Ak Partide kazan, kazanalım taktiği bi

Hüseyin ŞİNASİ - 09.01.2013

   

 

2012 yılını iyisi kötüsü ile yolcu ettikten sonra 2013 kulvarında koşmaya başladık. Ülke olarak 2012 yılı gerçekten zor geçti. Çoğu zaman hüzünlendik, umutsuzluğa kapıldığımız günler oldu. Ama 2013 yılından beklentimiz umutlarımız çok fazla. Bizim gibi siyasilerin de yeni yıldan, gelecek yıllardan bir beklentileri, umutları var ki harekete geçmiş, yola çıkmışlar.

Son iki gün içinde iki farklı siyasi partinin toplantılarına katıldık, gözlemlerde bulunduk. Bunlardan birincisi Anamur Ak Parti İlçe Yönetimi tarafından Anamur Öğretmenevinde düzenlenen Has Partililerle bütünleşme programı, diğeri de Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın Anamur MHP İlçe Teşkilatına yaptığı ziyaret idi.

İlk olarak Ak Partililerle Has Partililerin birleşme ve bütünleşme toplantısını ele alalım. Ancak bu konuya geçmeden bir hususu belirtmeden geçemeyeceğiz. 2008 yılında başlayan yazı ve değerlendirmelerimiz nedeniyle Ak Partiden bir davet almamış ve bunu çeşitli kereler yazmıştık. Toplantıdan bir gün önce Anamur Ak Parti İlçe Yönetiminden İbrahim Çetinkaya ve arkasından Has Partiden 2011 seçimlerinde milletvekili adayı olan M. Namık Sinanoğlu telefonla davet edince, yapılması gereken bazı işleri iptal edip katılmayı tercih ettik.

Programa www.anamurhaber.com sitesi köşeyazarları Vedat Çelikbaş, Nihat Erkan, Necmettin Karabulut ve Hakan Karagöz ile birlikte katılıp ülke gündemi hakkında görüş alışverişlerinde bulunduk. Anladığım kadarı ile bizim arkadaşların kafasındaki gündem yeni anayasa çalışmaları, halk oylaması, İmralı ile yürütülen görüşmelerdi. Bir arkadaş 2013 yılında PKK terörünün tamamen gündem çıkacağı, yerine başka terör hareketlerinin başlayacağını ısrarla vurguluyordu. Biz de halkın önüne getirilecek herhangi bir anayasa taslağının büyük oranda kabul göreceğini, çünkü bu halkın yapısının evet demeye daha yakın olduğunu söyledik, pek kabul görmedi. Bu arada PKK terörü konusunda Almanya ve Avrupa ayağının mutlaka dikkate alınması gerektiğini belirttik. Zira ülkemizde emperyalizm denilince hep Amerika, İngiltere ve Fransa akla gelmiş, belki İsrail ayağı ileri sürülmüş, Almanya’nın etkisi ve rolü göz ardı edilmiş, unutulmuştur. O nedenle ısrarla ifade etmek isterim. Türkiye’deki terör olaylarından kimin çıkarı varsa, öncelikle onların etkisiz hale getirilmesi gerekiyor.

Biz tekrar Ak Parti, Has Parti birleşmesine dönelim. Bize göre her iki parti arasında bir fark yoktu. Başlangıçta Has Parti Ak Partinin yedeği gibi görülüyor, biri eskiyince öbürü kullanılmaya başlanacaktı. Ama yukarılarda ne olduysa oldu. Has Parti Ak Partiye katılma kararı aldı. Anamur’da yapılan şey de bir anlamda yukarılarda alınmış kararın uygulanmasından başka bir şey değil. Has Partiden Ak Partiye katılanlar yerel basında yer aldı. Onları bir kere daha tekrarlamayacağız. Ancak M. Namık Sinanoğlu’nun ailesi, akrabaları arasındaki ağırlığı ve etkisini bir kere daha görmüş olduk. Zira toplantıya katılanların birçoğu dost ve akrabalarından meydana geliyordu. Ama bu ailenin ne kadarının Ak Parti lehine sandığa yansıyacağı ve Namık Bey’e bunun katkısının ne olacağını zamanla öğreneceğiz.

Programda Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Yıldırım bir konuşma yaptı. Hedeflerinin Anamur’u “Ak Belediyecilikle tanıştırmak” olduğunu belirterek, 2014 yerel seçimlerini hedef gösterdi. Ak Parti olarak mevcut üye sayılarının beş binlerde olduğunu, bunu yedi bine çıkarmaları gerektiğini söyledi. Bu ifadelerden sonra ister istemez; geçmişte çoğumuzun kıyısından köşesinden içinde bulunduğu, çelik tencere, çatal kaşık ve mutfak aletleri pazarlamacığı, sigortacılık macerası aklımıza geldi.

 Pazarlama şirketi yöneticileri pazarlama elemanlarına daha çok satış ve karşılığında daha çok kazanç, daha çok prim hedefi koyar, bunun için insanı psikolojik olarak baskı altında tutarlardı. Demek ki Ak Parti de teşkilatlarının önüne çeşitli hedefler koyarak, çalıştırmayı, koşturmayı ve çaba harcatmayı tercih ediyor. Yukarıda patron kazanıyor, yöneticiler kazanıyor, şefler, temsilciler ve elemanlar kazanıyor. Kaybeden veya bu çalışma temposuna dayanamayanlar zaten, kaybolup, unutulup gidiyor.

Çok uzatmayalım ve 4. dönemdir Tarsus’ta bir tarih yazma, bir marka olma başarısını göstermiş Burhanettin Kocamaz’ı bir başka yazıya saklayalım.        

Tarih: 09.01.2013 Okunma: 732

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?