SOMALİ, ARAKAN ... ŞİMDİ DE SURİYE YARDIM KUMPANYASI!

İsmail Hakkı CENGİZ - 30.12.2012

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


2011 Ramazan ayında, “Somali” için bir yardım kampanyası başlatılmıştı. Başbakan’ın, dolayısıyla, iktidarın bütün gücüyle destek verdiği kampanyada “500 milyon dolar” hedefi konmuş ve o rakam civarına da ulaşılmıştı.

Bu rakam, sadece Türkiye için değil, dünya ölçeğinde de çok ciddi bir meblağ!

Sonra, bu yardımların büyük bir “medya-siyasetçi-sanatçı” atağıyla, Somali’ye iletildiği ekranlardan ilân edildi...

Atağa “Mega star” Ajda Pekkan bile katılmıştı...

Allah razı olsun.

Olsun da, merakımız başka!

Somali’ye “iletilen” büyük “yardım meblağı”, yoksul ve muhtaçların hanesine girdi mi?

Kaç ihtiyaç sahibinin, hangi ihtiyaçları giderildi?

En mühimi, bu yardımlar “sadre şifa” oldu mu?

Somali’de neyi değiştirebildik?

Çünkü Somali’den gelen son haber; bu ülkenin, “terörde dünya birincisi”, olduğu şeklinde... Terör ülkeyi kasıp kavuruyor...

Yardımlarımızın ne faydası oldu?

x   x   x

ARAKAN’A YARDIM KUMPANYASI

2012 Ramazan’ında ise, tâ Uzakdoğu’daki Arakan’a, oradaki Müslüman kardeşlerimize yardım kampanyası başlatıldı.

Somali kadar olmasa da, yine de ciddi bir rakam toplandı.

Dışişleri Bakanı’nın başkanlığındaki bir heyetle, bu yardımın Arakan’a iletildiğini biliyoruz.

Biliyoruz da, o yardım ihtiyaç sahiplerine ulaştı mı?

Siz oradaki yetkililere verirsiniz fakat yardım malzemesi ve paralar gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmayabilir!

Gerçi, Davutoğlu’nun yardım paketlerini, bizzat dağıttığını TV’lerde gördük. Tabii gördüğümüz sembolik birkaç kişidir. Merakımız, yüzbinlerce kişiye ulaşıp-ulaşmadığıdır.

Bir de asıl sual, yardımlarımız oradaki yapıyı düzeltiyor mu?

Neyi değiştirebiliyoruz?

Bize söylenebilmeli ki: “Yaptığınız yardım, Arakan’da şu işlevleri görmüş, şu ihtiyaçları gidermiş ve artık durumları düzelmiştir”!

x   x   x

Bu sualler ortada duruken, yeni bir “yardım kumpanyası” başlatıldı.

Diyanet’in öncülük ettiği yeni kampanya “Suriye’li Mülteciler” için!

Son Cuma namazından sonra kampanya çerçevesinde yardım toplandı.

Bu, diğerlerinden farklı... Komşudaki faciayı, gün gün, saat saat takip ediyoruz...

2 YIL ÖNCEKİ HESAP NEYDİ?

Birkaç hafta içinde Esad düşecek, Tunus’ta, Mısır’da olduğu gibi “Ilımlı Müslüman Kardeşler” iktidarı teslim alacak, kimsenin evi-barkı dağılmayacaktı.

Olmadı... Esad gitmedi, “Esed” oldu.

Suriye’ye akıl verirken, “silahlı muhalifler”i desteklerken Dışişleri Bakanı pek kendinden emindi... İktidarın esip gürlemesi gayet kabadayıcaydı. Bugün, Suriye, on binlerin öldüğü, yüz binlerin mülteci durumuna düştüğü, harap, viran bir enkaz halinde. Esad gitse bile istikrarın sağlanması yıllar alacak. Bu hale getirenler, bir vicdan muhasebesi yapıyor mu acaba?

Demek, mültecilerin yüzbinlere ulaşacağı öngörülemedi! Demek onların ihtiyaçlarına devlet yetişemedi, Cuma’ya gelenlerin 3-5 kuruşuna muhtaç olundu. Öyleyse, vay halimize!

Sizin “oyun kurucu”, “stratejik derinlik”li dış politikanız bu mu?

x   x   x

      GÜNÜN ÇİZGİSİ, ssszmzh.org'tan


       NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin

Tarih: 30.12.2012 Okunma: 700

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?