HAMMER VE BUZAN’IN KALEMİNDEN SULTAN SÜLEYMAN

İsmail Hakkı CENGİZ - 11.12.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Sanırım, tarihimizin “temel taşları”na, “nirengi noktaları”na hakaret etmenin,

Aşağılamanın moda olduğu bir dönemden geçiyoruz!

Ortada ziyade tuhaf bir durum var:

Eli kalem tutanların, ekranda köşe kapanların yarısı, kültürümüzün bir “pırlanta” değeri olan “Ergenekon”u kirletme, gözden düşürme yarışındalar...

Diğer yarısı da, Türk tarihinin zirvesi “Kanunî”yi aşağılama, gözden düşürme yarışında...

Her ikisini birden savunmak da bize (galiba, sadece bana) düşüyor.

Dün, bir kesimin “Ergenekon” hakkındaki hücumlarına cevap vermiştim. Bugün sıra, diğer kesimin “Sultan Süleyman”a taarruzlarını karşılamada...

Gerek ekranlarda, gerekse gazetelerde ve internette “kötüleme”nin, “iftira”nın bini bir para...

Herkes 16’ncı asır tarihi uzmanı... Son olarak, koroya, Milliyet’in deyimiyle “İngiltere’nin saygın gazetesi” Guardian katıldı: “Seks düşkünü Süleyman”!

Allah Allah, doğru mu, bu?

Başka “saygın” yabancıların da ne dediğine bakalım:

İlki, dünyanın en ünlü tarihçisi Hammer... Hammer’deSultan Süleyman’ın cinsî hayatına dair, “Hürrem’in tesirinde olduğu” hükmünden başka tek kelime yok.

Hammer, Kanunî hakkında şunları yazıyor:

“... Sultan Süleyman vezirlerine lüzumundan fazla iktidar vermemiş midir? Haremin ifrat derecesinde bir nüfuz kazanmasına müsâmaha etmemiş midir?

Lâkin Süleyman’ın hataları, kendisinde mevcut olduğu inkar götürmeyen büyük hasletleri bize unutturmamalıdır. Muazzam icraatını, muhtelif eserlerini, yüksek teşebbüs fikrini, kahramanca şecâatini, İslâm’ın kaidelerine tamamen riayet etmekle beraber bu riâyetleri bir çok müsâmahalarla mecz etmiş olmasını, o kadar ihtişam ve azâmetiyle beraber muhafaza ettiği disiplin fikri ve aşırı gitmeme düşüncesini, ilimler hakkındaki münevverce muhabbetini, ilim erbabına cömertçe gösterdiği himayeyi hatırlayalım. Bizzat idare ettiği 13 seferi, o kadar muharebeleri ve fetihleri nazar-ı itibâra alalım...” (Büyük Osmanlı Tarihi, 3’ncü cilt, Sayfa 526)

x   x   x

Gelelim, ikinci yabancıya... Raymond Keene ile birlikte yazdığı “Dehanın El Kitabı” adlı eserinde Tony Buzan, “Muhteşem Süleyan” hakkında şunları yazıyor:

“Özel hayatındaysa, dünyanın Rokselana diye bildiği başkadınına büyük bir sadakatla bağlıydı. Türklerin Hürrem (Gülümseyen) adını verdiği bu kadına Süleyman’ın, ilk gördüğü anda aşık olduğu söylenir. Kendisi de bir zekâ örneği olan Hürrem Sultan, kavuştuğu zenginlik  sayesinde sayısız cami yaptırmıştır.” (Sabah kitapları, 1994, S. 104)

x   x   x

Peki, haremi düzinelerce kadınla dolu, üstelik onlarla beraber olması tamamıyla meşru kabul edilen bir “sultan”, tek eşe sadık kalabilir mi?

Çok zor!

Fakat belki büyük olabilmek, insanların çoğuna zor geleni başarabilmektir.

x   x   x

Yabancı bir tarihçinin, hakkında yukarıdakileri yazdığı, Türk tarihinin zirvesine, “seks düşkünü”  demek ne büyük bir iftira, buna torunlarının katılması ne acı bir “sorumsuzluk” ve “şuursuzluk”tur?

Şu tarih kitaplarını azıcık karıştırın!

Sultan Süleyman’ın icraatları, “Seks düşkünü” bir kişinin yapabileceği işer mi?

İnsaf!

İz’an!

x   x   x

HANGİ?

Bülent Arınç, “Ülkede tutuklu gazeteci sayısı 3’ü geçmez” demiş.

Bu arkadaş, ya sayı saymayı bilmiyor veya başka bir “ülke”den bahsediyor!

 x   x   x

      GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN’dan, 28 Kasım


       NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin.

Tarih: 11.12.2012 Okunma: 827

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

cumali

12.08.2012 - 17:52

kardeşim basın sagolsun

cumali

12.08.2012 - 17:52

kardeşim basın sagolsun