DÜNYA KITLIĞA MI GİDİYOR?

İsmail Hakkı CENGİZ - 20.12.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


2013’ün “fal”ına bakan “Maya” takvimi araştırmacısı Fatih Keçelioğlu, “önümüzdeki yıllarda dünyayı kıtlığın beklediğini” söyledi. (Habertük, 19 Aralık)

x   x   x

“Ne kıtlığı... Dünyada öyle bir bolluk var ki, dükkanlardan, tezgâhlardan, AVM’lerden sokaklara, caddelere taşıyor!

Üreticiler mallarının “çürüdüğü”nden, müşteri bulamamaktan şikayetçiler!

Sen, ne kıtlığından bahsediyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim!

Haklısınız! Ben de her hafta, meyve-sebze-balık pazarını geziyorum...

Yarabbi, o ne bolluk... O ne çeşitlilik... En mühimi, o ne ucuzluk!

Velâkin...

O gördüklerimiz, hakikaten sebze, meyve, balık, tavuk, et ve yeşillik mi?

Hangi üründe eski “lezzeti, kokuyu, tadı” bulabiliyorsunuz?

Artık, bunların eski yiyecekler olmadığının kesin bir kanıtı var:

“Organik ürünler” piyasası!

Demek yediklerimiz “doğal” değil ki, buna seçenek olarak “organik” ürünler ortaya çıkıyor.

Onların da ne kadar doğal olduğu tartışmalı olmakla birlikte, farzedelim ki “organik”tirler.

Fakat bu “organik” ürünlere ulaşma oranı nedir ki? Herhalde, vatandaşın “yüzde 3-5” gibi, çok küçük bir bölümü...

Peki, geriye kalan “95’lik bölüm” ne yiyip-içecek?

“Hormon”lu, “GDO”lu, “katkılı” ürünler...

Yani, zehir!

Demek, gelecekte değil, şu anda bile insanların ekserisi “doğal” gıdalara ulaşamıyor... Gıdalar nasıl böyle zehirli hale geldi?

Bunun çok basit bir cevabı var:

x   x   x

TOPRAK VE SU ZEHİRLENDİ!

Hayır, sadece “kimyevi gübre”yle değil... Gübre, nihayetinde kontrollü kullanılıyor, tek başına toprağı zehirlemeye yetmez...

Toprak ve suyu “Vahşi madencilik” zehirledi.

Yani “siyanür”le altın,

“Sülfirik asitle” nikel çıkarmak.

Bu, dünyanın her yerinde var fakat biz özellikle memleketimizdekine dikkat çekeceğiz. Zaten Batı, siyanür ve sülfirik asitle madenciliği yasakladı... Ama Türkiye’dekini teşvik ediyor... Çünkü Türkiye’de altın ve nikel işletenler “Batı’nın şirketleri”!

Söz konusu madenlerin çıkarılması için milyonlarca ton asit ve siyanür kullanılıyor. Bunlar buharlaşarak havaya karışıyor ve asit yağmurları şeklinde meyve, sebze ve hububatı suluyor!

Maden işletmesi esnasında barajlar dolusu suya ihtiyaç var. Türkiye’nin her yerinde, misâl, Kütahya’daki, Turgutlu’daki, Kazdağları’ndaki maden işletmeleri için yörenin akarsuları üzerine barajlar yapılmış ve sular kirletilmiştir.

Ayrıca, bu yöntemle maden işletmeciliği sırasında “arsenik” denilen başka bir zehir de açığa çıkmakta, toprağa ve havaya karışmaktadır.

Rüzgârın etkisiyle, çok geniş bölgeler  zehirden “nasibini” almaktadır.

Ve bu zehir, gıdaları “bozmakta”, biz “plastik” kıvamında bişeyler gevelemekte, zehir solumakta, zehir içmekte, zehir yemekteyiz!

Bolluk gözüken bir dünyada, aslında, kıtlığı yaşamaktayız.

Doğal gıda kıtlığı!

x   x   x

      GÜNÜN ÇİZGİSİ, Vikipedia'dan


       Çek Cumhuriyeti'ndeki Jizera dağlarında asit yağmurunun etkisi

NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin

Tarih: 20.12.2012 Okunma: 771

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?