Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İktidarda 10 senesini dolduran Erdoğan’a, artık sadece Türkiye’nin yetmediği açık...Bu 10 yılın daha ortalarından itibaren “bölge liderliği”, “BOP eşbaşkanlığı” gibi milletler arası “rol”lere yelken açmaya başlamıştı...
Bu rol, dünyada ve bölgede pek de kabul görmedi değil... “Lider”in, Arap başkentlerinde coşkuyla karşılandığına bütün dünya şahit oldu...
Obama, “fikirlerine değer ve önem verdiği 5 ‘dünya lideri’nden birinin de Erdoğan olduğu”nu ilân etti.
Böyle bir lider, elbette bölgeye ve dünyaya “şekil verme” yetisine de sahip demektir!
Nitekim, bu yetiye istinaden, halkına “zulüm” yapan, “demokratik reformlar”dan yan çizen Suriye lideri Esad’a “yönetimden çekil” talimatı verdi. 20 aydır da bu talimatı tekrarlıyor.
Esad ne yapıyor?
“Cık” diyor... Yönetimi bırakmıyor!
Üstelik, Erdoğan ve hükümetini “Suriye’nin iç siyasetine karışmak”la suçluyor.
Derken...
Türkiyeli iki gazeteci Suriye’de kayboluyor. Bunlardan Cüneyt Ünal’ın devlet elinde olduğu anlaşılıyor. Aradan aylar geçiyor. Ünal ve diğer gazeteci Beşşar Kaddumi’ın serbest bırakılması için medya ayağa kalkıyor. Hemen her gün haberler bu gazetecilerin akıbetinden bahsediyor. Bu iki gazeteciyi bütün Türkiye tanıyor. İlgi ve merak zirveye çıkıyor.
Böylece, Esad’ın eline de bir fırsat geçmiş oluyor.
AKP iktidarı, Suriye’yle ipleri çoktan kopradığı için, Esad, esir tuttuğu Cüneyt Ünal’ı ana muhalefete teslim ediyor... CHP’li vekillere, “Genel Başkanınıza selâm söyleyin” diyor.
Ve Türkiye’de gündem değişiyor.
Ekranlara, manşetlere Cüneyt Ünal’ın CHP’li vekillerce kurtarıldığı çıkıyor.
CHP ve Kılıçdaroğlu’nun keyfi yerine geliyor, AKP’nin keyfi kaçıyor.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Cüneyt Ünal’ın CHP’li vekillere teslim edilmesi manidar” diyor. Mânâlar çıkarıyor!
Böylece, Esad Türk siyasetine karışmış, biraz da karıştırmış oluyor!
x x x
OBAMA’YLA GÖRÜŞME NE İŞE YARIYOR?
Halkına “zulmettiği” için Esad’a “çekil” diyen Erdoğan, masum Filistinlileri katleden İsrail Başbakan’ı Netanyahu’ya “çekil” diyemiyor.
Ne yapıyor?
Konuyu Obama’yla görüşüyor?
Obama ne cevap veriyor: “Siz Hamas’a söyleyin de İsrail’e roket atmaktan vaz geçsin”!
Evet, aynen böyle... Sanki çoluk çocuğu katleden İsrail değil de Filistinlilermiş gibi!
Obama’nın böyle söylediğini de bizzat Erdoğan açıklıyor.
Mevzu İsrail oldu mu; ne “fikirlerine değer verilen liderlik”, ne “bölge liderliği”, ne de “BOP eşbaşkanlığı” söküyor! Hepsi balon olup sönüyor!
x x x
BATI İÇİN ÖNEMLİ OLAN NE?
Erdoğan, İsrail saldırılarının durdurulması maksadıyla önce Obama ve Putin’le görüştü, ardından Mısır’a gitti... Devlet Başkanı Mursi’yle bir araya geldi. Kitlelere hitap etti. Bizim medya, bilhassa yandaş olanı, temasları, girişimleri göklere çıkardı.
Peki, Batı medyası olayı nasıl gördü?
Hiç görmedi!
Pazar günü saatlerce BBC ve CNN İnternational’ı takip ettim.
Erdoğan’dan, Obama’yla Putin’le görüşmesinden, Mısır ziyaretinden tek kelime yok!
Ammavelâkin Apo var: BBC, “Cezaevindeki Kürtlerin 68 gündür sürdürdüğü açlık grevini, ‘isyancıların hapisteki lideri’ Abdullah Öcalan sona erdirdi” şeklindeki altyazıyı tekrar tekrar geçti.
Anlayın artık, Batı için neyin önemli olduğunu...
Dünyanın en fazla izlenen televizyonu BBC’nin bu tutumunu da “manidar” bulur mu, acep, Hüseyin Çelik?
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, Uykusuz'dan, 15 Kasım
NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin.