Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Bunu kanıtlamak için herhangi bir söze, çabaya gerek yok...
Yalnız şu kadarını söyleyeyim; 40-50 yıl sonraki ahfadımız, hatta bugün bu ülke üzerinde yaşayanlar içinden birilerinin çıkıp da “Türkiye Cumhuriyeti bir Türk devleti değildi(r)” demeleri ne kadar zırvaysa, Osmanlı için “Türk değildi” iddiası da o derece zırvadır.
x x x
ASIL MESELE
Neden Osmanlı’ya hücumlar hız kesmeden sürüyor, neden “Osmanlı Türk değildi” diyorlar?
Asıl mesele bu... Bunu otopsi masasına yatırmak lâzım!
Başbakan, kalkıp, “ecdadımız” falan dedi ya...
Ona tepki,
Ona muhalefet!
Güya!
Şimdi, Osmanlı üzerinden AKP’ye “muhalefet” edenler, 10 senedir, “AKP’nin komplolar içinde” olduğunu söyleyenler...
Onlara göre; neredeyse, AKP’nin attığı her adım ülkenin aleyhine... AKP, vatan düşmalarıyla işbirliği içinde ...Vs. Vs.
Peki...
10 senedir bu komploları,
Vatandaşa kurulan “tezgâhlar”ı,
Kandırmaları, oyunları görüyorsunuz da, bu “ecdadımız” çıkışında da bir “komplo”, bir “yönlendirme” olabileceğinden niçin hiç şüphelenmiyorsunuz?
Tek kelimeyle gündemin değiştirildiğini, eleştiri oklarının AKP’den Osmanlı’ya “kaydırıldığını” neden göremiyorsunuz?
Osmanlı’ya saldırmakla, AKP’nin güç kaybedeceğini falan mı zannediyorsunuz?
Böylece, “iyi muhalefet”, “güzel tenkit” yaptığınızı mı sanıyorsunuz?
x x x
TAVSİYE
Siz vatansever, hatta sadece insan ve doğa severseniz, gözlerinizi Harem’in dehlizlerinden bugüne doğru çevirin...
Şöyle etrafınıza bir bakın!
Her neredeyseniz, yerel basına bir göz atın... Çevrede “madencilik” adı altında bir doğa katliamı var mı?
Bu katliamı, hükümet niçin durdurmuyor, hatta teşvik mi ediyor acaba, diye bir kafa yorun?
Size ben, “Leman” adlı mizah dergisinin bu haftaki (19 Aralık) sayısından bir haber vereyim: Kazdağları’nda, o dünyanın en fazla oksijen olan bölgesinde bir doğa katliamı yaşanıyor. Kanadalı şirket, altın çıkaracağım diye ağaçları kesmeye, etrafı dümdüz etmeye başlamış!
Bu, memleketteki yüzlerce madencilik işletmesinden sadece biri...
Ülke harabeye döndürülüyor...
Zehirleniyor...
Bunları görmüyorsun... Bunlarla uğraşmak zor, atalarına taarruz kolay, değil mi?
x x x
Osmanlı bize; gölleri, denizleri, toprağı, suyu tertemiz, yemyeşil bir ülke bıraktı. Çünkü onlar “Yaş kesen baş keser”, “Ormanlarımdan bir dal kesenin kafasını keserim” diyordu.
Biz o ormanlara-meralara sahip çıkmayarak, hem ülkeye hem Osmanlı’ya ihanet ediyoruz.
Ülkenin çoraklaşmasına seyirci kalıyoruz.
Senin Osmanlı’ya hücumların belki önler bu kirlenmeyi, bu çölleşmeyi...
Ha, ne dersin!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN'dan, 19 Aralık
NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin