AMERİKA, ÜÇÜNE BİRDEN ‘HİZAYA GEEEL’ DEDİ!

İsmail Hakkı CENGİZ - 15.12.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 Biliyorsınuz, 10 gün önce, Erbil’e “petrol ve doğal gaz anlaşması” yapmak üzere yola çıkan Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın uçağı geri döndürülmüştü.

Buradaki uçuş sebebine ince dikkat: "Petrol ve doğal gaz anlaşması"!

İşte bu "anlaşma" Amerika'yı endişelendirmiş. 

Neden?

Bu anlaşmanın, “Irak’ın toprak bütünlüğünü tehlikeye atacağından” çekinmiş!

Dün (13/12), milliyet.com.tr, Washington Post'u kaynak göstererek, uçağın ABD tarafından geri çevrildiğini yazdı. Habere göre; “ABD, Irak’ın bütünlüğünü tehlikeye atacak olası bir anlaşmadan çekinince, ‘petrol anlaşmasına giden’ Yıldız’ı taşıyan uçak yön değiştirerek Erbil yerine Kayseri’ye indirildi.”

Halbuki, bize bu konuda ne demişlerdi: Bakan’ın uçağını, Irak Merkezî Yönetimi engelledi.

Sizce hangisi doğrudur?

Bence, Amerika’nın geri döndürdüğü doğrudur.

Çünkü işin içinde Amerika olmasaydı, talep sadece Maliki’den geliyor olsaydı, bizim hükümet buna “kulak asmazdı”!

Nitekim daha önce de aynı tepki Dışişleri Bakanı için ortaya konmuş, Kerkük’e gitmesi istenmemişti. Ama kâle alınmadı ve Davutoğlu’nun Kerkük ziyareti gerçekleşti.

Belli ki, şimdi Amerika devrededir ve onun engellemesine Ankara ses çıkaramamıştır.

Burada kafa karıştıran husus, "ABD'nin, Irak'ın 'toprak bütünlüğü' konusundaki titizlenmesi"dir!

Hal böyle olunca, insanın aklına şu sualler geliyor: Peki, bu “bölgesel yönetim”in kurulmasına kim önayak oldu?

Hamiliğini kim yaptı? Peşmergeyi kim eğitti? Onu ağır silahlarla kim donattı?

Amerika değil mi?

Dolayısıyla, Irak bölünüyorsa, bunun yegane sorumlusu Amerika olmuyor mu?

Öyleyse, ABD’nin bu “toprak bütünlüğü” çıkışının arkasında ne var?

Perşembe akşamı (13/12), Kanala’nın gece haberlerinde şöyle bir iddia vardı: “Kuzey Irak’la Türkiye arasındaki petrol anlaşması ‘imzaya kalmıştı’ ve oradaki petrolden ‘aslan payını’ Türkiye alacaktı"!

Bu iddia ne kadar doğru?

Böyle bir şey varsa, Amerika, doğrudan hem Barzani’ye, hem de Ankara’ya müdahale edip anlaşmaya mani olamaz mıydı?

Olurdu!

Madem öyle, neden o yolu seçmedi de “Irak’ın toprak bütünlüğü” bahanesini öne sürdü?

Bir taşla, birkaç kuş birden vurmak, Ankara, Bağdat ve Erbil’i “hizaya sokmak”, şu mesajları vermek için mi:

1.      Üçüne birden, “Irak’ın tamamında patron benim”...

2.      Ayrıca, Barzani’ye,“kendi kendine işlere-anlaşmalara kalkışma... Karşına geçerim, Maliki’nin yanında olurum, ipini çekiveririm, ayağını denk al!”....

3.      Ayrıca, Türkiye’ye;

a.      “Sana, Irak’ın kuzeyindeki petrolden aslan payını yedirmem.”

b.      “Benden habersiz işlere-anlaşmalara kalkışırsan, rakibinin yanında olur, seni zor durumda bırakırım.”

c.       “Bunu öyle bir yaparım ki, ‘Irak’ın toprak bütünlüğü’ falan deyip, Türkiye’deki ‘Milliyetçileri' de yanıma alarak, seni iç politikada da sıkıştırırım” mı demek istedi?

Amerika’yla “müttefik”sen, onun dediğinden çıkamazsın. Yoksa “hizaya” sokar! Hem de hiç beklemediğin “argümanlar”la!

x   x   x

      GÜNÜN ÇİZGİSİ, YENİÇAĞ’dan, 23 Aralık


       NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin.
Tarih: 15.12.2012 Okunma: 753

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?