Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
AKP iktidarını; Demokrat Parti veya
Anavatan Partisi iktidarlarına benzetiyorlar. Hâlbuki özellikle dış politikada
AKP, en fazla İnönü döneminin CHP’sine benziyor.
İnönü CHP’sinin dış politikadaki en
belirgin özelliği, Türkiye dışındaki Türkleri yok saymasıydı.
Türklerin yoğun olarak yaşadığı eski
Türk topraklarına hiç ilgi gösterilmemesi, tarihî hak ve hukukumuzun
korunmaması bu siyasetin esasıydı. Çünkü İnönü’ye göre dış Türklerle
ilgilenirsek, onların içinde yaşadığı devletleri kızdırırdık.
İnönü CHP’si döneminde, dış Türklerle
kültürel ve insanî ilişkiler
kurulmasından bile kaçınılmıştır. İnönü bu konuda o kadar katı ve çekingendi
ki; son başbakanlığı döneminde, 1963’te Kıbrıs’ta Türkler katledilirken hareketsiz
kalmış, 1964’te Türkistan’ın Taşkent şehrinde meydana gelen deprem sonucunda,
Taşkent’e dünyanın her yerinden yardım gittiği halde Türkiye’den gitmemiştir.
Aşağıdaki şiir bu olay üzerine yazılmıştır.
* * *
Bugün, sınırlarımızın hemen ötesinde
ve istisnasız bütün komşularımızda Türk toplulukları ve onların başta toprak ve
tapu olmak üzere meseleleri var. Bu meselelerin hepsi de aslında Türkiye
Cumhuriyeti’nin hayatî meseleleri… Oralardaki sorunların, bölgedeki Türklerin aleyhine
bir seyir izlemesi demek, Türkiye’nin çıkarlarının zedelenmesi demektir.
Ülkenin kuşatılması, toprak bütünlüğünün tehdit edilmesi demektir.
Doğu’da Ermeni işgali altındaki Azeri
toprağı Karabağ, güneyimizdeki Kerkük ve Kıbrıs, batı Trakya ve Balkan
Türkleri, kuzeyde Kırım ve Kafkas Türkleri konusunda hükümet neler yapıyor?
Gizli
kapaklı görüşmeler!
Bu görüşmeler ülke menfaatlerini
koruyor olsa katılanlar göğüslerini gere gere konuşulanları açıklardı.
Açıklanmadığı için kaygılı ve kuşkuluyuz.
Kaygılarımızı artıran bir husus da,
iktidar yanlısı medyanın yukarıda sıraladığımız meselelere bakış açısıdır. Bu
bakış açısı, maalesef, ne Türkiye’nin güvenliğini, ne de ilgili ülkelerdeki
Türkleri düşünen bir bakış açısıdır.
Yandaş medyanın ağırlıklı bölümü, bu
meselelere Türkiye’nin karşısındaki grup ve devletlerin bakış açısıyla
yaklaşıyor.
Söz konusu medyanın Kıbrıs, Ege,
Patrik ve Ekümenlik, Ruhban Okulu meselelerine aynen Yunanistan gibi baktığı
herkesin malûmu…
Yine bu medyanın ağırlıklı kısmı,
Karadağ ve sözde soykırım meselelerine aynen Ermeni gözlüğüyle bakıyor.
Son günlerde tırmanan bir mesele var;
Kerkük meselesi. AKP yanlısı medya
bu soruna nasıl bakıyor?
Bugün
gazetesinde,
04 Ağıustos 2008 tarihli, Mehmet Metiner imzalı bir yazı vardı. Metindeki görüşler, Irak merkezî
yönetiminin Kerkük’le ilgili çözümlerini bile beğenmeyen, tamamıyla Barzani’nin
görüş ve uygulamalarıyla paralel, onu destekler bir mahiyetteydi.
Yazarın görüşlerine saygı
gösterebiliriz. İstediğini yazacak, diyebiliriz.
Endişemiz, bu görüşlerin hükümet
tarafından da benimseniyor olma ihtimali.
Eğer hükümet de yazarın görüşündeyse;
AKP, dış Türkler konusunda İnönü CHP’sini bile geride bırakacak demektir. Çünkü
İnönü, Dış Türklere sadece ilgisizdi. Hâlbuki yazarın dümen suyundaki bir politika,
dış Türkler konusunda tarafsız bile olmayıp, karşımızdaki güçleri
desteklemektedir.
Bu politika, dış Türkleri evlerinden,
yurtlarından ve tapularından eder. Türkiye Cumhuriyeti’nin ise güvenliğini ve
toprak bütünlüğünü tehlikeye sokar.
* * *
Güvenlik Bahane Saltanat Şahane
Emekliliğinde kullanmak üzere
Genelkurmay Başkanına 800 bin dolarlık araba alınmış.
İnsanın vicdanı sızlıyor.
Masum vatandaşlarını ve gençlerini
koruyamayan devlet, zirvesindekileri gayet güzel koruyor.
Yaşım 50. 20’li yaşlardaki gençlerin
ve daha küçük yaştaki çocukların öldüğünü bildiren her haberle yaşımdan utanıyorum.
“Devlet
Büyükleri”nde duygu yok mu?
* * *
Üstatlardan
Emin olun ki, Türkiye dışındaki Türk
illerinde üç Türk bir araya gelmişse, Türkiye’yi konuşuyorlardır.
Necmettin Hacıeminoğlu
* * *
Anayurdun Sesi
Baykal’ımın renginde Marmara mavisi
yok…
Orkun’un, Selenge’nin akışı Fırat
değil.
Umay yaslı, gülmüyor gözleri
Ayzıt’ların…
Altay ormanlarının yeşili murat
değil.
Okunmuyor soyumun erdemi anıtlarda;
Alın çizgilerimiz artık “Hüsn-ü hat”
değil.
Körler,
sağırlar bilmem ne zaman öğrenecek,
Edirne,
Gaziantep, İzmir, Kars serhat değil.
Yedi kez yabancıya el uzatırken,
neden
Benim yüz yıllık tasam soydaşıma dert
değil?
Taşkent’in feryadına ses gelmez
Ankara’dan…
Rus tanklarının zırhı, bu dert kadar
sert değil.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
Önceki Yazılar