Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Zihninizde bir “genç”, bir de “yaşlı” portresi veya tarifi vardır...
Diyelim ki, şu yaştakiler “genç”, şu yaşın üstündekiler de “yaşlı” diyorsunuzdur...
Peki, yaştan başka bir şeye bakmaz mısınız?
Misâl; sağlığına...
Misâl; zihniyetine...
Misâl; eğitimine, birikimine...
Misâl; yeteneğine, işine, üretimine...
70 yaşındaki ve üstündekileri “ihtiyar” olarak mı görürsünüz?
Yoksa 40’ın üzerindekileri mi “ihtiyar” sayıyorsunuz?
O vakit; reklamlarda, dakika başı karşınıza çıkan, 70’in üzerindeki Ajda’yı da “ihtiyar” kategorisine mi sokuyorsunuz?
“Genç” dediklerinizden, Ajda’nın neyi eksik?
Diyebilirsiniz ki, “Ajda, istisna”!
Peki, her gün yazılarını okuduğunuz 80-90’lık yazarlara, filmlerini-dizilerini zevkle seyrettiğiniz sanatçılara ne diyeceksiniz?
Tabii bunlar sadece şöhretler... Eminim, çevrenizde böyle “yaşlı” sayılan ama hayata aktif olarak katılan sayısız insan vardır.
Hal böyle olunca, “nüfusumuz yaşlanıyor” diye endişe etmek niye?
Yani, okullara öğrenci bulamayız, işgücüne işçi bulamayız diye mi kaygılanıyorsunuz?
Bu satırları yazdığım sırada, haberlere şöyle bir bakayım dedim... Milliyet.blog yazarı Ramazan Gülsen; “Siverek’ta bir sınıfta 133 öğrenci” olduğunu yazmış (04/01).
Büyük şehirlerde, 80-90 kişilik sınıfların olduğu zaten biliniyor.
Hadi, buyrun bakalım...
Ülkenin potansiyeli ve vaziyeti meydanda:
“Genç nüfus artmalı” derken muradınız nedir?
Size, sınıfları, 100 kişiyle tıklım tıklım dolduracak öğrenciler mi lâzım?
12-13 yaşında gelinler mi?
14-15 yaşında çalışacak ucuz çocuk işçiler mi?
Yahut da nitelikli eğitim alamamış, milyonlarca“diplomalı işsiz” mi?
Eğer derdiniz bunlar değilse, her türlü üretim için, her yaşta çalışan bulabilirsiniz... Ve hiçbir işiniz de aksamaz.
Size basit bir sual sorayım:
“Genç” algınız her kaçsa, sağlıksız şartlarda büyümüş, eğitimsiz, işsiz bir “genç” mi olmak istersiniz yoksa sağlıklı, eğitimli, işgücüne katılan, üreten bir “yaşlı” mı?
Bize “yaş”ı kaç olursa olsun, ruh ve beden sağlığı yerinde vatandaşlar lâzım!
“İhtiyar”, elden ayaktan düşmüş, yürümek, yemek, oturmak, kalkmak için başkasının yardımına muhtaç olan kişi demektir.
Böylesi “elden ayaktan düşmüş” ihtiyar sayısı gayet nadirdir...
Dolayısıyla, işgücüne katılabilecek bütün vatandaşları “genç” saymalıyız...
Nitekim “genç”tirler...
Son tahlilde, “nüfusumuz yaşlanıyor” diye endişeye kapılmak, bütünüyle “vehim”dir.
Nüfusumuz yaşlanmıyor, ortalama ömür süresi artıyor. Ki, bu sevinilecek bir gelişmedir.
x x x
B-ÖLDÜRME
İhtiyarlık ile gençlik diyerek, şu hayatı ikiye böldürme,
Ey büyükten de büyük Allah’ım, benden evvel ‘ney’imi öldürme!
Neyzen TEVFİK
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, PENGUEN'den
NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin