu kadar mesafeyi yürümekten yorulmuştuk. Kurultayın yapıldığı salona metro ile dönmeyi düşündük. Ankara’da iki tane metro işletmesi var. Biri Aşti-Dikimevi arasında çalışan Ankaray, diğeri de Kzılay-Batıkent arasına sefer yapan Ankara Metrosu. Bahçelievler Metro durağına geldik. Bilet alıp beklemeye başladık. Etrafımız kalabalıktı. Gelen metrolardan birine bindik. Kızılay geldik. Burada aktarma yaparak Kızılay-Batıkent metrosuna geçtik. Ulus’ta indik.

Biz Ulus’a geri dönünceye kadar çoktan öğle vakti geçmişti. Bir hayli yorulmuş ve aynı zamanda acıkmıştık. Kongre salonu etrafını saran seyyar köfteci ve simitçileri sağlıklı bulmadığımızdan, yemek yemek için bir lokanta aramaya başladık. Ancak Çankırı Caddesinde bir yer bulabildik. (devam edecek)      

           

 

 

 

 

 

 

 

Tarih: 13.11.2012 Okunma: 953

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?