Bu dünyada herkese yer var.
Küresel ekonominin kaptan köşkü Amerika’da, aylardır “malî uçurum” tartışılıyor...
“Malî uçurum” deyince aklınıza ne geliyor?
Zenginle yoksul arasındaki “gelir uçurum”u değil mi?
Lâkin Amerika’da konuşulan o değil... Onunla dolaylı ilişkisi var... Fakat ABD’nin tartıştığı konu daha ziyade devletin bütçesiyle ilgili...
Mevzu şu: “31 Aralık 2012’de, Bush döneminde getirilen yüklü vergi indirimlerinin süresi doluyor, ABD bütçesinde planlanan bütçe kesintileri devreye giriyor.”
Bu cümle bize pek bişey ifade etmiyor... Anlayacağımız, bu durum değiştirilmez, uygulamaya geçerse, ABD ekonomisinin “durgunluğa” gireceği, tüketimi azaltacağı, işsizliği ise artıracağı öngörülüyor.
İşte, bunu önlemek için de Başkan Obama, alınacak tedbirler konusunda farklı görüşte olan, Cumhuriyetçi Parti temsilcileriyle yoğun görüşmeler yapıyor.
Üzerinde pazarlık edilen tedbirlerden biri, gerçek malî uçurumu da gidermeye yönelik, “çok kazanandan çok vergi almak”!
Cumhuriyetçi Partiyle, Obama’nın Demokrat Partisi burada ayrılıyorlar...
Cumhuriyetçiler, devlet harcamalarının kısılmasını, vergilerin artırılmamasını istiyor.
Demokratlar ise, devlet harcamalarının fazla kısılmamasını, buna karşılık vergilerin artırılması gerektiği görüşündeler.
Eğer bu tartışmalarda anlaşma sağlanamazsa, Amerika’nın durgunluğa girmesiyle, dünyadaki büyümenin %1 azalacağı, bunun da 2008’dekine benzer bir krize yol açacağından kaygı duyuluyor.
Oysa, Amerikan devletinin “malî uçurum”una çare bulunsa bile bu geçici olacaktır.
Çünkü devletteki malî uçuruma sebep olan asıl mesele, yani “gelir uçurumu” ortada kaldığı sürece devlet(ler)in “malî uçurum”ları sık sık nüksedecektir.
Üzerinde asıl durulması gereken, sosyal barışı dinamitleyen “gelir uçurumu” meselesidir.
Ne yazık ki o konu üzerinde hemen hiç durulmamaktadır.
Zenginle yoksul arasındaki mesafe gittikçe açılmakta, “uçurum” derinleşmektedir.
Türkiye’de ve dünyada orta gelir seviyesinin, yani “orta direğin” beli kırılmış, hatta yok olma noktasına gelmiştir.
“Gelir uçurumu”nu kapatmadan, orta direği yeniden ihya etmeden dünyada huzur hayaldir.
“Kıyamet”in kopacağı yer de burasıdır.