SURİYE’DE DÜŞEN UÇAĞA DÂVÂ (‘VATAN SAĞ OLSUN’ BİTTİ Mİ?)

İsmail Hakkı CENGİZ - 02.01.2013

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Hatırlayalım:

22 Haziran 2012’de bir savaş uçağımız Suriye kıyılarında düşürülmüştü...

Türkiye, “uluslararası hava sahasında”, Suriye, ise “kendi hava sahası” içinde düşürüldüğünü iddia etmişti.

Biz, “füzeyle”, Suriye ise, “uçaksavar silahlarıyla” vurulduğunu söylemişti.

Enkaz çıkarılınca görüldü ki, uçakta ne mermi izi, ne de füze izi var!

Bu bilgilerden çıkan sonuç, uçak herhangi bir silahla düşürülmemiş...

Peki, nasıl düşmüş?

Muamma!

Tabii safahat nasıl olursa olsun, değişmeyen husus; hayatını kaybeden mürettebatın “şehit olduğu” gerçeği...

Yüzyılların birikimi, milyonlarca “şehit”in naaşıyla oluşan bir “şehadet kültürü” var: Şehit olanın yakınları, en başta babası ne der: “Vatan sağ olsun”!

Bu, çok geniş kapsamlı bir ifadedir...

Acıları hafifletir...

Yeni şehit adaylarını cesaretlendirir...

Düşmanlara, “bizimle baş edemezsiniz” mesajı verir...

Vatanın, kişilerden daha önemli ve değerli olduğunu vurgular...

Bu sözlerin son bir işlevi daha vardır: “Vatan sağ olsun!” dediğiniz vakit, söz konusu hadisede artık, herhangi bir “sorumlu” aramanız gerekmez... Çocuğumuz hangi şartlarda şehit olursa olsun, şehit sayısı kaç olursa olsun, ortada bir “sorumlu” yoktur! Bir “ihmal” düşünülmez! “Vatan sağ olsun!” kültürü, aynı zamanda, “sorumlulukları örtmeye” yarar!

“Vatan sağ olsun!” dedikten sonra, kayıplarının arkasını deşecek “hâl” de, “mecal” de kalmaz!

Halbuki, her can kaybında “ihmal”, yetkililerin “mesuliyeti”, “yanlış sevk ve idare”; yukarıdaki vakada olduğu gibi “karanlık” noktalar bulunabilir.

Eğer bunların üzerine gidilmezse, karanlık noktalar aydınlatılmazsa, hiçbir yetkili kendini “sorumlu” görmez... Dolayısıyla, “ölüme gönderme” emrini daha kolay verebilir.

Pilotlarının yakınları “sorumlular” hakkında “dâvâ” açılmasını talep etmiş...

Bunun üzerine, Malatya Cumhuriyet Savcılığı harekete geçmiş ve soruşturma başlatmış...

Daha soruşturma açılır açılmaz yeni bilgilere ulaşıyoruz: Vatan Gazetesinin manşetten duyurduğu habere göre; “F-4’ün uçurulması talebi MİT’ten gelmiş. Hava Kuvvetleri, uçuşun tehlikeli olabileceğini belirterek iki gün direnmiş ama sonunda kabul etmiş”.

Daha başka hangi detaylar var, bunu soruşturma yürüdükçe öğrenebileceğiz...

Fakat o bilgilerden daha önemlisi; bu “dâvâ” ile bir zihniyetin sonuna gelinmiş olma ihtimali...

Şehit babaları, artık sadece, “Vatan sağ olsun!” deyip geçmiyor, çocuklarının hesabını da sormaya başlıyor...

Tabii bir “dâvâ” ile yüzyılların birikiminin, sorumlulukların ve karanlıkların üstünü örten “vatan sağ olsun” kültürünün bitmesi beklenemez...

Ama bu bile yetkilileri, astlarına emir verirken, bir kere daha düşünmeye sevk edecek kadar etkili olacaktır...

Olmalıdır! Canlar tehlikeye atılırken, emir verenler de bir  “Mesuliyet hissi” duymalı, değil mi?

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, YENİÇAĞ'dan


NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin

Tarih: 02.01.2013 Okunma: 722

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?